Geçtiğimiz hafta “Burcu Köksal’ın Kazanması Bir Devrim” midir adlı bir yazı yazdım hatırlarsanız velhasıl haberin ertesi günü cep telefonum çaldı karşımda tanımadığım bir ses murat bey merhaba dedi telefonunu ortak tanıdığımız şu kişiden aldım dedi sonra verdi veriştirdi bu genç üstat bana telefonda. Bende kendisine dedim ki bak sevgili kardeşim önümüzdeki hafta Salı günü sabah erken saatlerde benim sayfayı sen bir oku sana cevabımı oradan vereceğim merak etme ismini de vermeyeceğim kim bu derlerse de sır gibi saklarım huyumdur bu zaten dedim vesselam. Şimdi müsaadeniz olursa bu arkadaşa bir cevap vereyim ben; sizde şahit olun. Sevgili arkadaşım ben gazeteciymişim at bir kenara boş ver önemli değil ama tanımadığın hiç bir insana tepeleme konuşma sakın bu bir, Burcu hanım devrim yaptı bunu niye kabul etmiyorsun diyerek sadece büyük puntolu manşeti okuyup ardından hiddetlenip telefona bir daha sarılma bu iki, aklını heyecanının önüne katıp yazının tümünü okumuş olsaydın kızacak bir şey yokmuş zaten diyerek beni aramazdın bu üç, birde bana başlığı görünce çıldırdım gerisini okumadım diyorsun valla çok âlemsin. Son olarak dua et beni aradın; Afyonda başka bir gazeteciyi arasaydın bugün sağlam şöhrettin buda dört. Bak sevgili arkadaşım, Burcu hanımı uzun yıllardır taa Avukatlık Bürosu döneminde yaptığım ziyaretlerimden tanırım. Tarafsız gazetecilik yönümü de iyi bilir kendisi rahat ol.  Eşi de benim sevdiğim değerli bir dost ve gazeteci bir meslektaşımdır. Sen ve senin gibi kafalar gereksiz özgüvenle böyle takılmaya devam ettikçe inan bana; Burcu Hanımın sarf edeceği emeklerine ve hayallerine zarar verirsiniz. Bu onu korumak değil farkında olmadan ona zarar vermek olur..  Burcu hanımın Afyonkarahisar tarihinde ilk Kadın Belediye Başkanı seçilmesi bu şehrin miladıdır zaten. Merak etme kendisi artık Belediye Başkanıdır ve Afyon Halkının Belediye Başkanıdır; senin gibi kafaların değil sadece. Bu nedenle sen ve senin gibiler biraz uzak tutun kendinizi Burcu Köksal dan olur mu dostum? Neden diyorum daha fazla başarılı olması için çünkü oda bunu istiyor umarım anlaştık.  Burcu Hanımı tekrar kutluyorum.  

BU BAYRAMLAR YOK ARTIK ÖZLEM HER YIL DAHADA ARTACAK

Cenab-ı Allah’a şükürler olsun Mübarek Ramazan Ayına bizleri bir kez daha kavuşturduğu için ve İnşallah herkesi daha uzun yıllar kavuşturmayı nasip etsin. Bu vesileyle tüm okuyucularımın şimdiden bayramlarını kutluyorum. Malum bugün arife günü bu nedenle sizlerin de pek fazla vaktini almamak için sayfamızı yarım format  planladık arkadaşlarla. Bugün fırsat bulamasanız bile Bayram boyunca aklınıza gelince okumanız dileğiyle. EKONOMİA sayfasını her hafta hazırlarken benimle birlikte emek veren Sevgili ekip arkadaşlarım, Alkan KURT, Yurdanur MERGEN ve Bade BAŞOĞLU KAPLAN, Gazete 3 ve Kanal 3 Ailesi adına da hepinize hayırlı, huzurlu ve mutlu bayramlar diliyorum. İyi ki varsınız ve hep birlikteyiz. Murat AKARÇAY Arife Gecesi ertesi gün bayram sabahı giyeceği yeni ayakkabısı ile uyuyan bir neslin çocuğuyum ben. Şimdi var mı böyle çocuklar tabi ki yok onun için eski bayramlarında tadı yok iki kere iki dört. Orta yaş ve üstü bugün eski ailecek bayram kahvaltılarının tadını hala bugün çok arıyor. Torbaları fıstıklarla doldururduk komşularımızın çocukları arkadaşlarımızla. Bayramın ilk akşamı evde büyüklerin fıstık ziyafeti için. Şimdi gelen çocuklar yok onu boş ver fıstığın kilosu en az 200 TL onu da geçtim hadi aldık onda da kapıyı çalacak çocuk sayısı da azaldı hatta yok gibi. Dedelerin,Ninelerin Bayramlarda el öpen torunları ve yakınlarının çocukları için bonkörlükleri artık mazide kaldı. Aldıkları 3 Bin TL den kalanı verecekler  onlarda eski bayramlar nerede diyerek. Artık ne bu kolonyalar ve nede bu kolonyaların kalitesi var. Kolonyada hile yoktu, saf ve doğaldı keyifliydi Bayram öncesi evdeki şişeyi doldurtmak bayramın ön habercisiydi. Şimdi yok. Bayram sabahı namazdan sonra en az iki gazete alıp eve gitmek adettendi. O gazeteler bayram sabahlarının evdeki özel konuklarıydı hatta fırınlar kapalıydı ekmekler arifeden alınır konulurdu. Toplanan harçlıkların harcandığı yer eski lunaparklardı bugün teknoloji harikası lunaparklar olsa da eski lunaparklar tüm halkın bayram keyiflerinin hiç şüphesi ortak buluşma noktasıydı. Komşu teyzelerle bayrama birkaç gün kala açılan baklavalar yaklaşan bayramın en güzel dayanışmasıydı. Baklava tepsileri o gün hazırlanırdı  tabi ki en son şerbeti herkes kendi verirdi. Bayram ziyaretleri bir başkaydı. Kapının zili sürekli çalar evler dolup taşardı. Kısa oturulur daha fazla ziyarete gidilirdi. Bu ziyaretlerde çocuklar hep usluydu. Şimdi  ziller azda olsa çalıyor ama oda bir süre sonra bitecek. Çünkü Bayramlar artık tatil moduna çoktan  teslim oldu. Hayırlısı bakalım.