ENGEL OLMAYIN YETER Her yıl tüm dünyada 8 Mart Dünya Kadınlar Günü olarak kutlanmaktadır. Bu bir kutlama mıdır? Ne anlam ifade etmektedir? Sadece bir gün kadınlarımızın gönlünü almaya çalışan sözler etkinlikler mi olacaktır. Liste uzar gider. Kadına cinsiyetçi bir yaklaşım ile yaklaşılmadığı sadece insan olarak doğuştan var olan evrensel insan haklarının engellenmemesi yeterli miydi oysa tüm dünyada kadınlar tarihsel süreç içerisinde büyük mücadeleler ile haklarına kavuşmuşlardır. Ülkemizde ise dünyada örnekleri sergilenen bu tür mücadelelere gerek kalmadan birçok Avrupa ülkesinden önce Türk kadını haklarına kavuşmuştur. Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk: ‘’Ey kahraman Türk kadını, sen yerde sürünmeye değil, omuzlar üzerinde göklere yükselmeye layıksın.’’ diyerek kadınımızın aslen var olan değerini teslim etmişti. Ancak tüm dünyada ve ülkemizde gün geçmiyor ki kadınlarımıza yönelik fiziksel ekonomik psikolojik cinsel şiddet ayrımcılık sadece kadın olması nedeniyle gösterilen cinsiyet ayrımını vakaları duymayalım.   Kamuoyuna yansıyan ve yansımayan vicdanımızı kanatan kadına yönelik şiddet ayrımcılık vahşet içeren her türlü olayda suç unsuruna sahip her durumda; hukuken psikolojik olarak sosyolojik olarak ekonomik olarak tıbbi olarak her türlü desteğin verilmesi ehemmiyetli olmakla asıl mücadele bu kötü örneklerin gerçekleşmeden önlenmesi üzerine olmalıdır. Ulusal ve uluslararası mevzuatta kadının insan haklarına ilişkin düzenlemelerin yaşama geçirilmesi, eşit ve adil uygulanmasının sağlanması gerekmektedir. Evrensel hukuk ölçeğinde adalet ve eşitlik prensibine aykırı düzenlemeleri ve uygulamaları değiştirecek çözüm önerilerinin saptanması ve ortaya konması için tüm girişimlerde bulunulması gerekmektedir.   Toplum bilinci oluşturulmalı devletimizin yetkili kurumları eliyle de politikaların uygulanmaya konması gerekmektedir. Bu bağlamda da aileden başlayan şekilde okul hayatında da gerekli eğitimlerin verilmesi gerekli olan hassasiyet ve bilincin oluşturulması. Kız evlatlarımızın eğitimine gereken hassasiyetin gösterilmesi. Siyasi kotaların söz konusu olmadığı kadınımızın ekonomik bağlamda güçlü eğitimli ve özgüvenini bulmuş olabilmesi için önündeki engellerin kaldırılması.   Basında; gereken bilinç ve hassasiyetin geliştirilerek toplumda olumlu örnek olacak haberlerin yapılması kamu spotlarının yaygınlaştırılması. Olumsuz durumlar karşısında caydırıcı cezai yaptırımların gecikmeksizin uygulanması kamu vicdanının sağlanması.  Sivil toplum örgütlerinde de gerekli olan bilincin yaygınlaştırılması ve sivil toplum örgütlerince toplumun her ferdine ulaşılarak gerekli farkındalık hareketlerinin gösterilmesi gerekmektedir. Olumsuz vakaların durumların gerçekleşmediği  kadınlarımızın şiddetin hiç bir türüne  maruz kalmadığı , canına kastedilmediği , ötekileştirilmediği, engellemelere maruz kalmadığı her türlü ayrımcılıktan uzak tutulduğu , güzel günlerimize …… Sevgi Saygı Adaletle