16 Nisan tarihinde bu sayfamda “Bravo Size İki Yeni Belediye Başkanı” manşetli bir yazı yazmıştım. Okuyanlar hatırlayacaktır. Dinar ve Bolvadin Belediyesi yaptı sonrasında yapmayın böyle brandalarla borç ilan etmeyi gidin halk toplantısı yapın, web sitenizde yayınlayın, katıldığınız her kürsü konuşmasında dile getirin; tabi ki açıklayın belediye borcunu ama ulusal medyaya branda ilanlarla malzeme görsel vermeyin demiştim, bu şehrin ulusal tanıtımına zararı oluyor dedim. Bu tutum, bu şehrin tanıtımını öncelik gören bir gazetecinin görüşüdür, hiçbir siyasi parti adına sevimli görünmek adına yazılmamıştır dedim. O gün onlarca mesaj aldım; bana katılanlarda oldu katılmayanlarda oldu. Sonra dedim ki muhakkak Burcu Köksal’da bu yazımı okumuştur; kendisini de İnşallah ikna etmişimdir, Burcu Hanım böyle bir branda olayına girmez diyerek düşünürken bir baktım ki bir branda da Burcu Köksal yaptırmış, hatta eş zamanlı birkaç billboard kiralayarak olaya  inovasyon katmış. İyi mi..  Şahsen üzüldüm keşke Burcu Hanım, 3 hafta önceki yazımı okusaydı ve benim baktığım ortak açıdan baksaydı bu konuya dedim. Sonra aynı gün ne oldu Eski Belediye Başkanı Mehmet Zeybek te bir açıklama yaparak, Nisan ayı başı itibarıyla mevcut borç rakamının çizelgesini paylaştı asıl borç budur dedi. Şimdi ortalama 676 Milyon 668 Bin 297  TL toplam borç var diyen eski Belediye Başkanı ile birlikte hayır toplam borç 1 Milyar 574 Milyon 816 Bin TL diyen bir yeni Belediye Başkanı arasında sıkıştı kaldı Afyonkarahisar Kamuoyu. Bu nokta iyi mi hayır kesinlikle iyi değil. Şimdi tüm Afyonkarahisarda ki Belediye Başkanlarına sesleniyorum lütfen sesimi ulaştırın bir şekilde kendilerine.. Madem bir Belediye Başkanı şeffaflık adına borçları ilan etmek istiyorsa, dışarıdan bir denetçi yada içeriden bir denetçi görevlendirmez yada Mali İşler Müdürüne getirin borçları dijital baskıcıya göndereceğiz tasarım yapacaklar, branda basıp astıracağız demez. Ne demesi lazım derseniz hemen arz edeyim. Şu tarih itibarı ile göreve başladım ve “5018 Sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu” Kapsamında gider ve borç stoklarının tespit edilmesi noktasında talebim var der ve İçişleri Bakanlığını, ya  Sayıştay’ı  yada T.C Kamu Gözetimi Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumu tarafından Türkiye genelinde yetkilendirilmiş 420 Bağımsız Denetim Kuruluşundan birisini yazılı olarak davet eder ve incelemeyi Kamu adına Resmi olarak yaptırır ve ilan eder. Bu kapsamda bile ortaya çıkacak borçlar branda ile ilan edilmez, ben bu branda ile ilan etme metoduna karşıyım kısaca. Hala yapılmaya devam edildiğini gördükçe de üzülüyorum.  Beni yakından tanıyanlar bilirler ben bir Ekonomi Muhabiriyim sonuçta veri ve rakamlar üzerine bir gazetecilik görevi yapıyorum. Bu kapsamda bende diyorum ki madem branda ile borçları ilan eden Belediyeler,  geçmiş 5 yıllık geriye dönük açıkladığınız ve devraldığınız borç miktarına karşılık, 5 yıl boyunca görevde olacağınız dönemde, Başkanlığını yapacağınız Belediyenin gelir ve alacak tablolarını, yıllık artışlarını da sembolik olarak öngörerek paylaşın Kamuoyu ile derim. Borcun ilan edildiği Belediyelerde, hiçbir gelirin kesinlikle olmayacağı iddia edilebilir mi ? Özellikle Belediyelerinin yılda iki kez tahsil ettiği Emlak Vergileri, Su Faturalarından elde edilen gelirler, taşınmaz kiraları, iktisadi iştiraklerden gelen gelirler gibi vb birçok gelir kaleminin olduğu Belediyelerde şu kadar borç aldım diye branda ile ilan etmek bana siyaseten komik geliyor. O zaman lütfen bir branda ile borçları ilan eden belediyeler, yeni bir branda daha yaptırıp lütfen 5 yıl boyunca elde edilecek Belediye Gelirlerini de ilan etsinler.  Bizde matematiksel ve verisel anlamda bir doluluğa sahip olarak mevcut borcun önümüzdeki 5 yıl boyunca bitip bitmeyeceği karşılaştırmasını yapalım Kamuoyu olarak. Halk ne anlayacak bundan demeyin sakın, o kadar güzel matematik biliyoruz ki hepimiz günümüz Türkiye’sin de inanamazsınız. Okuduğumuz sınıflarda matematik notlarımız ne kadar zayıf olsa da hayatla mücadele kapsamında her birimiz birer matematik profesörüyüz artık. Toplama ve çıkarma konusunda müthiş derecede gelişmiş bir halkız rahat olun. Bu vesileyle son kez ifade ediyorum. Bir Belediyenin borçlarını halkına açıklamasına karşı değilim. Bu güzel Ülke de,  Bilgi Edinme Hakkı adında bir Kanun var nasıl itiraz edebilirim ki. Ben sadece branda ile ilan edilmesine karşıyım onun haricinde her paylaşım zeminini uygun bulurum ve desteklerim. Ama ben bir vatandaş olarak kendi şahsi borcumu gelirime karşılık hesaplayarak öngörüyorsam, bana yani halka ait olan Belediyemin borç stokunu da, Belediyemin gelir stoku ile birlikte karşılaştırarak görmek isterim. Hepsi bu. Bırakın artık branda asmaları lütfen çünkü gerçekten anlamsız.

SİZİ TAKDİR EDİYORUM MURAT BEY. SAĞOLSUNLAR VALİMİZ BENİ ONURLANDIRDILAR

  Geçtiğimiz hafta Afyonkarahisar Valimiz Doç.Dr. Kübra Güran Yiğitbaşı hanımefendiyi Makamında ziyaret ederek baş başa güzel bir sohbet etme şansı yakaladım. Sayın Valimiz, her hafta Salı günleri Gazete 3 yayımlamış olduğumuz EKONOMİA Sayfasını sıklıkla takip etmeye çalıştığını belirterek dolayısıyla İletişim ve Medya üzerine eğitimini almış olduğum akademik yönden değerlendirdiğimde her hafta tam bir sayda dolusu çeşitli konulardan oluşan özel haber ağırlıklı bir sayfa hazırlamanın kolay bir şey olmadığını belirterek, şahsımı takdir ettiklerini ifade ettiler. Sağ olsunlar beni onurlandırdılar. Bu güzel cümleyi başta mesleğimizin kıymetli akademisyenlerinden ve en önemlisi İlimiz Valimizden duymak beni ziyadesiyle mutlu etti. Vali Hanım son zamanlarda artan sanal dolandırıcılık olaylarının önlemi kapsamında gündem oluşturarak, halkımız nezdinde bilinç artırımının yararlı olacağını belirterek, İl Emniyet Müdürlüğü ile bilgi alışverişinde bulunmamı istediler.  Sayın Valimizle, Zafer Müzesi konusunu da kısaca görüştüğümüz ziyarette en kısa sürede tamamlanarak ziyarete açılması ile ilgili çalışmaların devam ettiğini belirttiler. Ayrıca, Afyonkarahisar İş Dünyasının, Afyonkarahisar Tarım Fuarı ve Marble Fuarında çok önemli çalışmalar gerçekleştirdiklerine dikkat çeken Yiğitbaşı, İlimiz İş Dünyasının daha fazla istihdam ve katma değer üreterek şehrimizin gelişimine katkı sağlamada ki yaklaşımlarını çok samimi ve değerli bulduğunu belirterek; tüm temennimiz her yönüyle daha hızlı gelişen ve Ekonomik bazda gayri safi milli hasılası artış gösteren  bir Afyonkarahisar için daha çok çalışmak. Bu noktada, çok güzel ve çok özel bir sinerji içerisinde şehrimizin tüm dinamikleri ile birlikte kıymetli şehrimiz için değerli çabalar sarf ediyoruz dedi. Sayın Valimize tekrar teşekkürlerimi sunuyor, çalışmalarında üstün başarılar diliyorum.

GÜZEL BİR HAFTA SONU AKŞAMINDA SAATLERCE SOHBET ETTİK

Geçtiğimiz hafta Pazar akşamı Afyonkarahisar Gastronomi Konağında güzel bir ortamda yaklaşık 3 saatten fazla birbirinden değerli dostlarla güzel bir akşam yemeğinde birlikte olarak doyumsuz güzel bir sohbet gerçekleştirdik. Bu nedenle öncelikle bu güzel ortamda bir araya gelmemizi sağlayan Türkiye Afyonkarahisarlılar Platformu Başkanı Yrd. Doç. Dr Mehmet Ali Danışman Hocaya teşekkür ediyorum. Ayrıca uzun zamandır görmediğim Afyonkarahisarlılar Platformunun Kurucu Başkanı Seçkin Köse’de o akşam bizlerle birlikteydi ve yıllar sonra gördüğüm için mutlu oldum kendisini. Yemekte misafir olarak aramızda olan İzmir de yaşayan ve Türkiye Ekonomisi konusunda derinlemesine bilgi sahibi olan Sayın Selami Tütüncüoğlu’nun, Türkiye Ekonomisini değerlendirdiği bilgi sunumunu dinlerken aynı zamanda Eskişehir’den misafir olarak katılan ve Eskişehir’in tanınmış markalarından birisi olan “Ayten Usta” markasının Ayten Çetin ile birlikte kuruculuğunu yapan Hayati Çetin ve Eskişehir Özdilek Avm Genel Müdürü Alim Durmaz’ın ticari başarı hikayelerini dinleyerek tanışma imkanına sahip olduk. Şahsen bir Eskişehirli olarak yakından bildiğim Ayten Usta Markasının başarı hikâyesini dinlemekten mutluluk duydum Hayati Çetin’den. Bu güzel akşam yemeğine sevgili arkadaşım ve Megabirlik Medyanın Genel Müdürü Selcen Dilek Çöygün ile birlikte katıldık, yemekte ayrıca Akü Öğretim Görevlisi Osman Saracoğlu, İlimizin tanınmış simalarından Kadir Altınkaya ve Ahmet İlaslı’da hazır bulundular. Güzel bir yemek ve doyumsuz bir sohbet oldu hepimiz için. Türkiye’yi kurtarma sohbeti olmadı ama güzel bir anı oldu hepimiz için. Teşekkürler.

AFYONLU ANITKABİR KOMUTANINDAN ANLAMLI BİR ORGANİZASYON

  Emekli Albay Muzaffer Taytak benim şahsen tanımaktan onur duyduğum kişilerden birisidir. Kendisi 2012-2015 yılları arasında Anıtkabir Genel Komutanlığı görevini başarı ve onurla yürütmüş olan bir Afyonkarahisarlıdır. Bu vesileyle Anıtkabir Genel Komutanlığı yapmış olan bir Afyonkarahisarlı var mıymış diyerek bilmeyenleri bu şekilde bilgilendirmiş olalım. Emekli Albay Muzaffer Taytak çalışmalarına şu an itibarıyla Merkezi Ankara da bulunan 1984 yılı Ankara Kara Harp Okulu Mezunlarının kurmuş olduğu Devrem 84 Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Derneğinin Yönetim Kurulu Başkanlığı görevini yaparak sürdürüyor. 1984 yılında 949 mezun veren Kara Harp Okulunun mezunlarından bugün itibarıyla 54 ü vefat etmiş ve 10 subayda Şehit olmuş. Bu noktada 1984 yılı mezunlarının mezuniyetinin  40. Yılı olması nedeniyle Muzaffer Taytak geçtiğimiz hafta Ankara da çok anlamlı bir organizasyon gerçekleştirerek toplam yaşayan 1051 subay ve eşleriyle birlikte yıllarca Genel Komutanlık görevini yaptığı Anıtkabir’de ve ardından  40 yıl önce mezun oldukları Kara Harp Okulunu devre arkadaşlarıyla birlikte ziyaret ettikleri güzel bir organizasyona imza attı. Bende, kendisi bir Afyonkarahisarlı olduğu için bu çalışmasını sizlerle paylaşmak istedim. Bu vesileyle kıymetli Komutanımızın başta sayfamızı takip eden İlimiz Protokolü, iş dünyası, Stk Yöneticileri ve okuyucularımıza selamlarını iletiyor, kendisine ve Yönetim Kurulu Başkanlığını yapmış olduğu derneği bünyesindeki çalışma arkadaşları ve üyelerine Afyonkarahisar’dan selamlarımı iletiyorum.

SEVGİLİ KARDEŞİM RESUL SÜNDÜK VE BEYAZ BELGEYE TEŞEKKÜR

  Yeri ve zamanı gelmişken sevgili Gazeteci arkadaşım ve kardeşim Resul Sündük ve sahibi olmuş olduğu Beyaz Belge Ekibine yürekten teşekkür ediyorum. Ekim ayının ilk haftası başladığımız bu sayfamızda her hafta yer alan ana manşet konularımızı kendi yayın politikaları nezdinde tekrar yorumlayarak takipçileri ile paylaşıyor ve konularımızın gündemde kalmalarına değerli bir katkı sağlıyorlar. Bazı haftalar ana konumuzu o kadar güzel ve farklı pencereden bakarak yorumluyor ki hayran kalıyorum. Kısaca hazırlanmış özel bir haberin temasına hiç dokunmadan, ana yayıncı kuruluşun adını da unutmadan; o hafta ki ana konumuza yeni bir bakış açısı vererek kopya yapıştır haberciliğinin dışında gerçekten kıymetli bir gazetecilik yapıyorlar. Dönem dönem, Ahmet Uçmak, Mustafa Dağhan ve İsmail Ögeday’ın haber sitelerinde de kendilerini de özel teşekkür ederek görmüş olduğum bu desteği kesintisiz Beyaz Belge sitelerinde görmekten mutluluk duyuyorum. Teşekkürler Sevgili Resul iyi ki varsın. Bu vesileyle tüm haber internet sitesi sahibi arkadaşlarıma selamlar.

1 MAYIS TATİL DOĞRU AMA

BİR YANLIŞIMIZ VAR

NEDİR DERSENİZ MÜZELER

  Geçtiğimiz hafta 1 Mayıs günü bürokrat bir dostum arayarak bugün resmi tatil çocuklarımla birlikte fırsatımız olmuyor bu vesileyle Şuhut İlçemiz ve Merkez deki müzeleri gezmek istedik ama hepsi 1 Mayıs nedeniyle kapalıydı diyerek beni aradı. Evet yasal olarak 1 Mayıs Resmi Tatil ama günlük sosyal hayatın devam ettiği noktalarda yani Müze gibi kültürel alanlarda, 1 Mayıs için özel düzenleme sanırım yapılabilir ve şehrin sosyal ve kültürel hayatının devamlılığı sağlanabilir diye düşünüyorum. Örnek 1 Mayıs bugünse Müze görevlileri bir gün öncesinden istirahat ettirilir yada sürekli personel o gün izine çıkarılır geçici bir gün için başka bir görevli ataması yapılarak bu durum 1 Mayıs günü müzeleri ziyaret etmek isteyen kişilerin kullanımına aktif hale getirilir. Sanırım böyle bir durum için Yönetmelik çıkarılmasına da gerek yok ilgili kurumlar kendi içlerinde görevlendirme yaparak bu devamlılığı sağlayabilir. Önümüzdeki 1 Mayıs için bu tür bir değerlendirmelerin yapılması dileğiyle.