Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Erdal Demirhan
e-posta: YAZARIN TÜM YAZILARI

ÜÇ SENEDE DÖRT KAT FİYAT ARTIŞI

Enflasyon fiyatlar genel seviyesinde sürekli artışları ifade eder. Yüksek enflasyonun olduğu ülkelerde fiyat artışları adeta hayatın bir parçası haline gelir. Tüketiciler fiyatların sürekli artacağını beklediklerinde tüketimlerini öne çekerler, satıcılar da üretimde kullandıkları malları önceden almaya çalışırlar. Bu ise talebi artırıp fiyatların daha da artmasına neden olur.   Yüksek enflasyon ortamında insanlar fiyat artışlarını takip etmekte zorlanırlar. Gelirler adeta dört nala koşan enflasyona yetişemeyince özellikle dar ve sabit gelirliler yoksullaşır.   Enflasyon kavramını sıklıkla kullanmamıza rağmen mal ve hizmet fiyatları üzerindeki birikimli etkisi çoğu zaman göz ardı edilir. Birikimli etki cari dönemdeki fiyat artışı hesaplanırken  başlangıç noktasının bir önceki dönemdeki enflasyon nedeniyle daha yüksek olması nedeniyle ortaya çıkar.   Şöyle bir örnek verelim: Diyelim ki bir malın fiyatı 100 TL olsun ve enflasyon oranı da üç yıl boyunca yüzde 10 olsun. 100 TL’lik mal birinci yıl sonunda 110 TL olur. Bu malın ikinci yıl sonundaki fiyatını hesaplarken bu sefer 110 TL’nin yüzde 10’unu eklemeniz gerekir. Böylece ikinci yıl sonunda bu malın fiyatı 121 TL olur. Üçüncü yılın sonunda ise 121 TL’nin üzerine yüzde 10’u ekleriz ve üçüncü yıl sonundaki fiyat 133.1 TL’ye gelir. Yani sadece üç yıl içinde 100 TL’lik mal 133.1 TL’ye çıkmıştır. Bu şekilde hep yüzde 10 enflasyon oranı yaşandığı varsayımı altında 10 yıl sonra 100 TL’lik mal 260 TL olur.   Dikkat edilirse bir malın fiyatı her yıl yüzde 10 arttığı zaman sonraki yıllarda bu malın fiyatı gittikçe artarak yükselir. Her yıl yüzde 10 artınca 10 yılda toplamda yüzde 100 artmış olmaz; yüzde 160 artmış olur. Bunun nedeni her yıl enflasyon oranının hesaplamasını yaparken başlangıç noktasının daha yüksek olmasıdır. İşte birikimli etki dediğimiz bu.   Tabii yaptığımız hesap enflasyon oranı yüzde 10 olduğunda geçerli. Bizdeki enflasyon oranı çok daha yüksek ve bu yüzden birikimli etki daha fazla gerçekleşmekte. Ayrıca verdiğim örnekte fiyatlar her yıl aynı oranda artmakta oysa fiyatlar genellikle farklı oranlarda artar. Bir de enflasyon ortalama fiyatlardaki artışı göstermekte. Örneğin dar ve sabit gelirlilerin bütçesinde daha fazla yer kaplayan gıda fiyatlarındaki artış daha fazla olabilir. Bu durumda birikimli etki daha fazla gerçekleşir.   Şimdi Türkiye’ye dönelim: 2022 yılında enflasyon oranı yüzde 64.3 olmuştu, 2023 yılında ise yüzde 64.8 olarak ilan edilmişti. Bu şu anlama geliyor: 2022 yılının başında 100 TL olan mal 2023 sonunda 271 TL oldu. 2024 yılında enflasyonu düşürerek yüzde 40’a çeksek bile aynı mal 2024 sonunda bu sefer yaklaşık 380 TL olacak. Yani üçüncü yılın sonunda fiyatlar yaklaşık olarak dört kat artmış olacak.   Görüldüğü gibi enflasyon rakamlarını değerlendirirken birikimli etkiyi dikkate almak gerekiyor. Çok düşük enflasyon oranlarında bile birikimli etki nedeniyle mal ve hizmet fiyatları yüksek seviyelerde oluşabiliyor. Enflasyonla mücadelede elimizi neden çabuk tutmalıyız sorusunun bir cevabı da burada yatıyor.  

YAZARLAR

TÜMÜ

SON HABERLER

Reklamı Geç
Sayın Gayrimenkul