Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Erdal Demirhan
e-posta: YAZARIN TÜM YAZILARI

ENFLASYONDA UMUTLAR 2025’E KALDI

Yüksek enflasyon sorunundan bir türlü kurtulamıyoruz. G-20 ülkeleri arasında yüzde 276’lık enflasyon oranına sahip Arjantin’den sonra yüzde 67 ile ikinci  sıradayız. Üçüncü sırada yani bize en yakın olan ülke yüzde 7.7 ile şu anda savaşta olan Rusya.

                                                **

Özellikle dar ve sabit gelirliler yüksek enflasyonun yükü altında yıllardır eziliyor. Ayın sonunu getirmekte zorlanan aileler kredi kartlarına yükleniyor.  Ödenmesi gereken en az tutarları ödeyerek aldıkları maaşı doğrudan kredi kartlarına yatırıyorlar.

                                              **

Kredi kartları faiz oranlarının artması ile birlikte kredi kartı kullanmak daha maliyetli hale geldi. Temel ihtiyaçlarını kredi kartı ile  karşılamak zorunda olan ailelerin işleri daha da zorlaştı. İlerleyen günlerde halinhazırda borç yükü altında olan hane halklarını daha zor günler bekliyor.

                                              **

Yüksek enflasyonla mücadele etmek için TCMB politika faizini bir kez daha artırdı ve yüzde 50’ye çekti.  2023 yılının Haziran ayından beri faizler yükseliyor. Ama enflasyon oranı da artmaya devam ediyor. Bu artışın arkasında politika faiz artışlarının kademeli yapılmasına bağlı olarak kur ve enflasyon bekleyişlerininde iyileşmenin gerçekleşmemesi yatıyor. Bu bize para politikası önlemlerinin dozu ve zamanlamasının ne kadar önemli olduğunu gösteriyor.

                                            **

Bundan sonraki süreçte faiz artışlarının mutlaka kamu maliyesinde alınan önlemlerle desteklenmesi gerekiyor. Hane halklarının tüketimlerini kısmaya yönelik alınan önlemlerin kamu harcamaları tarafında da görülmesi gerekiyor. Döviz kuru artışlarının baskılanmasına yönelik uygulamalardan vazgeçilmesi gerekiyor. Daha önceki bu tür uygulamaların döviz kuruna talep yaratmaktan başka bir işe yaramadığı ve döviz talebini artırdığını biliyoruz. Kurlara müdahale edilmesi enflasyon beklentilerini kötüleştirip enflasyonu da olumsuz etkiliyor.

                                              **

Mevcut yapı içinde uygulanan para politikalarının yönünün doğru olduğunu söyleyebiliriz. Alınan önlemlerde geç kalınmış olsa da yukarıda bahsettiğimiz noktalara eğinilirse ancak 2025 ve sonrasında enflasyon cephesinde olumlu gelişmeler görülebilir.

                                            **

2024 yılının Temmuz ve Ağustos aylarında ise enflasyon oranında baz etkisi nedeniyle önemli bir düşme olacak. Bunun nedeni geçen yılın aynı aylarında enflasyon oranının yüzde 9’lar civarında gerçekleşmesiydi. Dolayısıyla Eylül ayının başında matematiksel olarak enflasyon oranının yüzde 50’lere düştüğünü görmüş olacağız. Bu noktada yılın geri kalanında bu yüzde 50 oranından aşağıya esneme olup olmayacağı önemli.

                                          **

TCMB’nin yıl sonu tahmininin yüzde 36 olduğunu hatırlatalım. Aslında TCMB enflasyon tahminini bir aralık olarak veriyor. Bu yüzde 36’lık tahmin, aralığın ortasını ifade ediyor. Tahmin aralığı ise yüzde 30 ve yüzde 42. Enflasyon oranının yıl sonunda yüzde 36 olması oldukça zor gözüküyor. 2024 yılını  tahmin aralığının üst noktasını da geçme ihtimali yüksek. Bu arada TCMB her ay piyasa katılımcılarına yaptığı anketi de yayınlıyor. Mart ayı anketine göre 70 piyasa katılımcısının yıl sonu enflasyon beklentisi yüzde 44.19 oldu.

                                            **

Özet olarak herhangi bir dışsal şok veya para politikalarında bir yön değişikliği olmazsa 2024 yılında fiyatlar yüzde 50’ye yakın bir oranda artabilir. Bu bize aynı zamanda 2024 yılında satın alma gücünün hangi oranda azalacağını da gösteriyor.

                                            **

Enflasyon beklentilerini etkin biçimde yönlendiren para ve kur politikalarının uygulanması ve maliye politikasının da buna eşlik etmesi durumunda 2025 yılında yüzde 20’leri görebiliriz.

YAZARLAR

TÜMÜ

SON HABERLER