Seçimler geride kaldı. Türkiye kararını verdi ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan yeni kabineyi de açıkladı. Yeni dönemde Türkiye ile Avrupa Birliği’nin ilişkileri de büyük önem taşıyor. Nitekim birçok önemli konu seçim sonrasına bırakılmıştı. Öte yandan seçimin galibi olan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan için kutlama mesajı yayınlayan AB Konseyi Başkanı Charles Michel ve Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen de ikili ilişkilerin önem arz ettiğini ve Türkiye- AB ilişkilerinin stratejik önemde olduğunu ifade etmişlerdi. Genel itibariyle yeni dönemde yeni kabinedeki bakanlar ile Türkiye ve Avrupa Birliği arasında enerji güvenliği, göç meseleleri, Rusya- Ukrayna Savaşı kaynaklı güvenlik diyalogları, ticari ilişkiler, ekonomik çıkara dayalı önemli adımlar noktasında iş birlikleri için ortak adımlar atılacağına kesin gözüyle bakılmaktadır. Diğer yandan AB ile tam üyelik noktasında ise Türkiye’nin olumlu adım atacağı beklenmemektedir. Nitekim bu kapsamda AB müzakere süreçlerini durdurmuş, Türkiye ise net bir şekilde tavrını ortaya koymuştu. Yeni dönemde Türkiye’nin vize muafiyeti alanında kararlı bir adım atması beklenmektedir. Nitekim Türkiye, Avrupa Birliği tarafından belirlenen 72 kriterden 66 tanesini hayata geçirdi. Bu kriterlerin ana başlıklarını hatırlamak gerekirse; belge güvenliği, göç yönetimi, kamu düzeni ve güvenliği, temel haklar ve düzensiz göçmenlerin geri kabulü… Ancak Avrupa Birliği’nin dünden bugüne Türkiye’ye karşı uyguladığı politikalar göz önünde bulundurulursa kriterler tamamlansa bile yeni bir sorunu gündeme getireceği şüphesizdir… Seçim sonrası Avrupa Birliği- Türkiye ilişkileri kadar Türkiye’nin Asya ülkeleri ve Ortadoğu ülkeleri ile de ilişkileri büyük önem taşımaktadır. Nitekim bu bölgeler hem yeraltı kaynakları bakımından zengin ve ticari getirisi yüksek ülkeler hem de geleceğin dünya siyasetinde önem arz eden ülkeleridir… Bu kapsamda Dışişleri Bakanlığı’na getirilen eski MİT Müsteşarı Hakan Fidan’ın yaptığı çalışmalar da kıymetli. Çünkü Türkiye’nin yakın bölgesi konumundaki Libya ve Suriye gibi ülkelerde kendisi önemli operasyonlar yürüttü. Diğer yandan 2022 yılının son aylarında Suriye ile yapıcı ve normalleşme yolunda büyük adımların atılmasındaki öncü isim olduğu da unutulmaması gereken önemli bir detaydır. Dünden bugüne atılan adımlar ve gelinen son noktaya göre Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ın Suriye başta olmak üzere Ortadoğu’ya yönelmesi ve buradaki ilişkilerin arttırılmasına yönelik çalışmalar yapması kaçınılmazdır. Rusya ve Çin ile ekonomik ilişkilerin de seyrinde devam etmesi hatta büyüyerek gelişmesi de öngörülen politikalar arasında yerini almaktadır. Ancak Türkiye’nin Avrupa Birliği ve ABD ile gelecek dönemlerdeki ilişkisi hakkında kesin yorum yapmak için hala erken… Nitekim seçim öncesi hem ABD hem de AB basın yoluyla Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın kazanmaması için pek çok çalışma yürüttü. Seçim sonrası tebrik mesajları yayınlamış olsalar da ilişkilerin ilerleme kaydetmesi halen bilinmezliğin koruyor. Ancak ABD ve AB Türkiye gibi stratejik konumda yer alan bir ülke ile daha fazla ilişkilerini askıya alamayacaktır. Çünkü pek çok sorunda Türkiye ile olumlu ilişkiler hayati önem taşımaktadır…