Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün aramızdan ayrılışının yıldönümünde Büyük Önder’i saygı ve minnetle anıyoruz. Yaşadığı dönemde birden fazla zafere, başarıya imza atan Atatürk’ün söylemiş olduğu “Beni görmek demek mutlaka yüzümü görmek demek değildir. Benim fikirlerimi, benim duygularımı anlıyorsanız ve hissediyorsanız, bu kafidir” cümlesi çerçevesinde yaşamına kısaca bakmak gerekir. Özellikle dış politikada atmış olduğu önemli adımlar, bugünkü Türkiye Cumhuriyeti’nin temel taşlarını oluşturmaktadır. Nitekim dış politikada savaşın bir çözüm olmadığını ve diplomasi ile pek çok konunun çözümlenebileceğini sık sık ifade etmesi ve uygulaması güçlü bir lider olduğunu açıkça ortaya koymuştur. Dış politikada Atatürk’ün attığı önemli adımlar arasında en önemlisi “Milli” adımlar atması olmuştur. Bu kapsamda da “mutlak egemen bir Türk Devleti” kurulması için yaşamı boyunca mücadele vermiştir. Diğer yandan dış politikada izlemiş olduğu bir diğer yol da barışçıl politikaları devreye sokması olmuştur. Daima yapıcı bir zeminde ülkeler arasındaki diyalogları yürüterek hem Türkiye Cumhuriyeti’nin hem de Türk Milletinin barışçıl ve eşitlikçi bir millet olduğunu tüm dünyaya duyurmuştur. Diğer yandan Cumhurbaşkanı seçildikten hemen sonra “Cumhuriyet’in dış siyasette yüzü düz biçimde ve samimiyetle barışın ve antlaşmaların korunmasına dönüktür” açıklaması da Türkiye’nin benimsemiş olduğu ve benimseyeceği dış politikayı açıkça ortaya koymuştur. Atatürk döneminin dış politikada en önemli ve en somut örneğini ise Lozan Anlaşması oluşturmaktadır. Bu anlaşma ile stratejik dengeler korunarak, pek çok ülke ile iyi ilişkiler kurulmuştur. Kısaca Türkiye Cumhuriyeti kuruluşundan bu yana milli bağımsızlığın korunmasına, yapılan her türlü barışın devamlı olmasına ve hayat tarzında ve yönetimde çağdaşlaşmaya önem göstermiştir. Mustafa Kemal Atatürk her daim bahsedilen 3 temel ilke noktasında politikaları belirleyerek ilerlemiştir. Mustafa Kemal Atatürk, cumhurbaşkanı seçildikten sonra dış ülkelere ziyaret gerçekleştirmemesi de dikkat çeken bir başka önemli adımıdır. Atatürk dış ülkelere ziyaret yerine ülke içerisindeki ziyaretlere ağırlık vererek, milli politikaların güçlendirilmesine büyük çaba harcamıştır. Diğer yandan Atatürk hiçbir ülkeye ziyaret gerçekleştirmemesine rağmen, farklı ülkelerden pek çok lideri de ağırlamış ve her liderin Türkiye’den ve Türkiye’nin yönetim şeklinden etkilenmesine vesile olmuştur. Liderlere bakılacak olursa; Afganistan Kralı, Japon Prensi, Irak Kralı, Yugoslavya Kralı, İran Şahı, İsveç Veliahttı, İngiltere Kralı, Ürdün Emiri ve Romanya Kralı ve Başbakan vardır. Yunanistan Başbakanları Venizelos ve Metaksas olmuştur. Mustafa Kemal yaşadığı dönem boyunca milli birlik ve beraberlik için büyük mücadele vermiş ve bu uğurda önemli adımlar atmıştır. “Türkiye Cumhuriyeti ilelebet payidar kalacaktır” diyerek de gençliğe olan inancını ve mirasını ifade etmiştir. Bizlere gönülden güvenen ve Türkiye Cumhuriyeti’ni emanet eden Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü saygıyla anıyoruz. Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün güvenine layık, gösterdiği hedefe durmadan yürüyen gençler olacağımıza söz veriyoruz. Ne Mutlu Türk’üm Diyene!