Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Yurdanur Mergen
e-posta: YAZARIN TÜM YAZILARI

Kendinize sihirmişsiniz gibi bakacak bir aşık seçin

  Aşk, Arapçada “aşaka” kelimesinden gelir. Aşaka, dilimizde “sarmaşık” demektir. Sarmaşık nasıl ki tutunduğu yeri istila ederse aşk da kalbi ve bütün bedeni sararak istila eder. Kelimenin kökü zaten aşkın ne olduğunu anlatıyor. Ruhun, duyguların, hayallerin, geleceğin ve bedenin istila ediliyor evet… Aşk kalpte mi beyinde mi başlar bilmiyorum ama tüm hücrelerini boşluk bırakmadan kayalar arasından akan nehirler gibi doldurduğu kesin. “Sevmek çok güzel ama rastlarsan erbabına.” Sevmek bir sanat. Bunu çok güzel işleyen sanatçılar da yok değil. Sevmenin belirlenmiş bir dili yok bu kendimiz için çok kişisel ve sevdiğimiz insan için kişiye özel… Kimisi sevgisini sözcüklere taşıyarak cümle cümle döker dudaklarından, kimisi yüreğine düşen aşk ateşini bakışlarıyla yansıtır. Bazıları davranışlarıyla gösterirken bazıları çekingen ve utangaç tavırlarında hissettirir. Herkesin şahsına münhasır sevmeleri… Kadın veya erkek hangisi olursa olsun aşk bir insanda cesaret olarak ortaya çıkıyor. Sonsuz bir özgüven ve her şeyi yapabileceğine inandığı bir güç. “Birbirlerini sevenler birbirlerini kızdırırlar” der Sigmund Freud. Kendi sevgimizden her zaman emin olabiliriz ama sevildiğimizden asla emin olamayız. Sevmek bu yüzden güzel bir eylemdir, risk barındıran bir eylem. Heyecanı da tutkuyu da barındırır, bundandır vazgeçilmez oluşu. Hayatınızda birisi varsa ve yola sizinle devam etmek istiyorsa bunu illaki anlıyorsunuz. Kıyamıyor öncelikle… Bakmaya, dokunmaya, sevmeye kıyamıyor. Üzülüp kendinizi harap etmenize izin vermiyor. Kırılsa da küsse de bir yerde orta yolu bulmak için yanaşıyor. Merhametine vurulduğunuz insanın o biricik sevgisini, şefkatini hissediyorsunuz. Sizinle olmak isteyen günün sonunda sizinle kalıyor. Bir insan gerçekten isterse, yanınızda olmanın bir yolunu buluyor, bahaneler sadece uzak kalmayı tercih edenler içindir. O biri eğer sizin içinse, sizinle olacaksa bir şekilde yollarınız ve nasibiniz bir ise er ya da geç ona ulaşıyorsunuz. Derler ki; Senin gönlünden geçirdiğin kişi, seni gönlünden geçirir. Hissettiğiniz insanı düşündüğünüzde o da sizi düşünüyor olabilir mi? Kalbini kalbinizde hissediyorsanız neden gerçek olmasın diye düşündürüyor bana… Ruhların dili, yanılmaz sonuçta. Benim aşk dilim tamamen değerli hissetmek üzerine kurulu. Birinin bana günümün nasıl geçtiğini, kaygılarımla, stresimle nasıl başa çıktığımı, hatta yemeğimi yiyip yemediğimi sorması… Bazı küçük şeyler değerli hissettirir, maddi hiçbir şeyle alakası yoktur… Benimle ilgili her önemsiz ayrıntıyı bilmek isteyen birini kastediyorum. Yazdığım her kelimeyi okumak isteyen, en sevdiğim şarkının her notasını duymak ve en sevdiğim filmin her sahnesini izlemek isteyen biri… Bendeki her bir yarayı bulmak ve her birinin nereden geldiğini öğrenmek isteyen biri… Kim olduğumun her yönünü öğrenmek isteyen biri… Demem o ki, kendinize sihirmişsiniz gibi bakacak bir aşık seçin.

YAZARLAR

TÜMÜ

SON HABERLER

Reklamı Geç
Sayın Gayrimenkul