Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Yurdanur Mergen
e-posta: YAZARIN TÜM YAZILARI

İÇİMİZ ACIYOR

Gencecik evlatlarımızı geleceklerimizi toprağa uğurluyoruz. “Vatan sağ olsun” demek bize kolay gelse de şehit yakınlarının hiç de kolay olmayan bu cümleyi söyleyebilecek dirayetleri oluyor. Bir evlat yetiştirmek, onun geleceğini inşa etmek, onun üzerine hayaller kurmak, her konuda destek olan bir anne, bir baba, bir kardeş ve bir eş için oldukça zor.   “Sofranda bal var ise Bağdat’tan atlı gelir. Tezgâhın sağlam ise ipekler katlı gelir. ‘Ateş düştüğü yeri yakar’ demişler, Ölü senin değilse helvası tatlı gelir.”   Allah Teâlâ Kur’an-ı Kerim de şehit makamı hakkında şöyle buyurmuştur: “Allah yolunda öldürülenleri sakın ölüler sanma! Bilâkis onlar diridirler; Allah’ın, lütuf ve kereminden kendilerine verdikleriyle sevinçli bir halde rableri yanında rızıklara mazhar olmaktadırlar. Arkalarından gelecek ve henüz kendilerine katılmamış olan şehit kardeşlerine de hiçbir keder ve korku bulunmadığı müjdesinin sevincini duymaktadırlar. Onlar Allah’tan gelen bir nimet, bir lütuf sebebiyle ve Allah’ın, müminlerin ecrini zayi etmeyeceği müjdesi ile de sevinç içerisindedirler. “ (Al-i İmran, 169-170)   “O hâlde dünya hayatını verip âhireti almak isteyen samimi mü’minler Allah yolunda savaşsınlar. Kim Allah yolunda savaşır da öldürülür veya gâlip gelirse, biz ona pek yakında büyük bir mükâfat vereceğiz.” (Nisâ 4/74)   “Mü’minler ancak o kimselerdir ki, Allah’a ve Rasûlü’ne iman ettikten sonra şüpheye düşmeden Allah yolunda malları ve canlarıyla savaşırlar. İşte onlar imanlarında doğruların ta kendileridir.” (Hucurât, 15)   “Allah yolunda öldürülseniz ya da başka bir şekilde ölseniz, şunu bilin ki, hiç şüphesiz Allâh’ın bağışlaması ve rahmeti, kâfirlerin dünyada kalıp topladıkları her türlü menfaatten daha hayırlıdır.” (Al-i İmran 3/157)   “Allah yolunda öldürülenlere sakın “ölüler” demeyin. Çünkü onlar diridir, fakat siz farkında değilsiniz.” (Bakara 2/154) Şehit yakınlarına sabır dilemekten başka bir şey gelmiyor elimizden ama şehitlerin ulaştığı mertebeyi bilince içimi ferahlık kaplıyor. Onların da kaplıyor olacak ki bir şehit babası “Ne mutlu bana ki oğlum şehit oldu” diyor. Acının tarifi imkânsız. Bu acıyı yaşayan bir şehit babası ise “Ne mutlu sana şehit babasısın diyorlar, 7 yıldır hala oğlum gelecek diye bekliyorum, bilmiyorlar” diyor. Herkes bir şekilde yaşamına devam ediyor. Devam ediyor olmak da can yakıyor bir şehit annesi için. “Bacan tütüyor ama baca nasıl tütüyor kimsenin haberi yok” diyor bir şehit annesi, yaşıyorum ama yaşam nefes almaktan ibaret der gibi… Bu acının tarifi yok elbette ama gelin şöyle bir düşünelim… Bir sabah uyandığınızda evladınız, canınızın yarısı, artık o evde yok… Beraber vakit geçiremeyeceksiniz. O’nun aldığı yeni yaşını göremeyeceksiniz. İlerleyen yaşlarında saçlarına düşen akları, kırışan yüz hatlarını göremeyeceksiniz. O’na dair kurduğunuz hayaller hepsi sizden gitmiş olacak… Daha neler neler… Liste uzayıp gidiyor. Ülke olarak yaşadığımız acının tarifi imkânsız… Kelimelerin anlamını yitirdiği günlerin eşiğinde şehitlerimizi rahmetle anıyoruz. Şehit aileleri sadece unutulmak istemiyor. Bu vatan için bir can büyütüp toprağın kollarına uğurlayan bir aile için onlara gereken önemi vermek zor bir şey olmasa gerek.  

YAZARLAR

TÜMÜ

SON HABERLER

Reklamı Geç
Sayın Gayrimenkul