Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Yurdanur Mergen
e-posta: YAZARIN TÜM YAZILARI

GÜZEL SÖYLEMLERİN HASTASIYIM

Sözcükler… Tesirli birer silah gibi Kalplere taşınan sözcükler oralarda çiçekler açmalı, yaralar değil. Kalbe işler kelimeler, her şeyden daha sihirlidir, onların büyüsü olduğuna inanıyorum.. Kelimelerle bir insanı ipe de götürebilir uçurumun kenarından geri de döndürebilirsiniz. Dostoyevski, bir delinin ruh halini anlattığı kitabını, delinin şu sözleri ile bitiriyor: “Ben” diyor deli, “Senin söyleyip isteyip de söyleyemediğin sözleri söyledim. Yapmak isteyip de kendini tuttuğun şeyleri yaptım. Sen akıllı olduğun için yavaş yavaş kendini öldürürken ben hayatı dolu dolu yaşadım. Sence ben deliyim. Ama bence de sen bir ölüsün. “ “Cam kırıkları gibidir kelimeler” demiş Oğuz Atay ve şöyle devam etmiş; “Ağzına dolar insanın. Sussan acıtır, konuşsan kanatır.” Keşke öldüğümüzde söyleyemediğimiz tüm şeyleri içimizden çıkarsalar. Hiç söylenmemiş Seni Seviyorum’lar, Özlemek’ler, İyi Ki Varsın’lar… Sitemler, kızgınlıklar, kırgınlıklar… herkes bir miras gibi payına düşeni alsa. İşte gerçek otopsi bu olurdu. Bazen öyle anlar oluyor ki “İçimde kalmasın söyleyeyim gitsin” düşüncesi sarıyor. Sinirli de olsak öfkeli de olsak söylüyor, olumlu mu olumsuz mu düşünmeden çıkışına izin veriyoruz kelimelerin dudaklarımızdan. Geri dönüşü olur mu, can mı yakarız, gönül mü kırarız düşünemeyebiliyoruz. *** “Kelimeler, tecrübelerimizi dizdiğimiz ipliktir” demiş Aldous Huxley. Ne de güzel söylemiş! Kelimelerden inançlarımıza, inançlarımızdan davranışlarımıza, davranışlarımızdan kalplere uzanan upuzun bir yolculuktayız her birimiz. Bu yolculukta bize eşlik eden ailemizi, arkadaşlarımızı, sevdiklerimizi ve hayatlarında bir mühlet kaldığımız iyi veya kötü hayatlarına bir parça dokunduğumuz insanları her ne olursa olsun kırmaya hakkımız var mı? Kelimelerin sihirli gücünü kullanacaksak bu hep iyi ve pozitif yönde kalp onarmak adına olmalı. Kalp kırmaktan her zaman imtina etmişimdir. Ne demişler “Biz gönül hamalıyız. Sırtımız dayanır da onca yüke, gönlümüz bükülür bir acı söze.” Bir gönül yıkılacağına yerle bir olsun her yer… Ağır ve kırıcı cümleleri duymak kalpte derin bir yara açtığına inanırım. Unutulmaz… Yerli yersiz hatırlanır, ilk seferki gibi yine acıtır. Güzel bakmak, güzel düşünmek, güzel konuşmak varken “neden” diye başlıyor sitemlerim, kırık dökük tamamlanıyor devamı cümlelerimin. Anlatmakta yorunca bazen… Sessizliğe sığınıyor kelimeler. Birilerinin benim yüzümden incinmesi beni daha fazla incitiyor. Kullanacağım kelimeler için karşımdaki insanla empati yaptığımda canım yanıyorsa kullanmamayı, eğer şartsa da yumuşatmayı tercih ediyorum. Bu kadar hassas düşünmek yorsa da ben bu hassasiyeti seviyorum. Kısa veya uzun vadede ne kazandırıyor derseniz henüz tarif edemiyorum lakin karakterimle gurur duyuyorum. Hayat zaten zor, dik yokuşlarla dolu, yollarımız taşlı topraklı gerek var mı kalp kırmaya… Güzel söylemlerin hastasıyım ben. İltifat da dahil birine “Günaydın”, “Nasılsın” demek “Bugün çok güzelsin”, “Kıyafetin sana çok yakışmış”, “Gülüşün çok sıcak” demek enerji yükseltmeye yetiyor bazen. Beni ise üzerine düşünülmüş cümleleri duymak heyecanlandırıyor. Çok düşünüp az konuşmak kalbe bir ok gibi isabet eden ve tesir altına alan kelimelerden bahsediyorum. Gülümsememize neden olan kelimeler… Gülümsedikçe güzel sözcükler fışkıracak yüreğimizden. Hadi bir parola koyalım kendimize değerli okurlar. Ne yaşanırsa yaşansın bir gülme payı bırakalım dudağımızın kenarına.

YAZARLAR

TÜMÜ

SON HABERLER

Reklamı Geç
Sayın Gayrimenkul