Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Mustafa Etikoğlu
e-posta: YAZARIN TÜM YAZILARI

BozcaAda/ÇANAKKALE

Bozcaada veya eski adıyla Tenedos (Yunanca: Τένεδος Ténedhos, Latince: Tenedus), Türkiye’nin üçüncü büyük, Ege Denizi’nde ise Gökçeada’dan sonra ikinci en büyük adası ve Çanakkale ilinin bir ilçesidir. Ürkiye’nin (büyükşehir merkez ilçeleri hariç) köyü olmayan tek ilçesidir.   Yüzölçümü 40 km2, anakaraya uzaklığı 6 km’dir.   2022 yılı verilerine göre ilçe nüfusu 3.120’dir. İlçede kışları nüfus düşmekte, yazları ise tatilcilerle artmaktadır. Bağcılık, deniz turizmi ve rüzgâr türbinleriyle ön plana çıkar.   Ana endüstriler turizm, şarap üretimi ve balıkçılıktır. Ada yüzyıllardır üzümü, şarabı ve kırmızı gelincikleriyle ünlüdür. Eski bir piskoposluktur ve halen Latin Katolik unvanı vardır.   Bozcaada’dan hem İlyada’da hem de Aeneis’de bahsedilir. Aeneis’de Yunanların Truva Savaşı’nın sonuna doğru Truvalıları savaşın bittiğine inandırmak ve Truva Atı’nı şehir surlarının içine almak almak için filolarını sakladıkları yer olarak bahsedilir. Küçük boyutuna rağmen ada, Çanakkale Boğazı’nın girişindeki stratejik konumu nedeniyle klasik antik çağ boyunca önemliydi. Sonraki yüzyıllarda ada, Ahameniş İmparatorluğu, Attika-Delos Deniz Birliği, Büyük İskender imparatorluğu, Pergamon Krallığı, Roma İmparatorluğu ve Venedik Cumhuriyeti’ne geçmeden önce onun halefi Bizans İmparatorluğu da dahil olmak üzere birçok bölgesel gücün kontrolü altına girdi. Yunanlar Troya Savaşı sırasında adada bir liman olan Aulis’i üs olarak kullanmışlardır.[kaynak belirtilmeli] Tenedos, Herodot’un yazılarında sık sık geçer ve kelimenin kökeni Yunancada Τένεδος (Tenedhos) ve Latincede Tenedus kelimelerinden gelir.[kaynak belirtilmeli] Antik çağ’da Midilli adasında oturan Aiolya halkının bir kısmının buraya yerleştiği tahmin edilmektedir.[kaynak belirtilmeli]   Ada, İyonya ayaklanmasından sonra, önce Perslerin sonra Romalıların egemenliğine girdi. Roma İmparatorluğu’nun parçalanmasından sonra Bizans İmparatorluğu sınırları içinde kaldı.   Türklerin adayla ilk bağlantısı, Aydınoğlu Umur Bey’in İzmir’i fethettikten sonra 1328’de 8 gemilik bir filosuyla Bizans yönetimindeki Bozcaada’ya gelerek yağmalamasıyla olmuştur. Bu dönemde Venedik ve Cenevizliler, ticari faaliyetlerine yararlı olacağı düşüncesiyle adayı ele geçirmek için rekabet içine girdiler.   1377’de Bizans İmparatoru, askeri yardım karşılığında adayı Venedik’e verdi. Ceneviz’in buna tepki göstermesi üzerine Venedik ile aralarında çatışma başladı. İki devlet 1381’de Torino’da bir antlaşma yaparak adayı boşaltmaya ve tarafsız bölge olmasına karar verdiler. Venedikliler bu antlaşmaya uyunca ada halkını tümüyle boşalttılar ve Girit’teki Kandiye kentine taşındılar.   Ada uzun süre boş kaldı. İspanyol seyyah Clavijo, 1403’te Bozcaada’ya geldiğinde üzüm bağları, meyve ağaçları, tavşanlar ve büyük bir kalenin yıkıntılarıyla karşılaştı ancak yerleşik kimse bulamadı. Fatih Sultan Mehmet döneminde 1455 yılında Gökçeada ile birlikte fethedildi ve Ege denizinde Osmanlı imparatorluğunca yönetilen ilk ada oldu.[12] Zorla tahliye edildikten neredeyse 75 yıl sonra bile Bozcaada o zamanlarda hala ıssızdı.[13] Fatih Sultan Mehmet adanın kalesini yeniden inşa ettirdi.[14] Bu dönemde Osmanlı donanması adayı ikmal üssü olarak kullandı.   Adanın stratejik öneminin farkına varan Venedikliler adaya asker çıkardılar.   1464’te Venedik adına Giacopo Loredano Bozcadayı aldı.[15] Aynı yıl, Osmanlı Amirali Mahmud paşa adayı yeniden ele geçirip tekrar Osmanlı İmparatorluğu topraklarına kattı.[16] Osmanlı idaresi sırasında ada vergi muafiyeti tanınarak yeniden iskan edildi.   Osmanlı amirali ve haritacısı Piri Reis 1521’de tamamladığı Kitab-i-Bahriye adlı kitabında Bozcaada’yı da şimdiki ismiyle gösteren, kıyı ve açıklarındaki adaları haritasında yer verdi. Smyrna’dan Çanakkale’ye kuzeye giden gemilerin genellikle ada ile Anadolu arasındaki yedi millik deniz şeridinden geçtiğini de kaydetti.[17][18]   Daha sonraki dönemlerde de ada hep bugünkü adı olan “Bozcaada” olarak kaydedildi.[19][20]   Girit meselesi dolayısıyla patlak veren 1645-69 Osmanlı-Venedik Savaşı’nda Venedikliler Osmanlı Donanması’nın Girit’i tamamen fethetmeye çalışan kara kuvvetlerine takviye yapmasını engellemek için Çanakkale Boğazı’nın Ege Denizi ağzını kapamayı denediler ve bu bağlamda 1656 yılında Bozcaada’yı almaya muvaffak oldular. Ancak hemen ertesi yıl toparlanan Türk donanması adayı tekrar Osmanlı topraklarına kattı.   1683 yılındaki İkinci Viyana Kuşatması’nı takip eden savaşlar silsilesinde Türk ve Venedik donanmaları Ege Denizi’nde birçok kere karşı karşıya geldi. Bunların en önemlilerinden biri Bozcaada açıklarında gerçekleşti. Bozcaada Deniz Savaşı olarak bilinen muharebede Osmanlı donanmasını yöneten Mezomorto Hüseyin Paşa, Molino yönetimindeki Venedik donanmasına karşı önemli bir zafer kazandı.   1806-12 Osmanlı-Rus Savaşı sırasında ada 1807 yılında Rusya tarafından işgal edildi, yakıldı ve kalesi tümüyle yıkıldı.   1822’de Yunan Bağımsızlık Savaşı sırasında Konstandinos Kanaris Osmanlı Donanması’na karşı Bozcaada açıklarında bir saldırıyı yönetti ve bir Osmanlı gemisini batırdı.   1842’de II. Mahmut kaleyi yeniden yaptırdı.   1866’da Osmanlıların Cezayir-i Bahr-i Sefid vilayetine bağlı Limni sancağına bağlandı.   Bozcaada Çanakkale Savaşı’nda ada Birleşik Krallık ve Fransa kuvvetleri tarafından işgal edildi ve lojistik destek için kullanıldı. Bu dönemde müttefik kuvvetler Ayazma tepesi’nde, Habbele ovası’nda ve Habbele tepesi’nde savaş uçakları için üç pist yaptı. Savaş sırasında müttefik askerleri Bozcaada’da tedavi oldu ve dinlendi. Bozcaada 24 Temmuz 1923’te imzalanan Lozan Antlaşması ile Türkiye Cumhuriyeti’ne bırakıldı. Türkler, adayı aynı yılın 20 Eylül günü teslim aldılar. Bozcaada Belediyesi, adanın Türkiye’ye geçmesinin hemen ardından 1923’te kuruldu. Bozcaada, Anadolu anakarasındaki Geyikli’deki Yükyeri limanından yaklaşık 4 deniz mili uzaklıkta ve Çanakkale Boğazı’nın girişine yakın bir konumdadır. Bozcaada kabaca üçgen şeklindedir. Alanı 39.9 km²’dir.Marmara Adası ve Gökçeada’dan (İmroz) sonra Türkiye’nin üçüncü büyük adasıdır. Adanın en yüksek noktası 192 metre (630 ft) yüksekliğindeki Göztepe tepesidir. Bozcaada bölgesi, sekiz ila on kilometre kuzeydoğudaki Tavşan, Yılan, Orak ve Pırasa adalarının bulunduğu Bozcaada ve küçük takımadaları Karayer Adaları’nı kapsar. Jeolojik kanıtlar adanın anakaradan koparak kuzeydoğudaki tepelerin bulunduğu batıda düzlüklerden oluşan bir arazi oluşturduğunu gösterir. Adanın ortası, tarımsal faaliyetlere en uygun yerdir. Güneybatı kesiminde küçük bir çam ormanı vardır. En batı kesimi tarıma uygun olmayan geniş kumlu alanlara sahiptir.Güneybatı kesiminde kuzeyden güneye akan çok sayıda küçük akarsu vardır. Tatlı su kaynakları ada için yeterli olmadığından su boru hattıyla anakaradan gelir. Ada, etezyen adlı kuvvetli kuzey rüzgarlarıyla Akdeniz iklimi vardır.   Ortalama sıcaklık 14 °C (57 °F) ve ortalama yıllık yağış ise 529 milimetre (20,8 in) dir.

Bozcaada Belediyesi’ne göre tarihi açıdan önemli yapılar şunlardır:

Adanın limanındaki ve Cenevizliler’e Venedikliler ve Bizanslılara hizmet ettiği söylenen kalenin kökeni bilinmiyor. Kale, 15. Yüzyılda Osmanlı padişahı II. Mehmet döneminde bugünkü haliyle inşa edilmiş ve 1703-1706, 1714-1726 ve 1815’te kapsamlı bir şekilde yenilenmiştir. Bozcaada Kalesi, 1815 yılında Osmanlı padişahı II. Mahmut tarafından onartılan Bozcaada’nın en önemli turistik cazibe merkezidir. Kale, doğuya bakan ilçe merkezindedir. Bozcaada’ya gelen ziyaretçiler, gezileri sırasında kaleyi gözlemleyebilirler.

Bozcaada Saat Kulesi

Başka bir kale, halk arasında Yenikale denilen bir siperdir. Adına rağmen harabe halindedir. 1827 yılında Bozcaada Beylerbeyi Hafız Ali Paşa tarafından yaptırılmıştır. Bozcaada ilçe merkezinin batısındaki bir tepe üzerindedir. Alaybey Camii muhtemelen 1700 yılında Bozcaada Valisi Ahmet Ağa tarafından yaptırılmıştır. Kısmen harabe halindedir. Yalı camii, 1655 yılında bir Orta Çağ Venedik binasının temelleri üzerine inşa edilmiş bir camidir. 1655 yılında müstakbel sadrazam Köprülü Mehmet Paşa tarafından yaptırılmıştır. Halen restorasyondadır. Namazgah çeşmesi (sarnıçlı) 1703 yılında yapılmıştır. Kimis Teodoku (Aziz Meryem) kilisesi 1869 yılında yapılmıştır. Aya Paraskevi Manastırı 1867 yılında inşa edilen Rum Ortodoks Kilisesi, Venedikliler tarafından yapıldığı söylenen bir kilisenin temelleri üzerinde durur. Adada faal durumda iki cami ve bir Rum Ortodoks kilisesi bulunmaktadır. Ayazma plajı özellikle etrafındaki restoran ve kafeler nedeniyle adanın en önde gelen plajıdır. Ayazma plajının dışında hemen yanında yer alan Sulubahçe ve devamındaki Habbele plajı ve Akvaryum da tercih edilen plajlar arasındadır. Tenedoslu Kleostratus, Antik Çağ astronomu Bozcaadalı Hasan Hüsnü Paşa (1832–1903), Bahriye Nazırı Bozcaadalı Hüseyin Paşa’nın oğlu, İstanbul Deniz Müzesi kurucusu. Bozcaadalı Hüseyin Paşa, 19. Yüzyıl Osmanlı kurmay amirali Democrates (Yunanca: Δημοκράτης), Antik Olimpiyat erkekler güreşi galibi. Leonidaion’da Milet Dionysicles (Yunanca: Διονυσικλῆς) tarafından yapılmış bir heykeli vardı. Harpalus, MÖ 480 yılında I. Serhas için Hellespontos (Abidos’tan Sestos’a) üzerindeki dubalı köprüyü inşa eden mühendisdir. Bozcaada’da yerleşim 14. Yüzyılın son yıllarında adanın tümüyle boşaltılmasıyla kesintiye uğramıştır. 15. Yüzyılın ortalarında ada Osmanlı yönetimine girdiğinde boş olduğu yönünde belgeler vardır.  
  1. yüzyıl başında nüfusun yarısından biraz fazlasını Rumlar oluştururken, bugün adada sadece 30 kadar Rum kalmıştır. Bu nüfus azalmasının nedeni olarak Rum azınlığın bir “yıldırma” siyasetiyle kaçırıldığını öne sürenler vardır, diğer yandan; Türkiye-Yunanistan nüfus mübadelesi kapsamında Türkiye’de sadece İstanbul kenti ile Gökçeada ve Bozcaada’da oturan Rumlar, Yunanistan’da ise sadece Batı Trakya Türkleri mübadeleden muaf tutulmuşlardır.[49][50] Azınlığı yıldıran unsurlar arasında 6-7 Eylül Olayları, Kıbrıs Sorunu, toprakların düşük bedelle kamulaştırılması, Yunanistan’daki Türk azınlığın mülkiyet hakları neden gösterilerek karşılıklılık ilkesi kapsamında Türkiye vatandaşı Rumların gayrimenkul edinmesine izin verilmesi zorlaştırılmıştır.[kaynak belirtilmeli.
  Özellikle, Lozan Antlaşması’nın 14. Maddesi uyarınca, adadaki güvenlik güçlerinin yerel halktan müteşekkil olması kuralına Türkiye’nin uymadığı iddia edilmektedir.   Adadan ayrılan Rumların önemli bir kısmı, Avustralya’da Sidney’e ve Atina’ya göç etmiştir. 1923’teki büyük göçten sonra 1970’lere kadar duraklayan Rum nüfusundaki azalma, Kıbrıs Harekâtı sonrasında hızlanmıştır. Bozcaada, Türkiye’nin büyükşehir ilçeleri hariç köyü olmayan tek ilçesidir.          

YAZARLAR

TÜMÜ

SON HABERLER

Reklamı Geç
Sayın Gayrimenkul