Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Murat Akarçay
e-posta: YAZARIN TÜM YAZILARI

VERGİ CEZALARINI ÖDEMİYORSUN AFYONKARAHİSAR

Üzülerek ifade etmek durumunda kalıyorum ama manşet sonuna kadar doğru kıymetli okuyucularım. Veriler, TC Hazine ve Maliye Bakanlığı Muhasebat Genel Müdürlüğü Resmi verilerinden karşımıza çıkıyor ve daha da üzülerek ifade etmem gerekirse komşu İlimiz  Kütahya’ya göre vergi cezaları daha fazla olan bir şehiriz. Komşu iller arasında özellikle sanayisi ve ticareti  bizimle aynı statüde sayabileceğimiz Kütahya ya göre oldukça fazla vergi ceza borcuna sahip bir şehir olduğumuzu üzülerek bu satırlara yazmak durumunda kalıyorum. Gazeteciler kendilerine ulaşan bültenleri haber yapmakla görevli olduğu gibi resmi olarak kurumlar tarafından kamuoyu ile paylaşım serbestisi olan ve resmi kurumlar tarafından kamuoyu ile paylaşılan bir çok veri ve bilgiyi araştırarak, soruşturarak ve gerektiğinde teyit ederek kamuoyunu bilgilendirme ile yükümlüdür. Bu durum Basın Kanunu ile Gazetecilere verilmiş bir görevdir; bu nedenle böyle bir veriyi neden yayınladın diyen zevat beni şimdiden topa tutmasın lütfen. Veriler Mehmet Şimşek’in başında olduğu Hazine ve Maliye Bakanlığının resmi internet sitesinde herkese açık, herkes ulaşabilir. Gelelim detaylara. Vergi cezaları teknik olarak Usulsüzlük, Özel Usulsüzlük ve Vergi Ziyaı adı altında üç kalemde toplanır ve bu üç kalemde toplanan cezalar “Vergi Cezası” olarak adlandırılır. Bunların içinde trafik cezaları gibi idari para cezaları ya da Adliye tarafından verilen Adli Para Cezaları bu kalemde yer almaz. Vergi cezaları direk vergi mükelleflerini ve çoğunlukla deftere tabi olanları kapsayan bir ceza türüdür. Halk arasında beyanname geciktirme, defter inceleme, belge fatura düzenlememe ya da almama, tahakkuk düzenleme süresini aşım ve elektronik ortamda tahakkukları zamanında yapmama gibi vb cezalar bu kalemde yer alır. İşte bahsettiğim bu kalemlerde yer alan Vergi Cezalarının 2023 yılı Kasım ayına kadar olan İlimizde ki tutarı tam tamına  “ 912 Milyon 116 Bin TL ye “ ulaşmış vaziyette. 2023 Aralık ayı ile bu rakamın, 1 Milyar TL ye biraz daha yaklaşır mı ya da geçer mi bilinmez onu da yayınlanınca göreceğiz. Peki; 2023 Kasım ayına kadar bu cezanın ne kadarı ödenmiş dersek % 12.3 lük kısmı yani “ 112 Milyon 284 Bin TL ” lik kısmının ödendiğini görüyoruz. Kısaca vergi cezalarını pek ödemeyi seven bir şehir değiliz ya da başka bir deyişle nede olsa “Yeniden Yapılandırma Kanunu” çıkar ve borcu yapılandırırız ve öderiz diyen bir şehiriz. Vergi bilinci açısından biraz kötü bir alışkanlığa sahip olduğumuz ortada. Mesela detaylarını ilerleyen haftalarda aktaracağım trafik cezaları konusunda biraz daha iyiyiz;  kesilen cezaların yüzde 48 ini ödemişiz 2023 yılında, yüzde 52 si kalsın bakarız demişiz. Yazımızın başında belirttiğim komşu il olan Kütahya ya bakacak olursak aynı ceza kaleminde 562 Milyon 170 Bin TL kesilen cezanın yüzde 14.5 ini ödenmiş olarak görüyoruz. Orada da ödeme oranında bir düşüklük görüyoruz buda bize yeniden yapılandırma beklentisinin fazla olduğunu işaret ediyor. Öte yanda,  İl Vergi Gelirlerinin toplamı  ortalamasın da 1.5 Milyar TL civarında bir makasın olduğu iki şehir arasında, Afyonkarahisar’ın vergi cezalarının yükseklik oranı dikkat çekiyor. Benim bu araştırmadan anladığım şu. Her iki şehrin  KDV, Gelir Vergisi gibi ödeme kalemlerinde borç ödeme oranları fena değil gibi görünüyor ama vergi cezaları konusunda özellikle Afyonkarahisar’da neden bir rekor kırılıyor? Bu durumun, sosyolojik ve ekonomik açıdan Afyon Kocatepe Üniversitesi İ.İ.B.F tarafından araştırılmasında yarar var diye düşünüyorum. Bana göre bu durum bilimsel bir araştırma ile ortaya çıkacak bir reçete ile düzelebilir ya da anlaşabilir diye tahmin ediyorum. Bu vesileyle üniversitemiz Basın Halkla ilişkiler Müdürlüğü aracılığıyla Sayın Rektör ve Dekanımıza  bu yazı ile başvurmuş olayım ve kendilerine selamlarımı ileteyim. Murat AKARÇAY   DAMDAN DÜŞENİN HALİNİ KİM BİLİR GÜNEY AFRİKA CUMHURİYETİNİN CESARETİ Dünya geçtiğimiz hafta  İsrail’in, Gazze’de yaptığı soykırımı durdurması ve İsrail’in yargılanması için Güney Afrika Cumhuriyetinin “Uluslararası Adalet Divanı’nda” açtığı ve başlayan davayı konuşuyor. Düşünün Dünya’da tek bir Ülke, Güney Afrika Cumhuriyeti, Merkezi Hollanda’nın Lahey Kentinde bulunan Uluslararası Adalet Divanında İsrail’in yargılanması için dava açıyor. İsrail’e davayı açan Güney Afrika Cumhuriyeti Ülke nüfusunun yüzde 70 i Hristiyan, yüzde 1.5 lık kısmı Müslüman ve genel nüfusun çoğunluğu siyahilerden oluşuyor. Peki; Güney Afrika Cumhuriyeti neden bu davayı açtı. Şöyle bir beyin fırtınası yaparak bu sorunun cevabını bulabiliriz. Şu anda Afrika kıtasının en zengin Ülkesi olan Güney Afrika Cumhuriyeti, soykırım gerçeğini ve şiddetini diğer Afrika Ülkeleri ile birlikte en iyi bilen ve yaşamış olan bir Ülke ve işin en büyük şaşırtıcı gerçeği İsrail’e açtığı soykırımı durdurun davasını mahkemenin bulunduğu Lahey’de yani Hollanda’da açtı. Kısaca 1652 yılında Güney Afrika Cumhuriyeti topraklarını işgal eden ve sömüren Ülke Hollanda’ydı. Ayrıca Anadolu Ajansının Gazze’de çektiği fotoğraflarda bu dava dosyasısın da kanıt olarak yer alıyor. Velhasıl, Güney Afrika dil,din,mezhep gözetmeden soykırımı en ağır şekilde yaşamış bir Ülke olarak bu davayı açtı. Kısaca dava Güney Afrika Cumhuriyetinden, kanıtlar Türkiye’de Anadolu Ajansından. VATANDAŞLAR RİCA ETTİ TMO MÜDÜRLÜĞÜNÜN İLGİLENMESİ RİCASIYLA Ordu Bulvarı üzerinde hizmetlerini yürüten Toprak Mahsulleri Ofisinin Satış Şubesi ve depolarının bulunduğu arka cephe duvarı tam anlamıyla gençlerin sprey boyalar ile oldukça müstehcen sözlerin bulunduğu bir yazı alanına dönüşmüş durumda.  O duvar cephesi aynı zamanda Gül Anneler Derneği ve Adliye Lojmanlarının arka cephesini görüyor; cephenin geniş olması nedeniyle yaklaşık 4 apartmanın arka cephesinden oturan ailelerin  küçük çocuklarına kötü örnek olan o duvarda ki yazıların Toprak Mahsulleri Ofisi Afyonkarahisar İl Müdürlüğü tarafından boyanarak kaldırılması apartman sakinleri tarafından rica ediliyor. TMO İl Müdürlüğünün aşağıda resmi bulunan bu alanı görüp gerekli olan boyama ile kapatma işlemini en kısa sürede tamamlayacağına yürekten inanıyoruz. Şahsen benimde gördüğüm duvardaki müstehcen yazılar çocuklar için oldukça kötü örnek oluşturacak nitelikte çünkü. Bizde bazı yazıları alttaki fotoğraf ta üstlerini karalayarak sizlere gösterdik. İLİMİZDEKİ STK BAŞKANLARI ÖZGÜR SEPİN Aynı zamanda Veteriner Hekim olan Özgür Sepin Afyonkarahisar Merkezli olarak hizmet veren ve kurucuları arasında olduğu “AFYONKARAHİSAR İYİLİK HAREKETİ DERNEĞİ” Yönetim Kurulu Başkanlığı görevini yürütüyor. Yapmış olduğumuz sohbette dernekleri bünyesinde yaptıkları yardım kültürünü tümüyle inovasyona yani yenilik ilkeli projelere çevirdiklerini gördüm. Dernekleri bünyelerinde standart burs verdikleri öğrenciler ve gıda yardımı yaptıkları aileler de var hiç akla gelmeyecek şekilde spor konusunda gençlere eğitim verdikleri öğrencileri de var, sosyal hizmetlerde destek verdikleri çocuklarda var, her ihtiyaç talebine göre açtıkları kurslarda var, anahtar teslim teslim ettikleri müstakil ev destkleride var  kısacası varda var. Afyonkarahisar’da uzun bir süre gördüğümüz Uzay Tırı projesi de Özgür Sepin ve Yönetim Kurulunun bir projesi olarak hayata geçirilmişti. Afyonkarahisar İyilik Hareketi Derneğini yakından takip etmenizi ve onlarla bir araya gelmenizde yarar var. Ben sevgili Özgür’ü tanımaktan mutluluk duydum derneklerine başarılar diliyorum.   AFYONKARAHİSAR EKONOMİSİNE DAMGASINI VURANLAR BEKİR DEMİRAYAK Bekir Demirayak, 1932 yılında Afyonkarahisar’da dünyaya geldi. Afyonkarahisar ekonomi tarihinin önemli markalarından Dempaş AŞ bünyesinde bir dönem hizmet veren ABC Bakliyat markasının kuruculuğunu yapan Bekir Demirayak, 2019 Mayıs ayında vefat etti. Önceleri babası Şükrü Demirayak ve amcası tarafından kurulan bakkaliyede çalışma hayatına atılan Bekir Demirayak, deneyim ve bilgisini başka işlerde de çalışarak geliştirmeyi tercih etti. Ufkunu ve iş vizyonunu, işin her aşamasında bizzat çalışarak oluşturdu ve hedeflerini daha o günlerden belirledi. 1950’li yıllarda babasından devralmaya başladığı  işletme, Bekir Demirayak’ın gelecek öngörüsü ve buna uygun olarak attığı adımlarla büyümeye başladı bu noktada Türkiye’nin bakliyat alanında 4 bin metrekarelik ilk antrepo deposu hizmete alındı. Bekir Demirayak bir dönem Afyonkarahisar Ticaret ve Sanayi Odası Başkanlığı ve uzun yıllar ATSO Yönetim Kurulu ve ATSO Meclislerinde görev yaptı. Kendisi, Afyonkarahisar iş, siyaset ve eşraf hayatının en farklı simalarından birisi olarak İlimiz ekonomi ve iş dünyası tarihinin önemli ve etkin isimlerinden birisi olarak tanındı. Merhum Bekir Demirayak üç çocuk babasıydı ve 2019 yılında hakkın rahmetine kavuştu. Kendisi Şehrin tanınmış isimlerinden Şükrü Demirayak’ın babasıdır. (Afyonkarahisar Sanayici ve İş Adamları Ansiklopedisi Murat Akarçay 2011) GÜZEL BİR HABER EV KİRALARI KONUSU Geçtiğimiz hafta bir emlakçı ile bir dostumuzun yanında tanışma imkanım oldu. Sohbet içerisinde bir detay dikkatimi çekti. Emlakçı aynen şunu söyledi. “Kira artış konularında mahkemelik ev sahibi ve kiracılarımda artış var biz arada çok  kalıyoruz ama artık bu durum normale dönecek gibi görünüyor çünkü boşalan evlerin kiraya verilme süreleri uzamaya başladı. Mesela bir buçuk ay önce boşalan bir evi hala kiraya veremiyoruz. Bu durum bir çok mahallede yaşanıyor belki kısa zamanda kiralarda hatırı sayılır inişleri görürüz diye tahmin ediyorum dedi.” Hadi bakalım İnşallah diyorum bende. Gerçekten her ev sahibi için demiyorum ama ciddi anlamda kira olayını abartının abartısı durumuna getiren ev sahipleri için belki merhamet ve izan genleri tekrar hayata geçen bir dönem başlar ve kiralar normal seyirlerine girerek enflasyonla mücadele kapsamında rahat bir nefes alınma süreci başlar. BİLGİ,BİLGİDİR EN ÇOK DUYDUĞUMUZ YON-LAR ENFLASYON: Toplam talebin toplam arzı aşmasıdır. MANÜPLASYON: Piyasada canlılık yaratmak amacıyla suni olarak alım/satım yapmaktır. EVALÜASYON: Bankaların kayıtlarında sabit kur üzerinden geçirilen dövizlerin her ay sonunda geçerli cari kura göre düzenlenmesine denir. DEFLASYON: Bir ekonomide toplam arzın, toplam talebi aşması durumudur FORMASYON: Fiyat grafiğinin belirli bir dönem içinde çizdiği şeklin bilinen bir geometrik sekile benzemesiyle oluşur. KONSOLİDASYON: Uluslararası borç işlemlerinde bankaların ya da direkt olarak borçlu olan ülkenin, vadesi gelen bir borcun daha uzun süreli bir vadeye uzatılması işlemidir. PARANIN BİLİNMEYEN TARİHÇESİ İLK PARAYA ÇOK ŞAŞIRACAKSINIZ Ticaret kavramı, insanların, ihtiyaçlarını karşılama arzusu sonucu ortaya çıktı. ilkel toplumlardan bu yana varlığını geliştirerek sürdürdü. İlk defa 15. yüzyılda kavram olarak Ticaret  konuşulmaya başlasa da günümüzde kullandığımız anlamda ilk defa 18. yüzyılda tanımlandı ve kullanılmaya başlandı. 20. yüzyılda, sanayi ve teknolojide yaşanan gelişmeler ticaret hayatının kurallarını koydu. Peki para nasıl ortaya çıktı? Paranın ilk kullanımının kişilerin fazla ürettikleri malları, ihtiyaç duyduklarıyla değiştirmeye başlaması alışkanlığı ile ortaya çıktığı düşünülüyor. İlk çağlarda insanlar, ödemede heyecan sağlayan ve o dönemde çok değerli kabul edilen deniz kabuklarını para olarak kullanmaya başladı. Ardından, küçük semboller, madalyonlar ve Lidyalıların ilk parası gibi değişim araçlarını kullanmaya başladılar. Bu gelişmeler kısa sürede para kullanımını beraberinde getirdi ve bugün anladığımız anlamda ticaret şekillenmeye başladı. Kâğıt para kullanımı ilk defa M.S. 806 yılında ortaya çıktı, bundan önce deri ve ipek üzerine basılmış paralar kullanılıyordu.    

YAZARLAR

TÜMÜ

SON HABERLER

Reklamı Geç
Sayın Gayrimenkul