Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Yurdanur Mergen
e-posta: YAZARIN TÜM YAZILARI

‘MOR CEPKEN’

Cinsiyeti nedeniyle kadına uygulanan sistematik şiddet davranışları artık durdurulmalı. Erkeklerin kadınlar üzerinde egemenlik kurmak istemesi, güç göstermesi, öfke boşaltmak istemesi, kontrol etmek istemesi, çeşitli cezalandırmalar fiziksel, cinsel, psikolojik, ekonomik ve hatta dijital şiddetler yüzünden kadınlar çaresiz, korku ve güvensizlik içinde bırakılıyor. Kadınlar bu durumda onları anlamayan bir aileye de mensupsa eğer içine atmayı, susmayı ve ‘Kaderim bu’ deyip kabullenmeyi tercih ediyor. Çok az da olsa bazı kadınlar cesaret ederek şikayetçi olup bu şiddetlere karşı dik durabiliyor. Yapılan şiddetleri, kadın cinayetlerini aahh… vahh… tühh… diye anıp konuşmaktan başka elimizden ne geliyor? Yazık ki… Bunun yerine neden kadınlarımız her türlü şiddete maruz kaldığını sorgulamıyoruz? Neden şiddet uygulayan erkeklerin toplumda saygınlığı bitirilmiyor?  Bir şekilde varlığına da güvenen erkekler işin içinden sıyrılmayı biliyor. Şiddetin çözüm olmadığını 7’den 70’e tüm beyinlere aşılamalıyız, erkekleri yetiştiren de kadınlar. Bunu kırmakta bizim elimizde… Kadınlarımız daha fazla bilinçlendirilmeli. ‘Cehaletin tek korkusu kadındır. Çünkü kadın öğrenirse çocuklarına da öğretir.’ *** Eskiden mor cepken, kadınların çeyizine konurmuş. Çeyiz sandığının en altına konur ve evlenen kadının onu hiç giymemesi temenni edilirmiş. Çünkü kadının o mor cepkeni giyip, evin damına, bacasına, köy meydanına, herkesin görebileceği bir yere çıkması, “Kocamı sevmiyorum, kocam bana eziyet ediyor, gönülsüz evlendim, boşanmak istiyorum, zor durumdayım, bana yardım edin”  gibi anlamlara gelirmiş. Ve köylülerce, o kadına mutlaka yardım edilir ve kocası ayıplanırmış. Bu nedenle erkekler, eşleriyle yaşadığı problemleri şiddete başvurmadan, saygı ve sevgi ile üstelik eşlerine önemli ödünler de vererek çözmeye gayret ederlermiş. Aksi durumda, kocalar eşinin mor cepken giyeceğini bilirlermiş. Eşi mor cepken giyen erkek, eşinden boşanmakla kalmaz, bir daha da kolay kolay evlenemezmiş. Çünkü herkes bilirmiş ki; eşine mor cepken giydiren adamdan koca olmaz. Kadına saygı göstermeyen, şiddet uygulayan insana bir daha kimse kız vermez, o kişinin de bir daha evlenmesi de güç olurmuş. Hal böyle olunca, şiddete maruz kalan kadın sayısı yok denecek kadar az olurmuş. Eğer bir kadın mor cepkeni giyerse, o zaman akan sular durur, inek sağan, yün eğiren, kilim dokuyan eller durur, yaşlı analar neneler, doğum yaptıran ebeler, işlerini güçlerini bırakarak, mor cepken giymek zorunda kalan kadını korumaya çalışırlarmış. Bu arada çevrede düğün, davul zurna, eğlence ne varsa, hepsi susarmış. Çünkü evli kadının mor cepken giymesi ve zor durumda olması, ölüm gibi bir şey olarak kabul edilirmiş. Mor cepken giyen kadının kocası evinden dışarı çıkamaz, kahveye gidemez, kimse de yüzüne bakmazmış. Eğer biz kültürümüze sahip çıkıp, geleneklerimizi devam ettirebilseydik, ülkemizdeki “mor çatıya” ilham veren “mor cepkeni” dünyaya gerektiği gibi tanıtabilseydik, belki de bugün çok daha farklı olabilirdi.

YAZARLAR

TÜMÜ

SON HABERLER

Reklamı Geç
Sayın Gayrimenkul