Yerel seçimlere artık saatler kaldı. Bulunduğumuz bölgeyi beş yıl yönetecek Belediye Başkanını seçeceğiz. Tabi muhtarları da. Bazı muhtar adaylarının vaatlerine bakarsak işsizliğin çözümünden doğalgaza kadar sözleri var. Belediye Başkan adaylarının her seçim tekrarlanan vaatleri. Konut sözünden kahve markası sözüne kadar uzanan vaatler. Ancak vatandaşın tüm bu vaatlerle pek ilgilendiğini sanmıyorum. Pazara markete gittiğinde hayatın gerçekleri ile karşılaşıyor. Ödeme günü gelen faturaları düşünmekten hayal bile kuramıyor. Bir de kiracı ise vay haline. Emekli malum sosyal yardım değerinde maaşı ile sadece beslenme giderlerini karşılayabilir. Kıyafet işi zor mevcutlarla idare edecek. Gezme tozma işi bitti cami bahçesi ve parklar sosyal alanı artık. İlk defa oy kullanacak gençler gelecek kaygısını üzerinden atamıyor. En güzel okulları da bitirseler mesleklerini yapma imkânı çok zor. İlköğretime giden bir gence hedefin nedir ne olmak istiyorsun dedim. “Markette kasiyer olacağım” dedi. Kısa yoldan hayata atılmak istiyormuş. Bilmiyor ki ne mühendisler ne öğretmenler kasiyer olmuş. Bir fakülte bitirmeden kasiyer de olamıyorsunuz. Özetle vatandaşın derdi seçim değil geçim. *** Biz gene de seçimler konusuna da değinelim. İlçe ve beldelerdeki seçim atmosferi çok heyecanlı. Sürpriz sonuçlar bekliyorum. Bazı parti teşkilatları seçimden sonra karışacak görünüyor. Parti içi güç savaşları seçim sonunda bazılarını mağdur edebilir. Pişmanlıklar yaşanabilir. Bu seçimde en fazla İyi Parti’nin alacağı sonuçlar dikkat çekecek. Hür ve müstakil girdikleri ilk seçimden alacakları sonuçlar önemli. Bazı seçim bölgelerinde de AK Parti’den ve CHP’den aday gösterilmeyen aday adayları ile giriyorlar. Bunların dışında gösterdikleri adayların alacakları oy miktarı önemli. Bir de İl Genel Meclisi üyeliği için alınan oylar partilerin gerçek oylarıdır. Ona da bakmak lazım. İyi Parti için tamam mı devam mı seçimi diyebiliriz. Yeniden Refah Partisi’nin göstereceği performans önemli. Yeni dünya düzenindeki iki kutuplu seçim sistemini kırabilecekler mi göreceğiz. Amerika’daki Sosyal Demokratlar ve Cumhuriyetçiler gibi iki seçenekli bir seçim sistemi Türkiye’de de uygulanmak isteniyor. AK Parti ve CHP örneği gibi. İttifaklarda bunun için kurulmuştu. AK Parti’de Veysel Eroğlu’nun kefil olduğu adayların başarısızlığı partideki ağırlığını kaybettirir. Diğer yandan Ali Özkaya’nın aday olmasını engellediği Başkan Adayları diğer partilerde başarılı olursa Özkaya’da zor durumda kalır. CHP’de Burcu Köksal’ın tek hedefinin Belediye Başkanlığı olduğu görünüyor. Seçimden sonra Grupbaşkan Vekilliği devam etmez artık. Üç dönem kuralı nedeniyle Vekil adaylığı da imkansız. Ne yapıp ne edip siyasete devam edecekse başkanlığı kazanmak zorunda. Özetle seçim sonrası partileri haraketli günler bekliyor. Hakkımızda hayırlısı olur inşallah.