Her yeni doğan güneş yeni umutlar, ayağa kalkıp “Ben varım” demek için bir şeyler başarabilmek için tanrının bize sunduğu bir gün daha… Güne başlıyorsun. Öğlene kadar uyumak çoğu kişiye cazip gelse de erken uyanmak her zaman avantaj geliyor bana (tabii uykumuzu tam almaktan bahsediyorum, ona göre de günü erken bitirip uyuyun.) Erken kalkınca gün bitmiyor, öğleye kadar kendinize, ailenize, sevdiklerinize, evinize, belki evcil hayvanınıza ayıracak bir sürü vaktiniz kalıyor. Düşünsenize… Sabah erkenden açılan spor salonları… Güne dinamik ve enerjik başlatacak aktiviteler, spor, yoga pilates… Geç saatte başlayan mesailer… Daha verimli çalışma ortamları… Daha güler yüzlü insanlar, daha naif, daha nazik günaydınlar, kolay gelsinler… Daha güzel öğle yemekleri, çay saatleri… Hayatımız kolaylaşmalı. İnsanlar spora teşvik edilmeli. Hareketsiz bir yaşam bilgisayar karşısında tüketilen ömürler ve gelsin tatlılar gitsin hamburgerler… Sonra ülke olarak neden sağlıksızız? Soruları yükselsin. İnsanlara spor yapacak alanlar ayrılmalı, ayrıyeten şunlarda sağlanmalı spor yapacak vakit birde nakit… Devletin de şöyle bir desteği olabilir. Kanada’da yapılan bir uygulama benim çok hoşuma gitti. Sizi gören bir makine karşısında 20 squat (çömelme) çekerek ücretsiz tek kullanımlık otobüs bileti kazanabiliyorsunuz.  Tabi squat kalça, bacak, ayak bileklerini güçlendiren ve atletik performans veren bir hareket türüdür. Alın size spora teşvik. Salıncaklı otobüs durakları yapılıyor. Sallanmak çocuklar için oldukça faydalı bir aktivite, görsel beceri ve koordinasyonu geliştiriyor, sırt ve karın kaslarını güçlendiriyor. Türkiye’de görmek biraz zor geliyor bana ama keşke yapılsa diyorum. Kanada vatandaşını şımartmayı biliyor, tabi geçim derdi yok, tasa yok orası ayrı… *** Kişisel gelişime faydası olacak bir uygulama da Romanya’da başlatılmış. Yolculuğunuz boyunca kitap okursanız otobüs ücreti sizden alınmıyor. Bence şahane… Düşünsenize Türkiye’de de uygulandığını. Hali hazırda kendi gelişimi için şu an otobüslerde kitap okuyan çok fazla insan var. Yolculuk zaten vakit kaybı gibi geliyor bana, bunu da kitap okuyarak, makale okuyarak bilgilenerek değerlendirmeyi kazanım olarak mantıklı buluyorum. Peki kitap okuma alışkanlığı olmayan insanlar için bir fırsat olmaz mı? Bahane ile elinde kitapla dışarı çıktığını düşünsenize, yolculuk boyunca okuyormuş gibi yaparken bile okuyacak farkında olmadan sonra merak etmeye başlayacak, devamını getirecek, daha sonra her fırsatını böyle değerlendirirken bulacak kendini, bu da bir nevi teşvik.. Kişisel gelişime destek, hem belki böylece insanlardaki sabırsızlık azalır, öfke kontrolü sağlanır, tahammül seviyeleri yükselir, saygı artar, bu da uzun vadede şiddeti ortadan kaldırır, cinayetleri bitirir.   Kurumsal bir işletmenin değişik indirim kampanyaları da ilgimi çekmişti bir zamanlar. Firma sosyal medya profillerinde kitap olan hesap sahiplerine çeşitli indirimler sağlıyor. Uygulanabilir mi uygulanır ama suistimal edilmeye müsait. Böyle bir gelişimi görmek vatandaşa böylesi verilebilecek değer belki tüm geçim sıkıntılarını yok etmez, yaşam şartlarımızı omzumuzdaki yükleri azaltmaz ama belki bizi birazcık daha mutlu insan yapabilir.