Mahalli Seçimlere dört ay gibi çok kısa bir zaman kalmış olmasına rağmen; il, ilçe, belde belediye başkan adayları ve bunların Belediye Meclis Üyeleri, İGM Başkan adayı ile İl Genel Meclisi üyelerinin kim ya da kimlerden oluşacağı hala belli değil!. Ortalıkta herkesin kendine göre favori olarak gördüğü başkan adayları üzerine çok sözler söyleniyor. Ortalıkta bir sürü dedi-kodu yapılıyor. Her konuşanın aday isimleri açık ve net, hepsi belli. Şu son bir iki gün içinde bazı şahıslar; belediye başkanlığı için adaylığını basın yoluyla açıklamaya başladılar. Tabii, bunların içinde aday olma şansı biraz daha fazla olan güçlü isimlerin sayısı baya çok!..  Her halde en geç iki-üç haftaya kadar partili ya da bağımsız adaylar da iyice belli olmaya başlar. İşin en ilginç olan tarafı: Başkanların ve meclis üyelerinin en son şekliyle, bu safhaya yani tek aday olma ve listelere girebilme hali, durumu nasıl oluyor?  Acaba, aday ve listeler nasıl tespit edilecek? Kim yada kimler neye göre ve nasıl belirleyecek? Burası çoook çok önemli!  Birde seçilen kişilerin karakteri, kişiliği ve liyakat durumu da bir o kadar önemli değil mi? Tespitler yapılırken bu hususlar göz önünde bulunduruluyor mu? Ayrıca, halkımız nasıl bir aday istiyor? Bu istenilen kriterlere hangi partiler daha çok uyuyor? Halk arasında konuşulan, adı geçen isimlerin seçilme şansı var mı? Partiler, bu hususta ne gibi çalışmalar yapıyor? Diğer çok önemli bir konuda; Kesin aday olabilmek için, nasıl bir yol ve yöntem izlenmeli? Halkın arasında ya da aday olmak istenilen partiye yönelik ne gibi çalışmalar yapılmalı?  Bu işi çok açık aleni bir şekilde mi? Yoksa gizlice diğer rakiplerin hiç haberi olmadan, hiç kimseye çaktırmadan el altından mı yapmalı? İl teşkilatı içinden mi yoksa parti genel merkezinden mi bu iş bitirilmeli? Aslına bakılırsa, plansız programsız gelişi güzel yapılan çalışanların büyük çoğunluğu, amacına ulaşamayıp, o kişilere büyük şoklar yaşatmış olabilir! Maddi ve manevi olarak da o aşırı derecede yıpratılıp, zarara uğratılması da çok kötü bir durum değil mi?! Bu yüzden, onun-bunun gazıyla orta çıkıp da “Ben aday oluyorum!” demekle bu iş hemen olmuyor! Yok, eğer daha önceden bu tür işleri yapmış olan, tanınan, bilinen tecrübeli bir siyasetçiler bile olmuş olsa da; Onun parti içinde tanınmış olması büyük bir avantaja da dezavantaja da dönüşebilir! Bu kararı verecek olan halktır! İşte böyle bir durumda olan taliplilerin de, yine aynı şekilde en başından yani sıfırdan başlayıp; tekrar yepyeni umutlarla, vaatlerle, kendini ve yenilenmiş ekibiyle, süper projeleriyle diğer çalışma arkadaşlarıyla birlikte piyasaya çıkması mı daha iyi olur? Yoksa eski daha önceki ekibiyle tekrar halkın önüne çıkıp oy istemesi mi, daha iyi olur? Aday olması düşünülen kişiler; seçilmek istedikleri partiye ve en önemlisi de vatandaşa yönelik etkili bir şekilde tanınma gayreti ve çabaları nasıl olmalı? Bu konu da neler yapılmalı? Gibi bibi, biiir çok soru akla gelebilir! Bunların hepsinin verilebilecek bir cevabı bir açıklaması mutlaka vardır. Bunları bilip ona göre hareket etmek, ona göre işini yapmak çok daha önemlidir! Zira, bilinçli olmak; her zaman her işe başlarken işi kolaylaştırır! Başarmak, hedefe ulaşmak için en büyük avantaj; işi bilmekle, bilinçli ve akıllıca çalışmakla elde edilir!  Aynı zamanda, huzurlu ve rahat bir şekilde kendini işe veren bir insan dinç ve güçlü olur. Bu durum sayesinde hem verimli hem de çokta etkili bir çalışma ile istenilen başarı elde edilebilir! Yapılacak masraflar da bu sayede iyice azaltılmış olur!