Geçtiğimiz pazar günü Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu Afyonkarahisar’a geldi. Başka mecralarda yazdığım geçmişteki yazılarımda kendisini sıkça eleştirdim. Özellikle sığınmacıların Türkiye’ye girişi ve Türkiye’nin Suriye İç Savaşı’ndaki politikaları konusunda. Davutoğlu’nun hatalarını 2016’dan sonra AK Parti devam ettirdi. Altılı Masa’nın Millet İttifakı’na dönüşmesi sürecinde de yanlış davranışlar sergiledi. Masanın asla dağılmayacağına inanarak isteklerini hep üst düzeyde tuttu. “Seçilecek Cumhurbaşkanı bizim onayımızı almadan bir şey yapmaya kalkarsa kriz çıkar” dedi. %50 oy alacak Cumhurbaşkanının, yardımcılarının onayını almadan hareket edemeyeceğini söyleyerek, geçmişte kendisine sandıkta seçilmiş olmasına rağmen başbakanlık yaptırılmamasından ettiği şikâyetlerle çelişti. Gelelim Sayın Davutoğlu’nun doğrularına. Başbakanlığı döneminde Siyasi Ahlak Yasası’nı çıkarmak istedi. Nedir bu yasa? Siyasetçilerin siyasetten zenginleşmesinin, partilerin kaynağı belirsiz finansmanlara ulaşmasının, siyasetçilik yaparken aynı zamanda kamuda görev almalarının, yakınlarına unvanını kullanarak menfaat sağlamalarının önüne geçmeyi hedefliyor. Davutoğlu, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bu kanunun hayata geçirilmesine engel olduğunu iddia ediyor. Afyonkarahisar’a gelen Davutoğlu basınla ve Millet İttifakı milletvekili adaylarıyla buluştu. Ben, halkla buluşmasını ya da esnaf ziyareti yapmasını beklerdim. Belki kısıtlı bir zamanı olduğu için buluşmamış olabilir. Yine de bu kadar basın mensubunun karşısına cesurca geçmesini de tebrik etmek gerekir. Afyonkarahisar basın mensupları sorularını yönelttiler. Ben de soru soranlar arasındaydım. Muharrem İnce’nin Gelecek Partisi milletvekili adaylarının seçilmesi halinde AK Parti’ye geçeceğini iddia ettiğini kendisine hatırlattım. Sayın Davutoğlu, AK Parti’den ayrılması sürecinde ve sonrasında yol arkadaşlarıyla hangi bedelleri ödediğini, eğer AK Parti’de yola devam etseydi hangi kazanımları elde edeceğini ifade ederek, böyle bir ihtimalin olmadığının altını çizdi. İkinci sorumda Siyasi Ahlak Yasası’nı sordum. Bu yasayı uygulamanın iktidarların hoşuna gitmeyebileceğini vurguladım. Kendisi de Millet İttifakı iktidara gelirse bu yasayı çıkartacaklarının sözünü verdi. Başbakanlığı döneminde Avrupa Birliği ile yapılan anlaşmalara göre Türkiye vize muafiyetine kavuşabilecekti. Bu sürecin önümüzdeki dönemde devam edip etmeyeceğini sordum son olarak. Kendisi Millet İttifakı Cumhurbaşkanı Adayı Kemal Kılıçdaroğlu ile AB Büyükelçisi’nin buluşmasında bu konuda söz aldıklarını ifade etti. Sonuç olarak basınla birebir buluşması ve cesur davranmasıyla olumlu bir hava verdi. Olası bir iktidar değişiminde bu hava devam eder mi göreceğiz.