Koskoca sekiz milyarlık dünya kapitalist Batıya, İsrail’e teslim olmuş durumda. Hiç bir şey yapamıyor. Korkuyor, sadece ve sadece seyrediyor. Sindirilmiş bir dünya da barış, huzur ve refahın esamesi olmaz. Çünkü, “Eşkıya dünyaya hâkim olmuş!” demektir. Filistinliler, bu gün yapa yalnız kaldıkları için “Gazze, sadece Allah’a sığınıyor!” diye. İnsanlıktan tamamen ümidini kesip, Allah’a teslimiyet içindeler!. Büyük bir işgal ve katliama maruz kalmış durumdalar. Yarın, kime sıra gelecek? Hangi devlet hangi millet bu zulme maruz kalacak? Bir zamanlar Afrika’da zenciler, Amerika’nın yerlileri yani Kızılderililer, Cezayir, Hindistan, Myanmar, Afganistan, Irak ve Suriye halkları aynı akıbeti yaşamadı mı? Mesela, Afrika’dan köle olarak götürülen seksen milyon civarında zenci öldürülmedi mi? Yine aynı şekilde Amerika’nın gerçek sahipleri olan yetmiş milyon Kızılderili vahşice öldürülmedi mi? Daha düne kadar Irak’ta, Suriye’de milyonlarca masum insan yeri yurdu yıkılıp aynı şekilde öldürülmedi mi? Nerede ise şu bir iki asır içinde beşyüz milyona yakın insan katledildi! Peki, bunları kim öldürüyor? Bu gün Gazze’deki insanları kim yada kimler öldürüyorsa! Yine aynı güçler, aynı milletler ve yine aynı devletler insanlığı sürekli katlediyor!? Gazze’deki o masum insanlar yok edilince, her tarafı işgal edilince bu katliamlar duracak mı? -Tamam, bizim işimiz bitti artık! Deyip, sessiz – sakin bir şekilde kalacaklarını mı sanıyorsunuz ? Hiç zannetmem! Görünen köy kılavuz istemez. Şimdiye kadar yaptıkları, bundan sonrasında da neler yapabileceklerinin göstergesidir! Hani bir atasözü var ya: “Alışmış, kudurmuştan beterdir!” diye. Ellerinde bir imkân olduğu müddetçe hiç durmayacaklar! Sürekli bir yerlere saldıracaklar! Yıkacaklar, yakacaklar hiç acımadan vahşice insanları katledecekler. Bunların iyice gözü dönmüş! Başka insanları sömürmek, hakkını yemek için öldürmeye alışmışlar! Artık bunu kendilerine hak olarak görüyorlar! Bu yüzden hiç durmayacaklar! Suçlu, suçsuz, Müslüman, Hıristiyan, dinli dinsiz diye hiç ayırt etmeden sürekli saldıracaklar! Katillerin taktiği belli. Hep aynı. Önce güçsüz, zayıf insanları öldürmeye yine devam edecekler! Ardından terör ve ekonomi enstrümanlarını kullanarak; başka başka ülkeler, devletler, milletler kendi içinde bir birine düşürülerek, düşman edilerek güçsüz hale getirilecek! Ondan sonrası malum: yine aynı şekilde tekrar tekrar katliam ve işgal yapacaklar! Öyle zannediyorum ki, bu döngü bu şekilde devam edecek, hiç durmayacaklar. Daha önce sessiz kalanlar, seyredenler, susanlar içinden seçilip sırası gelenler; bugün olduğu gibi onbinlerce, yüz binlerce insan hunharca öldürülecek. “Ooohh, biz kurtulduk!” diye seyredenlere, susanlara da başka bir gün mutlaka sıra gelecek! Onlarda, kesinlikle aynı kaderi yaşayacaklar!  Aynı şeyleri bir bir görecekler! Hiç olmazsa Filistinli mücahitler inancı, imanı gereği bir umut bir gaye uğruna ölüyorlar!.. İşte, ölümünden hemen bir gün önce Dr. ESMA Hanım: “ ALLAH, bize yeter. O en güzel vekildir!” “Hepimiz sadece şahadeti(şehit olmayı) bekliyoruz.” Diye, nasıl bir halet-i ruhuyye içinde olduğunu bize anlatıyor! Lakin, Dr. Esma iyice ölüme yaklaşmış bir halde, saatler kala kendilerini öldüren yani ABD, İsrail ve Batı’ya değil de; GAZZE’ye sahip çıkmayan, destek olmayan, korkup susan seyirci kalan Araplara ve diğer İslam ülkelerine haklarını helal etmiyor ve aynı zamanda ilk önce bunların cezalandırılmalarını istiyorlar! İşte şehit Esma’nın son sözleri: “Ey Rabbim, bizi satanlardan bize ihanet edenlerden, İsrail’le ortaklık kuranlardan ve onlarla dostluk kuranlardan; EY Rabbim, onlara hakkımızı helal etmiyoruz! Ey Rabbim, İNTİKAM AL!