Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Kemal Demirkırkan
e-posta: YAZARIN TÜM YAZILARI

YAŞA BE SADIK ABİ

Millet geçim sıkıntısı içinde yaşarken ekonomiyi yönetenlerin bilimsel çalışmalar yaptıklarını düşünenleriniz varsa, yanılıyor. Merkez Bankası Başkanımız Hafize Gaye Erkan, fiyatları anlamak için sık sık market ziyareti yapıyormuş. Kendi ifadesine göre  “Apartman görevlimiz olan Sadık Abi’ye çoğu zaman fiyatları soruyorum, onu sorguya çekiyorum. İstanbul, Manhattan’dan pahalı olur mu? Biz İstanbul’da ev bulamadık. Müthiş pahalı. Annemlere yerleştik.” diyor. Sadık Abi’yle aralarındaki diyalogları şöyle anlatıyor; “Ben ‘indi diyorum’ O, ‘inmedi’ diyor.” Sürekli ‘Fiyatlar inmedi, istersen git şu soğanın fiyatına bir bak’ diyormuş. Yaşa be Sadık abi, milletin çektiği ızdırabı koca koca devlet kurumları, TÜİK’ler anlatamadı da sen iki kelimeyle anlattın, hepimizin hislerine tercüman oldun. Diyeceğin son birşey daha var da, onu seni gördüğümde kulağına söyleyeceğim. BUNA YAŞAMAK DENİRSE! TEPAV tarafından TÜİK verilerine dayanılarak yayınlanan araştırmada, Türkiye’de asgari ücret giren 4.15 milyon hanede 16 milyon kişinin yaşadığı, bunların içinde, hanede sadece bir asgari ücretlinin gelir getirdiği hane sayısının ise 2.95 milyon olduğu belirtildi. TÜİK verilerine göre hane halkı ortalama kişi sayısının 3,5 olduğunu varsayarsak, yaklaşık 10 milyon kişinin tek askeri ücretle yaşamak zorunda kaldığı söyleyebiliriz. Bu rakama en düşük emekli maaşı 7 bin 500 TL alan 2 milyon 721, eşleriyle birlikte 5 milyon 400 bin emekliyi, İŞKUR’a başvuran ve işsiz kabul edilen 3 milyon kişiyi de ekleyebiliriz. Açlık sınırı 14 bin 15 TL olan bir ülkede, iş aramaktan vazgeçen, evine para girmeyen, yada SGK kapsamı dışında kalan küçük esnaf, çiftçi gibi düşük gelir elde edebilenleri eklersek nerdeyse ülkenin yarısı açlık sınırının altında bir ücretle yaşamaya çalışıyor. Tabi buna yaşamak denirse.  GÜLERİZ AĞLANACAK HALİMİZE Türkiye, uzun zamandan beri dışarıdan para gelsin diye bekliyor. “Dışarıdan para gelirse dolar düşecek, borsa yükselecek, dolayısıyla hazine ve merkez bankası rahatlayacak!” diyorlar. Mehmet Şimşek ve ekibi Cumhurbaşkanına rağmen rasyonel (gerçekçi) politikalara dönerek, Cumhurbaşkanı ve “Nass’a” rağmen faizleri artırmaya başlamasıyla birlikte, Türkiye’ye dışarıdan para girişi de hızlandı. Yabancılar geliyor diye bizim sevinmemizi istiyorlar. Kimse yabancıların ne için geldiğini anlatmıyor. Onlar bizim kara kaşımıza, kara gözümüze gelmiyor. Üstelik gelen yabancılar yatırım amacı ile de gelmiyor. Onlar “leş kargaları gibi” yüksek faize geliyor. Dünyada en yüksek faiz veren 4. ülkeyiz. Yüksek faizle gelen sıcak para, Türkiye’de uzun bir süre kalmayacak, “Vurgun yapıp” gidecek. Doların yükseltilmesini beklediler. Şimdi dolarları bozduracak, TL üzerinden faiz alacak, işleri bitince, hükümete rica edip düşük dolar kurundan paralarını yeniden doları çevirip, vurgun yapıp gidecekler. Güleriz ağlanacak halimize misali, bizim vergilerimizle karşılanan faiz giderlerinin yabancılara peşkeş çekilmesinin nesine seviniyoruz anlamış değilim. AK PARTİ-MHP SAVAŞLARI Geçtiğimiz hafta yerel basında ve sosyal medya yer alan haberde AK Parti Milletvekilleri Ali Özkaya, İbrahim Yurdunuseven ve Hasan Aslan, İhsaniye Kayıhan Beldesine taşkın koruma inşaatı Yatırımının kendileri tarafından yapıldığını iddia eden paylaşımlarda boy boy pozlar verdiler. Ardından Kayıhan Kasabası’nın MHP’li Başkanı Ömer Şahin, söz konusu yatırımın MHP Milletvekili Mehmet Taytak’ın destekleri ile yapıldığını belirterek Taytak ve DSİ yetkililerine teşekkür etti. Olayın aslı ise şu. Bir beldemize su taşkınlarını önlemek amacıyla, DSİ tarafından vatandaşlardan toplanan vergilerle su taşkın projesi hayata geçirilecek. Yani devlet kurumları yapması gereken asli işini yapacak. Kaynağı da vergilerden karşılanacak. Gel gör ki, iktidarda olanlar bir taraftan, bu işleri kendi ceplerinden yaptırıyorlarmış gibi algı yaratmaya çalışırlarken, diğer taraftan bunun için iktidar ortakları ile birbirlerini yiyorlar.

YAZARLAR

TÜMÜ

SON HABERLER

Reklamı Geç
Sayın Gayrimenkul