Uzun süredir düzenli olarak köşe yazısı yazmamıştım. Aktif gazetecilik yaptığım dönemde, yani Gazete 3 ve Kanal 3 Haber Müdürlüğü yaptığım dönemlerde basın emekçileri arasında hep sevilen sayılan meslek büyüğüne saygısızlık yapmazken, yeni arkadaşlarıma da yol gösterici bir abi olmaya gayret gösterdim. Sanırım bundan olsa gerek; Ara ara yanlış bilgilerin doğrusunu kamuoyuna aktarmak için misafir kalem olarak Afyonkarahisar’da bulunan bütün gazeteler sayfalarını, internet haber siteleri de köşelerini bana açtılar… Sizin şahitliğinizde hepsine çok çok teşekkür ediyorum. Bir teşekkürü de köşesini bana açan; çalıştığım dönemlerde mizanpajından haber editörlüğüne, baskı  matbaası arızalandığında gecenin köründe baskı makinası ustası bulup ‘Bu gazete sabah okuyucunun elinde olmalı’ çabasıyla sabahlara kadar gazete kırımı ve katlaması yaptığım, zaman zaman aksayan dağıtım işinde ‘tamam filanca mahallenin dağıtımını ben yaparım’ deyip elime mürekkebi bulaşan, uzun  yıllar haber müdürlüğünü de yaptığım Gazete 3’ün sütunlarını bana açan Sayın Medya A.Ş’nin Yönetimine, genel müdüründen dağıtıcısına kadar hepsine teşekkür ediyorum. Siyasi kimliğim belli… Ama her şeyden önce gazeteciyim. Kısa ve öz yazılar yorumlar yazacağım… Biliyorum, aktif siyaset yapanlar ya da yazdığım yazılarımın muhatapları, konuyu başka başka yerlere getirip bağlamaya çalışacaklar. Bu çok normal, çünkü gazetecilik vatandaşın lehine muhalif olmaktır. Hatta daha da ileriye gidip yanlı yazıyor da diyecekler. Ve hatta gazetenin patronunu arayıp, doğru yazdıklarımın yanlış olduğunu taraflı yazı yazdığıma gazetenin sahibini inandırmak için elli tane cümle kurup, şikayet edecekler. Ama siz şunu bilin, bu köşede kimseye iftira atılmayacak, kendimce yanlış bulduklarımı yorumlarımı sizlerle paylaşacağım. Aslında yorum da değil, bu köşede sizlerle sohbet edeceğiz. Zaman zaman bu sohbetlerimize, Çakır Ali’de katılacak. Haydi hayırlısı deyip Çarşamba günü yine bu sütunlarda buluşalım…