Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Sude Karakoç
e-posta: YAZARIN TÜM YAZILARI

YENİ YILDAN UMUDUNUZ NEDİR?

Yeni bir yıl, yeni bir haftadan hepinize kucak dolusu selamlar. Yeni yıl hayatın size sunduğu yeni bir başlangıç ve taze bir sayfa demek. 2024 , sizin için yeni fırsatların , yeni başarıların ve yeni deneyimlerin kapılarını aralasın , hastalarımıza bolca şifa versin , dilekleriniz gerçek olsun, hedeflerinize çok çabuk ulaşmayı nasip etsin , biz MS hastalarının bir mucize yılı olsun ve bu 2024 yılında hepinizde çokça gülüMSeyin 🙂 Gülmek sizlere yakışıyor 🙂 Mutlu yıllar herkese.. TÜMÖR Nedir? Tümör, anormal hücreler bir araya geldiğinde oluşan katı bir doku kütlesidir. Tümörler kemikleri, cildi, dokuları, organları ve bezleri etkileyebilir. Çoğu tümör kötü huylu değildir. İyi huylu tümörlerde vardır. Lakin iyi huylu tümörlerde tedaviye ihtiyaç duyar. Bende iyi huylu tümöre yakalanan birisiyim ve 2 defa beyin ameliyatı geçirdim , ameliyat sonrası , epilepsiye yakalandığım için de epilepsi ilacı kullandım ve halen de devam ediyorum. Belki diyeceksiniz TÜMÖR ne alaka… Hatırlarsanız geçtiğimiz hafta Tümör tanısı aldığım da kalmıştık o yüzden de devam etmeden önce tümörü sizlere tanımlamak istedim. Hayatımı, geçmiş yıllarımı, neler yaşadığımı sizlerle paylaşıp ardından burada gazeteye döktüğüm, hayatımı kitap haline çevireceğim ve umutsuz yol arkadaşlarıma örnek olacağım. Kaldığımız yerden devam edelim. Denizli’ye doğru yola çıktık. 4 saatlik yol 4 günlük bir yol gibi git git bilmiyordu. Hala şaşkınlığı atamayan annemin dizinde öyle masumca yatıyordum. Ve Denizli ve hastane gözüme çarptı. O büyük kapılardan içeriye girdik. Sekretere doktorun odasını sorduğumuzda bizi yönlendirdiği servise doğru gittik. Servise vardığımda sanki herkes beni bekliyor gibi yüzüme bakışlar çoğaldı. İsmimi söylediğim de meğer odam hazırmış, odama doğru yönlendirdiler. Ferah bir o kadar da itici gelen odaya bir hemşire hemen damar yolu açtı, ardından 40 yaşlarında bir abi, ameliyat öncesi çekilmesi gereken bazı şeyler olduğunu dile getirse de ben doktorla görüştükten sonra istedim lakin durum kötüymüş. Meğer durumum çok kötüymüş. Beynim de sol lob da kitle varmış ve o kitle sol lobdan beyinciğe de atlamış. Düşünsenize vücudunuz da size ait olmayan bir kötü, gri tonlarda bir parçacık var ve beni okulumdan, dersteki soruyu kalemi tutamadığım için yaptıramayan, başımda tonlarca ağırlık ağrısı ve istifarlarımın sebebi o parça. Ne kadar farklı bir hayat yaşıyorum. Ve bununla bitmedi eğer ameliyat olmaz isem en fazla 90 gün bu bembeyaz, masmavi hava da yaşayabilirmişim ve ameliyatı olursam da yatağa bağımlı hasta olarak ve onun devamında en fazla 1 yıl yaşayabileceğimi ya da her ameliyatın riski gibi, benim ki biraz daha riskli olan ölüm tehlikesi, yüzde 90 ÖLÜM tehlikesiyle ameliyata girecekmişim. Başımdan aşağı kaynar sular inmişti. Neden ben, Neden böyle bir hastalık, ben ne yaptım bu kadar riskli bir hastalığı çekecek düşüncesiyle… O masum ailem benim küçük bir gülümsemem için her şey yapacaklarını, yaptıklarını biliyorum. Ve ben o hastanede o ameliyatı olmak istemiyorum. Siz olsanız benim yerim de ne yapardınız? Sevgili okurlarım bu haftalık bu kadar yeter, kendinize iyi bakın ve gülümseyin 🙂

YAZARLAR

TÜMÜ

SON HABERLER

Reklamı Geç
Sayın Gayrimenkul