Ana Sayfa Arama Video Yazarlar
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Murat Akarçay
Murat Akarçay

TÜRKİYE VE AFYON NEDEN KALP KRİZLERİ GEÇİRİYOR.

“FARKINDAMISINIZ SON AYLARDA HEP KALP KRİZLERİ DUYUYORUZ”

Az sonra sizleri okumanız için baş başa bırakacağım bu çok özel bilgilendirme araştırma dosyasını yaklaşık 3 hafta önce kıymetli hocam ve dostum Kardiyoloji Uzmanı Doktor Ali Seydi Özgül ile siz değerli okuyucularımız için birlikte hazırlamıştık. Bu sayfanın yayın sırasını beklerken Bayramın 1. günü Sanatçı Volkan Konak’ın ani ölümü ile gerçekleşen üzücü durumun ardından Ali Seydi Hoca ile birlikte haber dosyasını güncelleyerek çok kıymetli bilgilerle dolu olan bu sayfayı ortaya çıkardık.

Bu nedenle başta kendiniz ve tüm sevdiklerinizin kalp sağlığınıza önem veriyorsanız; bu sayfamızı dikkatlice okumanızı ve rekor düzeyde sayfanın linkini okumaları için tüm eş, dost ve yakınlarınızla paylaşmanızı sizden rica ediyoruz. Bu şekilde birçok kişiye ulaşarak bilgilendirme ve bilinç sağlama noktasında binlerce kişiye ulaşmış oluruz. Bu vesileyle kıymetli katkısı nedeniyle Özel Park Hayat Afyon Hastanesi Kardiyoloji Uzmanı Doktoru Ali Seydi Özgül hocamıza yürekten teşekkür ediyor ve EKONOMİA sayfamızın okuyucularımıza başta sağlık dileyerek çok özel bir haber dosyası ile sizleri baş başa bırakıyorum. Sağlıklı kalmak dileğiyle hadi buyrun…

GENÇ YAŞTA KALP KRİZLERİ NEDEN ARTIYOR

Koroner arter hastalığının son yıllarda artış göstermesinin ve genç yaşlarda daha sık görülmesinin çeşitli nedenleri bulunuyor. Bu nedenler arasında yaşam tarzı değişiklikleri, beslenme alışkanlıkları, önemli derecede stres en büyük tetikleyiciler olarak karşımıza çıkıyor. Genetik faktörler burada önem arz ediyor. Ailesinde yani anne, baba ve birinci derece yakınlarda kalp hastalığı geçirmiş olan tüm herkes potansiyel bir adaydır. Bu noktada erken yaşta bunu tespit etmek uzun ve sağlıklı bir ömrü yanında getirebilir. Özellikle genç nesil bu konuda büyük bir duyarsızlık gösteriyor ve umursamadan kalp hastalığına davetiye çıkartıyor. Peki nedir bu dikkat edilmeyen unsurlar?

  

SAĞLIKSIZ BESLENEN BİR NESİL VAR

Özellikle genç yaşta insanlar ve her yaş grubu için kalp hastalıkları oluşumunda geçerli olan detaylardan birisi fast food adı verilen işlenmiş gıdalar ve yüksek yağlı, tuzlu ve şekerli yiyeceklerin dikkatsiz ve yoğun bir şekilde tüketimi ile gerçekleşiyor. Bu durum kolesterol seviyelerini yükselterek hızlı bir şekilde damar tıkanıklığına yol açıyor. Öte yanda, aşırı derecede sigara damar duvarlarına zarar vererek plak oluşumunu hızlandırırken, alkol tüketimi ise kan basıncını yükselterek kalp sağlığını olumsuz etkiliyor. Ayrıca bunlara tüketilen Enerji içecekleri eklendiğinde ortaya korkunç bir harita çıkıyor. Sonrasında bu harita tükendiği noktada kendini er ya da geç gösteriyor.

HAREKETSİZ YAŞAM EN BÜYÜK SORUN

Her yaş grubunda insanlarımız açısından modern yaşamın getirdiği kolaylıklar ve teknolojik gelişmeler, fiziksel aktivitenin azalmasına neden oluyor. Özellikle cep telefonu ve diğer teknolojik ürünler ile geçirilen ve hareketsizlik oluşturan alışkanlıklar yanında obeziteye bağlı hızlı kilo alma ve yüksek kolesterol düzeylerini artırıyor. Bu durum kalp hastalıklarının en büyük davetçileri arasında yer alıyor. Özellikle gençlerin hareketsiz ortamda oturarak ya da saatlerce hareketsiz uzanarak teknolojik ürünler ile çok haşır neşir olması en büyük kendilerine yaptıkları kötülük oluyor.

 

AH O STRES YOKMU STRES

Kalp hastalıkları açısından yukarıda anlattığımız faktörlerin tümünün harekete geçmesini sağlayan elebaşlarından biriside tabii ki stres. Yoğun iş temposu, ekonomik kaygılar, sosyal problemler, gereksiz düşünceler ile beyni yorma ve kaygı bozukluğu stres seviyelerini artırarak kalp sağlığını tehdit etmede önemli rol oynuyorlar. Bu nokta da yoğun stres altındaysanız bir psikiyatristten destek alınması yaşam kalitenizi ve doğal olarak kalp hastalıkları riskini kontrol altında tutacaktır. Ben deli miyim ne işim var psikiyatristte düşüncesi son derece yanlıştır. Tükenmişlikler insanı bazen kendi kendisine yetemeyen ve destek alınması gereken bir noktaya tabi ki getirebilir. Kalbiniz için bundan çekinmeyin.

BUNDAN SONRASI AFYONLULAR İÇİN

Dr Ali Seydi Özgül’ün yukarıda aktardığı bilgiler kalp hastalığının hem küresel, hem ulusal anlamda bir projektörü aslında. Birde bu durumun yerel bazda karşılığı var. Afyon özelinde kalp hastalıkları nedir ve ne şekilde karşımıza çıkıyor. Kısaca bundan sonra okuyacaklarınız; Afyon’da yaşayan insanlarımız ve Afyon usulü ve benzeri Türkiye’nin dört bir tarafında yaşayan insanlarımızı ilgilendiriyor. Buyurun hep birlikte Dr Ali Seydi Özgül’ü dinlemeye devam edelim…

 

EGE İLİYİZ AMA DOĞU İLE AYNIYIZ

Ne yazık ki, Afyon’da yaşanan Koroner Kalp Hastalığı sıklığı, Ege bölgesinde bulunmamıza rağmen İç Anadolu ve Doğu Anadolu’daki iller gibi dağılım gösteriyor. Üzücü olan nokta hem yaş olarak hem de sıklık olarak il oranımızın oldukça yüksek olmasıdır. Bunun da nedeni daha çok Ege Bölgesindeki zeytinyağlı ve sebze ağırlıklı beslenmeden ziyade; ağırlıklı olarak İlimiz de kırmızı yağlı et ve protein ağırlıklı beslenmeyi tercih etmemizden kaynaklanıyor. Ayrıca hayvansal yağlı ve çeşitli yağlar ile yapılan unlu hamur mamulleri ise taşıdıkları yoğun karbonhidrat açısından Afyon’da başka bir sorunumuz.

 

AFYONDAKİ EN BÜYÜK PROBLEM

Afyon’daki en büyük problemin başında halkımızın yeme içme alışkanlıklarının oldukça kötü olması geliyor. Ağırlıklı olarak kırmızı Et ürünleri ile beslenmemiz, etsiz bir yemeğe kesinlikle hayatta yaklaşmama alışkanlığı ve oldukça fazla yağlı yemek yemeyi tercih etmek bu şehrin en büyük sorunlarından birisini oluşturuyor. Birde bunun üstüne dışarıdan beslenme alışkanlıkları yani kültürel yemekli davet ve misafirliklerin ağırlıkta olması ve beslenme şeklinin bu nokta da aynı şekilde devam etmesi sürecin hızlanmasını yanında getiriyor.

 

EGZERSİZİ SEVMEYEN BİR ŞEHİR AFYON

Bunun yanında düzenli spor egzersiz yapma kültürünün zayıf olması da diğer bir etken Afyon’da. Aslında Yerel Yönetimlerin yaptığı parklar ve yürüyüş alanları çok olmasına rağmen en sağlıklı egzersiz olan yürüyüş konusunda biz Kardiyologlar daha fazla insanımızı yürürken görmek istiyoruz. Yürümek kalbin en sevdiği egzersizdir. Ayrıca tüketilen yüksek gıdaların fazlasını vücuttan atan en güzel çözümdür yürüyüş. Afyon halkımızı parklarda sokaklarda daha fazla yürümeye davet ediyorum.

PEKİ AFYONDA ET VE BÜKME YEMEYECEKMİYİZ.

Gastronomi Şehri olan bir Şehir de kırmızı et ve bükme yemeyecek miyiz sorusunun cevabı tabi ki evet yiyeceğiz. Kararında ve minimum yağsız olarak tüketip hareketli bir yaşam ve egzersizle aldığımız yüksek protein ve karbonhidratı eritebilirsek tabi ki et ağırlıklı Afyon mutfağının tadını çıkartacağız, ama kesinlikle kararında ve kan içerisinde yağ birikimlerini artırmadan tüketmek şartıyla yiyeceğiz. Biz Kardiyologlar yaptığımız ileri tetkiklerde ve anjiyolarda bu şehir de en çok bunlarla karşılaşıyoruz. Dikkat ederseniz hızlı ve kontrolsüz bir şekilde kilo alan ve obezleşmeye başlayan bir Afyon görmeye başladık. Bu durum ne yazık ki Ülke geneli içinde benzerlik gösteriyor.

 

AFYONDA GENETİK ÇOK YÜKSEK

Yine Koroner Arter hastalığının en büyük faktörlerinden biri olan genetik yatkınlığın il içerisinde yoğun olarak görülmesi diğer başlıca bir etken. Afyonda birçok kalp hastasının hikâyesinde anne ve babaları ve dedeleri olmak üzere kalp hastalıklarına bağlı ölümleri fazla görüyoruz. Bu nokta da genetik yani diğer adıyla kalıtsal geçiş çok yüksek bir oranda seyrediyor. Bu nokta da ailesinde kalp ve kanser gibi belirtisi olan herkesin en erken ve totalinde 45 yaşından itibaren ağırlıkta ve kadınlarda menopozdan sonra tetkik yaptırması çok önemli bir tedbir. Lütfen ihmal etmeyelim.

 

VOLKAN KONAK’IN ÖLÜMÜ

Adli Tıp Raporu henüz açıklanmadı, ama kendisine ilk müdahaleyi yapan sağlık profesyonellerinin görüşü “Kardiyak Arrest” sonucu ölümü gösteriyor. Ani Kalp Durması durumu kısaca. Basından duyduğumuz kadarıyla da kendisinin yaklaşık bir haftadır mide ağrısı şikâyetleri bulunuyormuş. Kalp hastalıklarında mide ağrısı genelde görülen bir şikâyettir, ama pek ciddiye alınmadığı da karşımıza çıkan bir gerçektir. Kesinlikle kalp krizi önceden ağır semptomlar ile geliyorum da diyebilir öte yandan hafif ve dikkate alınmayan semptomlarla da geliyorum diyebilir. Mide yanması ve göğüsteki hafif ağrı yorgunluk hissi çabuk yorulma bulantı, aralıklı gelip geçen ağrı hastalığın ilk belirtisi olabiliyor. Bu nedenle her türlü şikâyeti çok ciddiye almak gerekiyor. Özellikle yoğun insan alanları olan Avm, Konser Alanları vb yerlerde elektriksel Şok Cihazı Defibrilasyon cihazlarının bulundurulması gerekmekte. Ayrıca tüm oteller bu cihazları sağlık ekipmanları içerisinde bulundurmalı.

ÖZELLİKLE TANIMADIĞINIZ BİR MİDE AĞRISI

Mide yanması genelde en çok görünen haberci olsa da bu zamana kadar tanımlayamadığınız ve ilk kez yaşadığınızı düşündüğünüz bir mide ağrısı kalp hastalığının ve krizin habercisi olabilir. Birçok vaka da hastaların bazılarının önceden hiç yaşamadım dediği mide ağrısı şikâyetini çoğunlukla duyuyoruz. Kesinlikle unutulmaması gereken gerçek şudur. Çoğu kalp krizi haber vermeden gelmez. Muhakkak bir şekilde ağır ya da hafif belirtilerle geliyorum der. Bu nokta da doktorunuza tüm şikâyetlerinizi detaylı anlatın. Doktorunuz size muhakkak Kardiyoloji kontrolü tavsiye ederse vakit kaybetmeden bir Kardiyoloğa başvurun.

 

ÇUVALDIZI BİRAZDA KENDİMİZE BATIRALIM

İşte kıymetli okuyucular. Türkiye ve Afyon neden çok kalp krizi geçiriyor sorusunun cevabı tümüyle bilimsel ve ispatlanmış tezlerde bunlardan kaynaklanıyor. Ne kadar korona aşılarını suçlama noktasında toplumsal bir gelenek oluşturmuş olsak ta stres başta olmak üzere beslenme noktasında birazda çuvaldızı kendimize batırmak bence en doğru olan davranış olacaktır. Selamlarımla…

 

 

Verified by MonsterInsights