HEYKEL VE BİR ANI

 

 

Nasıl gündeminde olmasın; heykel, Atatürk Heykeli… “Söz konusu Atatürk olunca, gerisi teferruat!” diyen büyükler var tabii. Ortalık toz – duman. Sosyal medyadan yazan var, gazetelerde köşe yazıları var… Herkes bu konunun uzmanı sanki! Keşke Ambaryolu – Yeşilyol döner kavşağına yapılan “Atatürk heykeli” yapılmadan önce bir salonda toplantı yapılsaydı da fikri, düşüncesi olanlar paylaşsaydı, daha yol gösterici olmaz mıydı?

Burada bir anımı sizlere paylaşmak istiyorum. Afyon Belediye eski Başkanı sn. Burhanettin Çoban’ın ilk dönemi. Zafer Parkı’nda bulunan Utku Anıtı’nın bazı bölgeleri yoğun bir şekilde oksitleniyor yeşil yeşil. Herkes kendince belediye başkanını suçlu buluyor, mahsustan yaptırmıyor diye konuşuyordu…

Bir gün sn. Burhanettin Çoban’dan randevu talebinde bulundum, hemen döndü. Daha çayımı bile yudumlamadan, siz “Mahsustan mı heykelin oksitlerini gidermiyorsunuz?” dedim. Burhanettin Bey: Utku Anıtı bizim değerimiz! Ben Avrupa da birçok heykeli gördüm. Onlarda da bizim heykel gibi oksitlenme var. Onlar da sorunu çözememişler ki, yeşil yeşil oksitlenme onların heykellerinde de var.

O yıllarda Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı sn. Yılmaz Büyükerşen, sevilen, sayılan bir heykeltıraş. “Onunla konuştunuz mu Burhanettin Bey?” diye sorduğumda, “Hocam, üç defa randevu talep ettim dönüş olmadı. İsterseniz ADD olarak bir de siz başvurun, dönerlerse beraber gideriz” demişti.

Ben randevu istemeden önce Kocatepe’deki Atatürk Heykeli’ni Tankut Öktem’in yaptığını okumuştum. Afyon ve Türkiye’deki birçok heykelde onun adı ve imzası vardı. İstanbul’da bir atölyesi olduğunu öğrendim, telefonuna ulaştım, Aradım, “Tankut Öktem’in Heykel Atölyesi mi? Tankut beyle görüşebilir miyim?” dediğimde, bir bayan sesi, “Evet Tankut beyin atölyesi ama kendisiyle görüşemezsiniz!” dediğinde, “Ben ADD Afyon Şube Başkanı Veli Cengiz. Afyon Belediye Başkanımız sn. Burhanettin Çoban adına arıyorum” dedim. “Ben Tankut beyin kızı Pınar Öktem, babam sizlere ömür rahmetli oldu 2007’de demişti. “Rahmeti bol olsun, mekanı Cennet olsun.” Dileklerimi iletip sorunu kısaca anlattım…” Oksitlenmeler elbette giderilir ama İstanbul’dan gelip gitmek çok masraflı olur, en iyisi sizin çok yakınızda, niye onunla iletişime geçmiyorsunuz?” Anlamıştım kimi kastettiğini, teşekkür ettim vedalaştık. Telefon numarası hala bende mevcut.

Eskişehir Büyükşehir eski Belediye Başkanı sn. Yılmaz Büyükerşen’den randevu için belediyeyi aradım, iki gün sonra hemen bana dönüş oldu. Bir Cuma günüydü. Ben, Bekir Döner ve sn. Burhanettin Çoban düştük yola… Sn. Yılmaz Büyükerşen ve Genel Sekreteri sn. Hakan Çakmak kapıda karşıladı bizi. Eskişehir ADD Başkanı sn. Azmi Kerman da bizimleydi.

Yılmaz Büyükerşen: Sizin heykel dünyanın en büyük heykeltıraşlarından biri Avusturyalı Heinrich Krippel’e ait bir heykeldir; eşsizdir ve tektir! Bir boyacıya emanet edilmeyecek kadar kıymetlidir. Atatürk, Heinrich Kippel’i Ankara’ya davet ediyor ve 20 gün Çankaya Köşkü’nde beraber kalıyor, sohbetlerine katılıyor…Kitap okurken, Çankaya bahçesinde spor yaparken, hipodromda ata binerken hep yanında. Atın sırtına nasıl atladığını, atıyla dostluğunu, onu kaba şekerle nasıl beslediğine kadar her şeyi gözlemliyor. Utku Anıtı’nı yaparken Atamızın birçok niteliğini heykelde görebilirsiniz. Bir hamam sahnesidir heykel. Benim yazdığım, “Heykel’i Giydirmek” öykü kitabımda daha geniş bilgilere ulaşılabilir.

Yılmaz Büyükerşen, “Anadolu Üniversitesi’nin, Heykeltıraş bir Prof. arkadaşımdan rica edeceğim “Utku Anıtı’nın oksitlerini giderme konusunda yardımcı olmasını.” Burhanettin beyle heykeltıraşa gittik konuştuk, ertesi hafta Afyon’a geldi, heykelin etrafını filelerle kuşattı, 10-15 gün çalıştı oksitlemeyi yok etti. O gün bugün aynı durumda, oksitlenme başka diyarlara göç etmiş, dönmez bir daha…

Yaparsın eleştiri alırsın, ilgilenmedi diye tefe koyarlar…

Burhanettin beye sormuştum, Heykel bittikten sonra teşekkür edenler oldu mu diye. O da teşekkür etmek için değil, eleştirmek için var onlar demişti. Ve Bana, “Sana bir şey diyen oldu mu?” diye sorduğunda, “Var!” dedim.

“Kim Hocam?”

“Öncelikle Valimiz sn. Mustafa Tutulmaz.”

“Penceremden baktığımda oksitlenmiş, paslanmış heykeli gördükçe ruhum kararıyordu! Şimdi heykele bakarak kahvemi içiyorum, huzur buluyorum…”

Daha anlatacaklarım bitmedi, haftaya devam. Mutlu kalınız….