30 Ekim 1918 Mondoros Mütarekesi yorulmuşluğun , tükenmişliğin sonu!…
10 Ağustos 1920 Sevr Antlaşması ; esaret ve zillet belgesi…
Yoktan var edilen en ahlaklı , en namuslu devletidir Türkiye Cumhuriyeti.
Harap ve bitap düşmüş Osmanlı İmparatorluğu’nun elinde topu topu dört fabrikası kalmıştır ; Feshane Yün Fabrikası, Bakırköy Bez fabrikası, Beykoz Deri fabrikası ve Hereke İpek Fabrikası. Elektrik , sadece üç ilde var; İstanbul, İzmir ve Tarsus’ta var, o da 50 kilowatsaat!..
40 bin köyün 37 bininde okul yok. Erkeklerin yüzde 7si, kızların yüzde 4 okur yazar.
Kadın insandan da , nüfustan da sayılmıyor.
Kız çocukları “ Başlık parası” ile satılan bir mal sanki.
Ne seçme
Ne seçilme hakkı var.
12 milyon nüfusun yarısı , sıtma, Frengi, tifüs, kolera kol gezerken,
Ne aşı var ne de ilaç!…
Tüm Türkiye’de 377 doktor,
60 eczacı, 4 hemşire, 136 ebe var.
Diş hekimi hiç yok : berberler aynı zamanda diş hekimliği görevini yapıyor köyde, kentte.
Kara pulluktan başka tarım aleti yok, koca imparatorlukta.
40 bin köyün 30 bininde cami yok!
Kişi
başı ulusal gelir 45 dolar.
Duyun-u Umumiye borcu 470 milyar dolar.
Madenler, Demiryolları, limanlar, tamamımı yabancılarındı.
Tuzumuz bile yoktu aşımıza katacak.
Dirhem, okka, ve çeki ile alış veriş yapılıyordu.
4 bin 898 ilkokul, 172 ortaokul , 23 lise vardı ; bunlardan biri de Afyon Lisesi idi.
İstanbul’da bir yılda basılan kitabı , Fransa bir günde basıyordu.
Dün Cumhuriyet Bayramı’nı kutladık coşku ile…
Kimine göre;
kimsesizlerin,
kimine göre;
gençlerin….
Kimine göre ;
Köylülerin….
Öyle veya böyle birilerine ithaf edilebilir ama,
Cumhuriyeti en hakkeden kesim kadınlarımız…
Afyon’u yöneten en üst makamda sn. valimiz Doç. Dr. Kübra Güran Yiğitbaşı’nın
Bulunması beni gururlandırıyor.
Hakkeden herkesin bayramı kutlu olsun…
Mutlu kalınız…
