Bu ülkenin isimsiz kahramanları vardır. Her daim olmuştur ve olmaya da devam edecektir. Geçmişten günümüze bunu birçok örneklerle gördük, duyduk, okuduk ve öğrendik.
İki yıl önce unutulmaz acılarla 6 Şubat depremlerini yaşadık tüm ülke olarak.
Acıları her daim taze… O günlerde birçok olaya şahit olduk. Aradan iki yıl geçti.
Bir çocuğun gözündeki yaşları, ailesinin bütün fertlerini kaybeden babanın yürek yarasını, depremden sonra çocuklarını sayıp, şükreden acılı anneyi… Yaşam hikayeleri o kadar çok ki, anlatsak hepsi birer roman olacak kadar derin yaralarla dolu…
++++
NEŞET ERTAŞ PARÇALARIYLA UĞURLAMIŞTIK
Afyonkarahisarımızın bir önceki Valisi Gökmen Çiçek, ilimizde iken zaten kendisini o kadar çok sevdirmişti ki, ilimizden ayrılırken, herkesin gözünde yaş vardı. Herkes kardeşi, abisi gidiyormuş gibi üzülmüştü. Hele o valilik önünde Neşet Ertaş parçalarının çalınması, yüreklere dokunmuştu.
Depremden sonra Sayın Valimizi neden anlattım? Depremden sonra bölgede ‘Koordinatör Vali’ olarak görev almıştı Gökmen Valimiz.
++++
Aradan geçen bir yıl sonunda sayın Valimizin anlattığı olay, gündem olmuştu. Ama ben o videoyu geçen haftalarda gördüm. Yani depremin ikinci yıldönümünde paylaşılan video, gerçekten yüreklere dokundu. Ben de sizlerle paylaşmak istedim. Deprem anında bir şoför abimizin devlet sevgisi, herkese örnek olacak nitelikteydi. O da bir isimsiz kahramandı. Yüreklerde yerini aldı.
BENİM AİLEM ENKAZ ALTINDA, DEVLETİN İHTİYACI OLAN BİR ŞEYE BEN SÖYLEYEMEDİM…
Sayın Valimiz Gökmen Çiçek, o olayı videoda şöyle anlatıyor:
“Bir kamyonu durdurduk. Dedim ki, ‘Ben AFAD koordinatör Valisiyim, kamyona ihtiyacımız var, kamyonuna el koyuyoruz. Bugün boyunca bu kamyon arama kurtarma ekiplerini enkazların başına götürecek. ‘Emredersiniz Sayın Valim’ dedi. Hemen kamyonuna arama kurtarma ekiplerini yükledik. Gece 11.00’e kadar enkaza arama kurtarma ekiplerini taşıdı o kamyon. Gece saat 11.00 olduğunda ‘Artık efendim kamyona ihtiyacımız kalmadı, arkadaş gidebilir’ dediklerinde, ‘Vali bey ile görüşebilir miyim?’ demiş. Kriz merkezindeki bölgeye geldi. Dedi ki, ‘Sayın Valim arkadaşları taşıdım. Bana da bir arama kurtarma ekibiyle gidebilir miyim, bana da bir arama kurtarma ekibi verebilir misiniz?’ Dedim ‘Niye?’, dedi ki, ‘Benim ailem enkaz altında, siz arabama el koyunca, ailemin yanına geçiyordum ama siz arabaya devletin ihtiyacı var, milletin ihtiyacı var deyince söyleyemedim.’ Arkadaşlarım buna şahit. ‘Niçin söylemedin, niye bunu bize bildirmedin?’ deyince, ‘Sayın Valim koskoca devletin valisi çıktı, arabanla arama kurtarma ekiplerini taşıracağız’ dedi, devletin ihtiyacı olan bir şeye ben söyleyemedim.”
Daha sonra ki bir videoda ise Sayın Valimiz Gökmen Çiçek, “Çanakkale ruhu gibi bir olay bu. O kadar duygulanmıştım ki, bu olayı mutlaka anlatmak istedim. Ve bu ruhla orada çok mücadele verildi” demişti.
Sayın Valimizin bu sözüne istinaden ben de bu olayı özellikle paylaşmak istedim. Devlet sevgisinin ne kadar güzel bir şey olduğunu, devletini ailesinden çok sevmenin ne anlama geldiğini bir kez daha şoför abimizle öğrendik. Dinlerken bile yüreğimin titrediği bu davranışın bütün Türk evlatlarına anlatılması gerektiğini düşünüyorum. Devlet sevgisini yüreğinde hissedenlere bin selam olsun.
Sevgiyle kalın… Umutla kalın…