“Ey yükselen yeni nesil! İstikbal sizindir. Cumhuriyeti biz kurduk, onu devam ettirecek sizlersiniz.” (Gazi Mustafa Kemal Atatürk)
Cumhuriyet Bayramı…
Yüce Türk Milleti’nin en büyük gurur günlerinden birisi…
Cumhuriyet…
Yalnızca bir yönetim biçiminin değil, Türk milletinin bu topraklarda var olma iradesinin, onurunun ve hür yaşama kararlılığının adıdır. O, bir sistem değil; bir karakterdir, bir duruştur, bir ruhtur. 102 yıl önce, Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarının öncülüğünde, küllerinden doğan bir millet “Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir” diyerek tarih sahnesinde yeniden doğruldu. O günden bugüne Cumhuriyet, Türk milletinin namusu, onuru, umudu ve en büyük emaneti oldu.
CUMHURİYET, KİMSESİZLERİN KİMSESİDİR
Bu Cumhuriyet, yalnızca bir kesimin değil; bu toprakların alın teriyle, gözyaşıyla yoğrulmuş her ferdin Cumhuriyetidir. Bu Cumhuriyet; Alın teriyle geçinen işçinin, tarlasında toprağa can katan köylünün, en zor koşullarda ülkesini koruyan mehmetçiğin, yüreği vatan sevgisiyle dolu öğretmenin, savaş meydanlarında şehit düşen, toprağa “vatan sağ olsun” diyen babanın ve şehit haberi aldığında bile gururla “Oğlum vatan için gitti” diyen ananın Cumhuriyetidir. Bu Cumhuriyet, madende ayakkabılarını çıkaran o temiz yürekli işçinindir. Bu Cumhuriyet, karanlık sokaklarda görev yaparken hain kurşunlara hedef olan polisimizin Cumhuriyetidir. Bu Cumhuriyet, elinde bayrağıyla, kalbinde Atatürk sevgisiyle yürüyen her Türk evladınındır.
BİR ASIRDIR AYNI HEYECANLA
Cumhuriyet Bayramı her yıl gelir, ama her yıl ilk günkü heyecanla karşılanır. Anıtkabir’e koşan çocukların gözlerindeki ışıltı, okul bahçelerinde şiir okuyan yaşlıların titreyen sesi, marşlarla dolan caddeler, bayraklarla bezenmiş evler… Her biri aynı şeyin kanıtıdır: Millet Cumhuriyetine sahip çıkıyor. Bu millet biliyor ki, Cumhuriyet demek özgürlük demektir. Cumhuriyet demek eşitlik, adalet, bağımsızlık, umut demektir. Cumhuriyet demek, geçmişimiz ve geleceğimiz demektir. Ve en önemlisi; Cumhuriyet demek “Türk olmanın gururunu” taşımak demektir.
GAZİ PAŞAMIZIN O SÖZÜ: YARIN CUMHURİYET İLAN EDECEĞİZ
28 Ekim 1923 akşamı, Çankaya Köşkü’nde Gazi Mustafa Kemal Paşa, arkadaşlarına döndü ve tarihe geçecek o sözü söyledi: “Yarın Cumhuriyet’i ilan edeceğiz.” Ertesi gün, Meclis’in çatısı altında yankılanan “Yaşasın Cumhuriyet!” sesleri, yalnız bir rejimin değil, bir milletin yeniden doğuşunun ilanıydı. Bugün 102 yıl sonra, o ses hâlâ Anadolu’nun her karış toprağında yankılanıyor.
CUMHURİYETİMİZE BORÇLUYUZ
Bazılarına göre Cumhuriyet sadece bir bayramdır. Ama bilene, hissedene göre Cumhuriyet; bir yaşam biçimidir, bir vicdan sesidir. Bu topraklarda özgürce yazabiliyorsak, konuşabiliyorsak, düşünüyorsak, bunu Cumhuriyetimize borçluyuz. Bugün Türkiye’nin etrafı ateş çemberine dönmüşken, biz hâlâ gökyüzüne bakıp “NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE!” diyebiliyorsak, işte bu, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün ve Cumhuriyet’in bize bıraktığı en büyük mirastır. Cumhuriyetimiz 102 yaşında… Ve hâlâ dimdik ayakta… Çünkü bu milletin damarlarında, o büyük devrimin kanı dolaşmaya devam ediyor.
Yaşasın Cumhuriyet!
Başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere, tüm şehitlerimizi, gazilerimizi ve isimsiz kahramanlarımızı rahmet, minnet ve saygıyla anıyorum.
Cumhuriyet Bayramımız kutlu olsun.
Sevgiyle kalın… Umutla kalın…
Cumhuriyetle kalın… Atatürk ile kalın.
