Ana Sayfa Arama Video Yazarlar
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

“Bu düpedüz tavşana kaç, tazıya tut siyaseti”

İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Afyonkarahisar Milletvekili Hakan Şeref Olgun: Taşoluk üzerinden yapılan açıklamalar, milletin aklıyla alay etmektir; bu düpedüz tavşana kaç, tazıya tut siyasetidir.

İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Afyonkarahisar Milletvekili Hakan Şeref

Milletvekili Hakan Şeref Olgun, Taşoluk Kasabası ile ilgili olarak iktidar temsilcileri tarafından yapılan “süreç olumlu ilerliyor, bakanlık nezdinde girişimler yapılıyor” açıklamalarına sert ve doğrudan siyasi sorumluluk yükleyen ifadelerle yanıt verdi. Milletvekili Olgun, yapılan açıklamaların milletin vicdanını rahatlatmaya değil, milletin hafızasını silmeye yönelik bir algı çalışması olduğunu vurgulayarak, asıl gerçeğin çok daha önce, Gazi Meclis’te basılan düğmelerle bütün çıplaklığıyla ortaya çıktığını ifade etti. Bugün ‘girişimde bulunduk’ diyenler dün neden sustu?” sorusuyla sözlerine başlayan Olgun, iktidarın dün ile bugün arasında sergilediği samimiyetsizliğe dikkat çekti: “Bugün bakanlık kapılarını aşındırdığını söyleyenler, dün Meclis’te milletin kapısını neden kapattı? Süreç kimin için olumlu ilerliyor? Taşoluklu çiftçi için mi, arıcı için mi, yoksa ruhsat bekleyen şirketler için mi? Bu soruların hiçbirine dürüst bir cevap verilmeden kurulan her cümle, milletin gözünde boştur, hükmü yoktur.”

“SİYASETEN BİR ACİZLİK DEĞİL, AÇIK BİR TERCİHTİR”

Olgun, şunları söyledi: “Dün Gazi Meclis’te Maden kanunu oylanırken, şirketlerin yanındaydınız, bugün köylünün yanındaymış gibi konuşuyorsunuz. Dün ‘Evet’ butonuna basan parmaklar, bugün ‘merak etmeyin biz hallediyoruz’ tabelası tutuyor. Adına da siyaset diyorsunuz! Bu, siyaseten bir acizlik değil, açık bir tercihtir. Bu, düpedüz tavşana kaç, tazıya tut anlayışıdır. Hem kurda kuzu teslim edip hem de dönüp ‘sürüyü ben korudum’ demektir. Taşoluk’un yalnızca bir kasaba olmadığını, ülkenin tarım dengesi, ekolojik yapısı ve üretim güvenliği açısından yaşamsal bir merkez olduğunu vurgulayan Olgun, meselenin artık yerel sınırları çoktan aştığını şu sözlerle ifade etti: Taşoluk, toprağıyla, doğasıyla, emeğiyle bu memleketin sigortasıdır. Burada alınacak bir karar yalnızca Taşoluk’un kaderini değil, Afyonkarahisar’ı, Ege’yi, İç Anadolu’yu ve Türkiye’nin gıda güvenliğini doğrudan etkiler. Ama görüyoruz ki Taşoluk, birilerinin zihninde bir yaşam alanı değil, bir ‘ruhsat parseli’, bir ‘kazı alanı’, bir ‘rant sahası’ olarak kodlanmıştır. Asıl felaket de işte tam burada başlamaktadır.”

“TAŞOLUK HALKININ GÖZÜNÜN İÇİNE BAKARAK AÇIKÇA SÖYLEYİN”

Olgun, iktidar milletvekillerine daha önce yönelttiği ve cevapsız bırakılan soruları bir kez daha yineleyerek; Samimiyet testiniz çok basittir ve kaçacak yer yoktur: O gün Maden Kanunu oylanırken ‘Hayır’ oyu verdiniz mi, vermediniz mi? Eğer verdiyseniz, çıkın ve Taşoluk halkının gözünün içine bakarak açıkça söyleyin. Eğer vermediyseniz, bugün sergilediğiniz bu sahte sahiplenmeyi, bu siyasi şovu, bu yapay kahramanlığı derhal bırakın. Çünkü artık millet sözlere değil, tutanaklara; nutuklara değil, kayıtlara bakmaktadır. Açıklamasının sonunda Olgun, Taşoluk mücadelesinin yalnızca bugünün değil, gelecek nesillerin meselesi olduğunu vurgulayarak kararlı bir tonla sözlerini tamamladı: Taşoluk sahipsiz değildir. Bu topraklar masa başı hesaplara, şirket çizimlerine ve rant planlarına terk edilmeyecektir. Kim bugün kürsüde hangi rolü oynarsa oynasın, millet dün Meclis’te kimlerin hangi safta durduğunu çok net hatırlamaktadır. Bu ülkede artık aynı anda hem tavşana ‘kaç’ deyip hem tazıya ‘tut’ diyerek siyaset yapılabileceğini sananlar büyük bir yanılgı içindedir. Biz bu ikiyüzlü düzeni de bu sahte siyaseti de milletimizin iradesiyle birlikte değiştireceğiz.

Verified by MonsterInsights