Dr. Borcak, en çok korkulan tablonun Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) olduğunu belirterek, “Keneye bağlı belirtiler hemen ortaya çıkmayabiliyor. Ateş, boğaz ağrısı, kas-eklem ağrısı gibi şikayetler grip ile karıştırılabiliyor. Keneyi fark eden vatandaşlarımız, çıplak elle değil, koruyucu bir malzeme yardımıyla dikkatlice çıkarmalı. Çıkarılan kene doğaya atılmamalı, alkol içeren bir kapta imha edilmeli” dedi.
Açık renk giysi ve vücut kontrolü önemli
Kene ile mücadelenin en etkili yolunun korunma olduğunu vurgulayan Borcak, “Vatandaşlarımız açık renk ve uzun kıyafetler tercih etmeli, kırsal alan ziyaretleri sonrası mutlaka saçlı deri, kulak arkası, koltuk altı ve kasık bölgelerini kontrol etmeli. Keneyi fark etmek bu şekilde kolaylaşıyor” dedi.
Kesin tedavi ve aşı bulunmuyor
KKKA hastalığı için kesin ve etkili bir tedavi ya da aşı bulunmadığını hatırlatan Dr. Borcak, “Hastalık ağır seyredebiliyor, kanamalar görülebiliyor. Ancak panik yapmaya gerek yok. Hastanemize kene ısırığı şikayetiyle başvuran vakalar oldu fakat şu ana kadar KKKA tanısı alan hastamız bulunmuyor. Önceki yıllara göre vaka artışı da tespit edilmedi” ifadelerini kullandı.
Risk grubu uyarısı
Özellikle hayvancılıkla uğraşanlar, çiftçiler, orman ve doğa sporlarıyla ilgilenenlerin daha fazla risk altında olduğunu belirten Borcak, kene tutunması durumunda en kısa sürede sağlık kuruluşuna başvurulması gerektiğini vurguladı.
Son olarak Borcak, “Türkiye’de 56 farklı kene türü mevcut. Yeni türler için de araştırmalar sürüyor. Bu nedenle bilinçli davranmak, kişisel önlemleri ihmal etmemek hayati önem taşıyor” şeklinde konuştu.