Günümüzün küresel sağlık sorunlarının başında gelen obezite, karmaşık ve birbiriyle ilişkili birçok faktörün bir araya gelmesiyle ortaya çıkmaktadır. Konuyla ilgili değerlendirmelerde bulunan Genel Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Yunus Topal, artan obezite vakalarının ardındaki temel nedenlere ve kalıcı kilo kontrolü sağlayan cerrahi yöntemlere ilişkin önemli bilgiler paylaştı.
Obeziteyi Tetikleyen Modern Yaşam Alışkanlıkları
Op. Dr. Yunus Topal, modern yaşamın getirdiği bazı alışkanlıkların kilo alımını doğrudan etkilediğini ifade etti. Özellikle yüksek kalorili, işlenmiş ve şekerli gıdaların yaygın tüketimi, porsiyon kontrolünün kaybolması ve lifli gıda alımının azalması, beslenme dengesini bozmaktadır. Dr. Topal, bu duruma ek olarak yemek sırasında televizyon izlemek veya telefonla ilgilenmek gibi dikkat dağıtıcı unsurların, doyma sinyallerinin beyne geç ulaşmasına neden olarak aşırı yemeyi tetiklediğinin altını çizdi. Teknolojinin ilerlemesiyle birlikte ofis tipi çalışma, özel araç kullanımı ve dijital eğlence alışkanlıklarının artması, fiziksel aktivite seviyelerini ciddi oranda düşürerek obeziteye zemin hazırlamaktadır.
Psikolojik ve Genetik Faktörlerin Rolü
Kilo alımında psikolojik durumun ve genetik mirasın da belirleyici olduğunu vurgulayan Dr. Topal, “Stres, anksiyete, depresyon ve yalnızlık gibi duygusal durumlar, bireyleri genellikle ‘duygusal yeme’ olarak adlandırılan yüksek kalorili gıdalara yönlendirmektedir. Özellikle stres anında salgılanan kortizol hormonunun vücutta yağ depolanmasını artırdığı bilimsel bir gerçektir” dedi. Ailesinde obezite öyküsü bulunan bireylerin, metabolizma hızı ve iştah kontrolü gibi konularda genetik olarak risk taşıdığı da belirtildi.
Metabolik Sorunlar, Uyku ve İlaç Kullanımının Etkisi
Op. Dr. Topal, bazı sağlık sorunlarının ve kullanılan ilaçların da kilo artışına neden olabildiğini belirtti. Özellikle tiroid bezinin yavaş çalışması (hipotiroidi), insülin direnci ve kadınlarda görülen polikistik over sendromu (PKOS) gibi hormonal ve metabolik rahatsızlıklar, metabolizmayı yavaşlatarak kilo alımını kolaylaştırmaktadır. Yetersiz veya düzensiz uykunun da iştahı düzenleyen hormonların dengesini bozarak sağlıksız atıştırmalıklara yönelimi artırdığını ifade eden Dr. Topal, bazı antidepresan ve diyabet ilaçlarının da kilo alımı gibi yan etkileri olabileceğini, bu nedenle hekim kontrolünün şart olduğunu söyledi.
Kalıcı Çözüm Olarak Obezite Cerrahisi
Diyet ve egzersiz gibi yöntemlerle kalıcı kilo kaybı sağlayamayan morbid obezite hastaları için cerrahi tedavinin etkin bir çözüm sunduğunu belirten Dr. Topal, “Obezite cerrahisi, yalnızca kilo vermeyi değil, aynı zamanda obeziteye bağlı olarak gelişen tip 2 diyabet, hipertansiyon ve uyku apnesi gibi ciddi yandaş hastalıkların kontrol altına alınmasını veya tamamen ortadan kaldırılmasını hedefler” şeklinde konuştu. Bu operasyonların temel olarak mide hacmini küçülterek veya besin emilimini azaltarak etki gösterdiğini ekledi.
Cerrahinin Başarısı Yaşam Tarzı Değişikliğine Bağlı
Cerrahi sonrası elde edilen kilo kaybının hastaların yaşam kalitesini, fiziksel hareket kabiliyetini ve sosyal hayatını olumlu yönde etkilediğini belirten Op. Dr. Yunus Topal, cerrahinin başarısının uzun vadede sürdürülebilir olmasına dikkat çekti. Dr. Topal, “Ameliyat, bir başlangıçtır. Kalıcı başarı için hastanın beslenme alışkanlıklarını düzenlemesi, düzenli fiziksel aktiviteyi hayatına dahil etmesi ve bu süreci multidisipliner bir ekibin desteğiyle yönetmesi kritik öneme sahiptir. Bu sayede hem ideal kilo korunur hem de genel sağlık durumu iyileşir” diyerek sözlerini tamamladı.