Kaybettik… Kaybediyoruz… Kaybedeceğiz (Maalesef, öyle görünüyor. Belki de daha fazlası…) “Kaybettik” dedim çünkü geçmiş yıllara oranla insan olmanın meziyetlerini artık bir bir kaybettik. “Kaybediyoruz” dedim çünkü örf, adet ve geleneklerimize uymayan bir zaman diliminde yaşarken öyle çok şeyi kaybediyoruz ki, saymakla bitmez… Maalesef “Kaybedeceğiz” dedim çünkü görünen köy kılavuz istemez. Düne bakınca yarını görebiliyoruz. “Bu konu da nereden çıktı?” diyenler olacaktır elbette… Geçen hafta bültenlere yansıyan ve içimizi yaralayan iki haberden çıktı. Bir okul müdürünün yaşlı bir adamı darp etmesi ile bir öğrencinin öğretmeninin önünde video çekip, bunu sosyal medyada paylaşması… Bizler, ilkokuldan ortaokula, liseden üniversite yıllarımıza kadar birçok öğretmen ve öğretim görevlisi tanımanın mutluluğunu yaşarken, o yüreği güzel öğretmenlerimize hayranlıkla bakardık. Çünkü onlar bizim için bir rol modeldi. Onların düşünceleri, hayata bakış açıları, aydın ve realist duruşları, aldıkları eğitim, bizlere kazandırdıkları ve şimdi aklıma gelmeyen daha birçok özellik… Öğretmenlik en kutsal meslek, benim ve yaşadığımız toplum için… Cumhuriyetimizin 100. Yılını aştığımız bu dönemde gördüklerimiz bizleri gerçekten çok üzdü. Yazmaktan bile imtina ettiğim bir konu ama kendimizi sorgulamamız açısından dillendirmemiz gerekiyor. ++++ Mersin’de yaşanan feci olayda, bir lise müdürü (yani öğretmen), oğlu ile birlikte yaşları 77 ve 71 olan iki yaşlı vatandaşı acımasızca darp ediyor. Belediye otobüsündeki görüntüler, bu kadarına da pes dedirtti. Sebebi her ne olursa olsun, böyle mi olmalıydı tepki? Ki yaşlılık her insanın bir gün başına gelebilecek bir zaman aralığı… Bu öğretmende hiç mi vicdan yok? Diğer yüreği güzel öğretmenlerimizin merhametinden hiç mi nasibini almamış? Topluma örnek olacakken, bu nasıl bir vicdansızlıktır? Yaşlı amcamızın üzerinde tepinirken ki görüntüsü yüreğimi sızlattı. Bizler küçükken arkadaşlarımızla tartıştığımızda veya kavga ettiğimizde bizleri ayıran ve bizlere nasihat veren hocalarımız vardı. Şimdi o günlerden bugünlere nasıl geldik? Neyi nerede yanlış yaptık? Gözümüzden ne kaçtı? Saygıyı mı yitirdik, sevgiyi mi unuttuk? Belki sevmek zorunda değildik ama SAYGI en vazgeçilmezimizdi. SAYGI duymak zorundaydık insanlara… En büyük eksikliğimiz bence bu SAYGI’yı yitirmiş olmamız. Küçükler sevgi bekler ama büyüklere her zaman SAYGI göstermeyi öğrenmiştik biz okurken… NE OLDU BİZE? VEYA NELER OLUYOR BİZE?  Bu soruların yanıtını bulduğumuz gün her şeyin değişeceğine inancım tam… ++++ AL BİRİNİ VUR ÖTEKİNE.. Öğretmene bu kadar yüklendik haklı olarak… Öğrenciye ne diyeceğiz? Çağımızın vazgeçilmez vebası olan sosyal medya insanlara neler yaptırıyor? Her gün binlercesini görüyoruz. Yıkılan yuvaları, saygısız gençleri, sevgisini unutan büyükleri… Videoların içeriklerinden hiç bahsetmiyorum bile… O kadar vıcık vıcık ki, kelimeler anlamsız kalacak. Buradan ikinci konuya gelmek istiyorum. İzmir’in Konak ilçesinde, derste öğretmenlerinin karşısında dans eden öğrenci… Bir sosyal medya platformu için çekilen video büyük tepki aldı ve alması da gerekiyor. Bir önceki konuda öğretmenin yaşlı adama saygısızlığı, ikinci konuda öğrencinin öğretmene saygısızlığı… Diyecek kelime bulamıyorum maalesef… Her defasında eğitimin ne kadar önemli olduğuna vurgu yapsak da, bazen eğitimin de eksik kaldığını görüyoruz. Gerek sosyal medya gerekse internet furyasının alıp başını giden sorumsuzluğu, maalesef bugünlere zemin hazırladı. TV dizileri ve gündüz kuşağı kadın programları da bu işin tuzu biberi… Peki gerçekten şu soruyu bir birey olarak hem kendimize hem de toplumumuza sormamız gerekmiyor mu? NE OLUYOR BİZE? Sevgiyle kalın… Umutla kalın…