Olimpiyatlara hazırlanan Paralimpik Judo Milli Takımı’nın sağlığı masöz Gamze Yıldız ve fizyoterapist Meliha Göçer’e emanet. Paralimpik Judo Milli Takımı, Paris 2024 Olimpiyat Oyunları’na yönelik hazırlıklar kapsamında Kastamonu’da kampa girdi. Kastamonu Olimpiyat Hazırlık ve Kamp Eğitim Merkezi’nde gerçekleştirilen çalışmalar, Paralimpik Judo Milli Takımı Teknik Direktörü Haldun Efemgil öncülüğünde 30 sporcunun katılımıyla gerçekleştiriliyor. Sakatlanan sporcuların bir an önce takıma yeniden katılması için canla başla çalışan Gamze Yıldız ve Meliha Göçer, antrenmandan maç anına kadar sporcuların yanından ayrılmıyor. Maç ve antrenman anlarında sakatlanan, herhangi bir yeri incinen ve kasılma yaşayan sporcuların tedavisinde iki genç görev alıyor. “HEDEFİMİZ 10’DA 10 MADALYA” Masöz Gamze Yıldız, Karadeniz Teknik Üniversitesi Beden Eğitim Öğretmenliği bölümünden mezun olduktan sonra spor sağlığı alanında kendini geliştirdiğini söyledi. Yaklaşık 2 yıldır Türkiye Judo Federasyonunda görev yaptığını dile getiren Yıldız, “Sağlık ekibinden daha ziyade aile gibi olduk. Sporcuların sakatlıkları ile ilgileniyoruz ve müsabakalara hazırlıyoruz. Olimpiyatları kovalıyoruz. Sporcularımız olimpiyatlara hazırlanıyor. Bu süreçte sakatlanan sporcuyu en kısa sürede takıma geri döndürmek için çalışıyoruz.” dedi. “MADAYA KAZANMAK BİZİ ONORE EDİYOR” Fizyoterapist Meliha Göçer ise Ufuk Üniversitesi Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu Fizyoterapi Bölümü mezunu olduğunu söyledi. Diğer takımlarda da görev aldıklarına işaret eden Göçer, “Şu anda görme engelliler takımında görevliyiz. Birçok insan sporcuları görüyor ama arka planda kondisyoner, masör ve fizyoterapistler görev alıyor. Hep birlikte kombine şekilde çalışıyoruz.” ifadelerini kullandı. Çalışmaları hakkında bilgi veren Göçer, şunları kaydetti: “Biz tedavilerimizi antrenman öncesi, antrenman sırasında ve sonrasında yapıyoruz. Gerektiğinde egzersizini yaptırıyoruz. Elektro terapi kısmıyla ilgileniyoruz. En büyük hedefimiz 2024 Paris Olimpiyatları’nda sakatlıksız bir şekilde sporcularımızı müsabakaya çıkarabilmek. Sporcularımız madalya aldığında biz de çok onore oluyoruz. Hele ki bu sporcularımızın görme engeli olduğu için ayrı mutlu oluyoruz. Çünkü görmedikleri için şartları diğer sporculara göre daha zor.” (AA)