11 Aralık 2023 günü gece televizyonum açık. Spiker bir lig maçını yorumluyor, kulaklarımla duyuyorum ama görüntüye bakmıyorum hiç.   Spiker: “Maçın hakemine saldırı” diyor. Türkiye’de olmadık bir olay değil maçın hakemine saldırı diye dikkatimi veremiyorum. Gelen seslerin içinde geçen “Halil Umut Meler!” ismini duyuyorum ama kim olduğunu çıkaramıyorum bir türlü; hiçte uzak gelmiyor bana.   Televizyonda Hakem Halil Umut Meler’e Ankaragücü Kulübü Başkanın Faruk Koca’nın yumruğunu attığını, vurduğunu görüyorum; içim acıyor… Acıyan yüreğim beynime,” Düşün” komutunu gönderiyor, düşünüyor ve Halil Umut Meler’ le ilgili ilk bilgi “ Selçuk” olarak düşüyor. Selçuk kelimesi beni 2020 yılına götürüyor: Selçuk İlçesinin kurtuluş gününde (8 Eylül) Ethem Tem Fotoğraf Yarışması sergilemek istemiştik. Belediye Başkanı Sn. Filiz Ceritoğlu Sengel ile görüşüp anlaşmıştık. Kurtuluş gününden bir gün önce Selçuk’a gitmiştik. Belediye binasına uğradığımızda Filiz Hanımın olmadığını öğrenince, telefon açtım. Filiz Hanım: “Spor salonunda olduğunu, orta son sınıf öğrencilerine “Kariyer Günü” etkinliğinde, kendi öz evladımız Halil Umut Meler’ i davet ettiklerini, buyurun gelin, toplantıyı izleyin.” Demişti ki telefon kapandı! Filiz hanımın sekreteri, “Sizi belediyenin bir aracıyla spor salonuna göndereceğim, Filiz Hanım talimat verdi.” Araçla yolda hep düşünüyordum ki, yol arkadaşım: İsmail Erön, “Halil Umut Meler milli hakemlerimizden, FİFA kokartlı diye de ek bilgi verdi bana.   Salona girince sahnede genç bir delikanlıyı gördüm. İsmail arkadaşım “Bu işte Halil Umut.” Filiz Hanım bizim geldiğini görünce , “ Hoş geldiniz, deyip yan koltuğuna buyur etti. Geçip oturdum, sahnede Halil Umut konuşuyordu: Sevdiğiniz mesleği seçin, çok çalışın, disiplinli olun işinizi yaparken. Demişti. Salonda bizim gibi oğlunu izleyen babası: Bana bile spor için çok yalan söyledi. Dediğinde salon alkıştan inledi. Demek ki, niyetin varsa, seni kalbinin düşündüğü yere götürüyorsa; yalan söylenebilir.   Beraber fotoğraflar çektirdik Halil Umut ve öğrencilerle. 11 Aralık gecesi tekrar baktım o fotoğraflara, üzüntüyle!…   Puan kaybedile bilir belki ama insanlığımız kaybetmeyelim…   Atalarımız, “Oturmamış kişiliğe yürek teslim edilmez!…”   Paranın gücüyle böyle caka satmak olur mu?   Futbol Federasyonu geçen yılın FAİRPLAY ödülünü Faruk Koca’ya vermiş, iyi mi?   İyi derseniz okulda öğretmene saldırılır. Hastanede doktor ve hemşireye şiddet uygulanır. Sonrada hakeme yumruk atılır, tekme savrulur! Hani dedik ya puan kaybet, insanlığını kaybetme diye. O zaman devam edelim aynı tür nasihata:   “İnsan, Sevdiği kadar mutlu   Bilgisi kadar kararlı   Ürettiği kadar onurlu   Paylaştığı kadar büyük   Merhameti kadar saygın   Dürüstlüğü kadar insan…”   Halil Umut Meler, hakemliği bırakacağım demiş   10 gün önce de bir kız çocuğu sahip olmuş.   Dayan o zaman. Meydanı kalleşlere bırakıp gitme.   Yavruna onun babası: KAÇTI dedirtme.   Mutlu kalınız….