Kendine özgü aroması, lezzeti ve uzun raf ömrüyle bilinen Kırkağaç Kavunu, Avrupa Birliği (AB) Komisyonu tarafından coğrafi işaretle tescillendi. Bu tescille birlikte Kırkağaç Kavunu, AB tarafından koruma altına alınan 38’inci Türk ürünü olarak kayıtlara geçti. Ürünün AB bülteninde yayımlanmasının ardından başlayan üç aylık yasal itiraz süreci, herhangi bir itiraz olmaksızın tamamlanarak tescil kesinleşmiş oldu.
Tescile Giden Yol
Kırkağaç Kavunu için Avrupa Birliği nezdindeki tescil süreci, 2021 yılında dönemin Kırkağaç Kaymakamı Murat Büyükköse’nin öncülüğünde başlatılmıştı. Kırkağaç Kaymakamlığı AB Proje Ofisi tarafından hazırlanan “Kırkağaç Kavunu AB Coğrafi Tescili Hak Ediyor” isimli proje, Zafer Kalkınma Ajansı’nın da desteğiyle AB Komisyonu’na sunulmuştu. Yerel düzeyde ise ürün, 2008 yılından bu yana Türk Patent ve Marka Kurumu tarafından verilmiş coğrafi tescil belgesine sahipti.
Bölge Temsilcilerinden Tescile Tam Destek
Konuyla ilgili açıklamalarda bulunan Kırkağaç Kaymakamı Zafer Oktay, tescilin ilçe ve bölge adına büyük bir kazanım olduğunu vurguladı. Oktay, “Bu özel ürünümüzün uluslararası alanda tanınırlık kazanması bizler için bir gurur kaynağıdır. Süreçte emeği geçen tüm kurumlara ve kişilere teşekkür ediyorum,” ifadelerini kullandı.
Soma Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Cem Doğan ise tescilin, bölgenin tarımsal potansiyelinin uluslararası düzeyde onaylanması anlamına geldiğini belirtti. Doğan, “Bu başarı sayesinde ürünümüz uluslararası pazarda daha güçlü ve güvenilir bir konuma ulaşacaktır. Tescil, üreticilerimize daha yüksek katma değer sunarken, tüketicilere de güvenilir bir ürün garanti edecektir. Ambalajlarda kullanılacak AB coğrafi işaret logosu, ürünün pazarlama gücünü artıracak ve taklitçiliğin önüne geçecektir,” dedi.
Kırkağaç Ziraat Odası Başkanı Emin Özarı da uzun yıllardır verdikleri mücadelenin başarıyla sonuçlanmasından duyduğu memnuniyeti dile getirerek, süreçte emeği geçen herkese teşekkürlerini sundu.
Bölgesel Kalkınma İçin Stratejik Bir Adım
Kırkağaç Kavunu’nun AB coğrafi işaret tescili alması, sadece ürünün markalaşması açısından değil, aynı zamanda bölgesel kalkınma ve sürdürülebilir tarım politikaları için de stratejik bir öneme sahip. Bu gelişmenin, bölgedeki üreticilerin gelir düzeyini artırması, yerel ekonomiyi canlandırması ve Türkiye’nin tarımsal ürün ihracatına olumlu katkı sağlaması bekleniyor.