Sanık: “Beni Dolandırdılar, Hayatımı Mahvettiler”
Sanık Durmuş Ali A. savunmasında, Sebahattin S. ve Tamer Ertürk tarafından uzun süredir dolandırıldığını ve mağdur edildiğini iddia etti. Bu kişiler yüzünden borçlandığını, Antalya Büyükşehir Belediyesi’ndeki genel sekreter yardımcılığı görevinden emekli olmak zorunda kaldığını belirten A., “İşimi, eşimi, çevremi kaybettim. Evlerimi verdim, kefil oldum. Kendi yengemin evini satarak borçlarını ödedim. Bu süreçte annem kalp krizinden öldü, eşim bebeğini düşürdü. Bir yıl boyunca haksız tahrik altında bırakıldım,” dedi.
Olay günü fabrikaya gittiğinde Sebahattin S.t’ın kendisine “Babamın yanında beni rezil edemezsin” diyerek üzerine yürüdüğünü, Tamer E.’ün ise bileğini tutup küfrettiğini öne sürdü. S.’ın elini beline atmasıyla silahı olduğunu düşündüğünü söyleyen A., “Korkutmak için önce havaya, sonra yere ateş ettim. Yere ateş ettiğim kurşun Hamit S.’a isabet etmiş. Öldürme kastım kesinlikle yoktu. Hemen ‘Ambulans çağırın’ diye bağırdım ve polise teslim oldum,” şeklinde konuştu.
Müşteki: “Hiç Konuşmadan Ateş Etmeye Başladı”
Müşteki Sebahattin S. ise tamamen farklı bir tablo çizdi. Arslan’ı fabrikaya kendisinin çağırdığını belirten S., “Babamla oturuyorduk. A. içeri girdi. Babam saygısından ayağa kalktı. Ancak sanık yanımıza bile gelmeden, aramızda bir metre mesafe varken silahını çekip ateş etmeye başladı,” dedi.
Can havliyle dışarı kaçtığını anlatan S., A.’ın arkasından “Buraya gel, yoksa babanın kafasına sıkarım, onu öldürürüm!” diye bağırdığını iddia etti.
Dava Ertelendi
Sanık avukatı, müvekkilinin haksız tahrik altında hareket ettiğini ve öldürme kastı olmadığını savundu. Mahkeme heyeti, tanıkların dinlenmesinin ardından sanık avukatlarının talep ettiği HTS kayıtlarının incelenmesi ve olay yerinde keşif yapılması gibi talepleri bir sonraki celsede değerlendirme kararı alarak duruşmayı 11 Kasım’a erteledi.