ZEYTİN AĞACI

Türkiye’nin gündemleri içinde Zeytin Ağacı var. Köylüler zeytinliklerini korumak için TBMM’ye kadar gittiler, dertlerini anlatmak ve çözüm bulmak için…geçmiş yıllarda yazdığım bir yazıyı okuyucularım istediği için tekrar yayınlıyorum. Kusurum varsa af ola.

Çıkarılan yeni yönetmelikle Zeytinlik alanları, maden aramaları için kullanılacak!

İnsanlar, yaşanmışlıklardan ders almadıkları sürece, yaşam için elzem olan gıdaları hoyratça yok ettikçe, mahşer gününe adım adım yaklaşıyor demektir.

Rusya–Ukrayna savaşı gösterdi ki, gıdan yoksa; top, tüfek, bombalardan önce “Açlık!” seni öldürecek. Madeni, yumurta gibi kırıp tavaya övün savamazsın ki…

Zeytin, garibanın vazgeçilmez aşı. Bakkaldan 50-100 gr alıp, gazeteden yapılan külahlara koyup, tülbentlerde sakladığı beyaz peynir, kaynamış yumurta, yarım ekmekle, bir köşeye çekilip iştahla yediği gıdalar…

Dünya kuruldu kurulalı zeytin ağacı var. Yangınlarda yansa, kesilerek dalları kurusa, gövdesi, kökü kalsa, ilkbaharda yeniden yeşerir, dal, yaprak verir. Geçen yıl Egede çıkan yangından sonra, bu sene daha bahar gelmeden sürgün veren zeytin ağaçlarının fotoğrafları, yaşamak için direnmenin sembolü gibi.

Zeytin, garibanın yemeği,

Zeytin ağacı akıl ve zaferin sembolü,

Zeytin dalı barışın,

Zeytin yağı da saflık ve sadeliğin sembolü sayılmaktadırlar.

İnsanı, zeytin ağacı ile özdeştirirler. İyi Ekmekçi bir şiirinde bunu çok güzel ifade eder:

“Zeytin ağacı gibi olmalı insan

Yaz kış demeden

Yaprak dökmeden

Sürekli verim veren …

Zeytin ağacı gibi olmalı insan

Gittikçe güçlenen

Rüzgarlara direnen

Çevresine fayda veren…

Zeytin ağacı gibi olmalı insan

Dalları barışı simgeleyen

Bin yıllık ömründe bile

Tek zararı kendi gövdesine veren.”

Kurtuluş Savaşından sonra,

1925’te Tarım Kanununu çıkaran,

1939 da Zeytin Kanunu çıkaran bir ülke Türkiye…

Kanuna rağmen tütünü, buğdayı, şeker üretimini yok eden yine bu ülke!

Şimdide ülkenin elektrik ihtiyacını gerekçe göstererek, zeytinliklerde maden ocağı açılmasına yönetmelikle izin veriyor.

Böyle olunca da dışa bağımlı ve ithalata dayalı tarımsal modelle, yerli üretimi, yerli üreticiyi bitirme kapısını aralamış olunacak!

Usta, gel vazgeç sen bu işten, sonra demedi deme!…

Mutlu kalınız…