Nöbetçi Eczaneler
Uzun yıllardır tanıdığım Avukat dostlarımdan birisi bana bir zaman önce yazdığım yazılardan birisiyle ilgili bana telefon açtı. Avukat dostuma, birlikte tanıdığımız ortak bir dost; okur musun bu yazı içinde sanki hukuki olarak problem var gibi düşünüyorum demiş.
BİR HUKUKCU OLARAK UYARIRDIM
Avukat dostumda ben Murat Akarçay’ın yazılarını her hafta Salı sabahı bana da gönderdiği watshaap linkinden okurum. Bir Hukukçu olarak çoktan fark eder kendisini sevdiğim için uyarırdım demiş.
Güler misin Ağlar mısın hesabı bir şey yani. Çok rica etmeme rağmen o ismi benimle paylaşmadı Avukat dostum. İsmi merak edene kadar bu anlattığım yaşanmışlık senin motivasyonunu artıracak bir sebep olsun ve yoluna devam et dedi sağ olsun.
CİDDİ SÖYLÜYORUM GURUR DUYDUM
Bu konuda diyecek bir şey yok gerçekten gurur duydum bu durumdan. İşte bu arkadaş gibi sözde ortak dostların motivasyonları ile biz her hafta daha fazla okuyucu ailesine kavuşuyoruz ve her hafta daha geniş bir okuyucu desteğiyle birlikte, Afyon adına yazmaya ve gerektiğinde bu kadim Şehrin Kurum ve Kuruluşlarından yine bu Şehir için arz etmeye devam ediyoruz.
MÜSAADENİZLE YİNEDE DÖKEYİM İÇİMİ
Ama yine de ismini öğrenemediğim ortak dosta şimdi ifade edeceğim satırları dikkatli okumasını rica ederek kendisine selamlarımı göndereyim. “Teşekkür ederim sevgili ortak dost her hafta yazılarımı okuduğun için. Benim yazdığım, senin belki de 5 dakikada ya da ışık hızında okuduğun bir yazıya ben bazen saatlerimi veriyorum. Yani kaleme aldığım yazılarda hukuki bir nokta, cevap hakkı ya da varsa iddia ile ilgili belgeye ulaşmadan kısaca kendime sağlama almadan kesinlikle yazmıyorum.
TAKILIRSAM AVUKAT DOSTUMA GÖNDERİYORUM.
Yine de takılırsam Hukukçu çok yakın bir dostuma nadirde olsa yazımı gönderip senin gibi fırsatçılara prim vermemek için kendisinden de hukuki yeşil ışık aldıktan sonra Gazeteye gönderiyorum Sayfamı.
BU ARADA BUNUNLADA KALMIYORUM.
Bununla da kalmıyorum her hafta bu şehrin Basın Sektöründe 35 yılını veren Gazete 3 ün Haber Koordinatörü Mehmet Kocabıçakoğlu benim gözümden kaçanı muhakkak yakalar lüksünü yaşıyorum. Yani benim her yazım bu şekilde bir disiplinde okuyucularıma ulaşıyor.
YORMA KENDİNİ BENCE
Velhasıl sevgili ortak dost hangi hesapla yapıyorsan bilmiyorum. Bundan bir yarar sağlarım da yaranırım mı diyorsun onu da bilmiyorum. Bence sen, Avukat ya da Avukatları arayıp şu yazıda bir şey çıkar mı diye yorma kendini bence kurbanın olayım.
NEDEN ÇÜNKÜ ANLATAYIM
Ben bu zamana kadar geçmişte başımın belası olan ve bugün hayatımın gerisinde kalarak çöp tenekesine attığım yoklukla geçen kötü günlerimdeki Taahhüt İhlalleri İcra Borçlarım nedeniyle ve 3 sefer çalınan Motosikletim nedeniyle Savcıların karşısına ifade vermeye çıktım sadece.
Şükürler olsun Gazetecilik Mesleğimle ilgili yazdığım yazılar, yaptığım haberler ve taşıdığım Basın Kartıyla ilgili bir sefer bile çıkmadım Savcıların karşısına. Güzel Allah’ımda Nasip etmesin İnşallah..”
GAZETECİLİKTE BAŞARI KAVRAMI DEĞİLDİR.
Son olarak Gazetecilikte başarı kavramı şu kadar yazdığım yazıdan, yaptığım haberden dolayı Savcıların ve Hakimlerin karşısına çıktım demek değildir. Türkçeyi kusursuz bir anlatım ve akıcı bir ahenk ile yazarak; her eğitim seviyesinden kesime pratik olarak yazındaki mesajı vermektir başarı.
İşte tam da bizde Gazete 3 çatısı altında her Salı sabahı EKONOMİA Sayfamızda bunu yapıyoruz.
AMBARYOLU İLGİLİ BİLİNMEYEN DETAY
“GEÇEN HAFTA YAYINLADIĞIMIZ YAZIYA CEVAP VERİLDİ.”
Geçtiğimiz hafta yayınladığımız sayfamızda hatırlanacağı üzere Ambaryolu üzerinde şeritleri ayıran ve Kedi Gözü adı verilen ayraçlarla ilgili okuyucularımızın iletmiş oldukları talep ve istekleri yazımızla birlikte Afyonkarahisar Belediye Başkanlığının bilgilerine sunmuştuk. Bu konuyla ilgili Afyonkarahisar Belediyesi Fen İşleri Müdürü Bahadır Jurnal ile geçtiğimiz hafta bir araya gelerek oldukça samimi bir ortam ve kahve eşliğinde Ambaryolu konusunun teknik detaylarına indik.
Bahadır Jurnal ilk etapta Ambar Yolu’nun gidiş geliş düzenleme çalışmasında beton bordür ile ayırma fikrini değerlendirdik diyerek şunlar anlattı. Aslında ilk düşüncemiz beton bordür ile ayırma işlemi yapmaktı. Buna bağlı olarak asfalt kaplama altında yaptığımız çalışmada asfaltın balıksırtı adı verilen teknikle dökülmediğini gördük. Bu noktada şerit ayrımını ortadan beton bordür ile yapmış olsaydık, suyun menfezlere akış yönünü kapatıp, yağışlı havalarda asfaltın her iki yönünde su birikintileri ile oluşacak bir manzara ile karşı karşıya kalacaktık dedi.
Buna bağlı eş zamanlı olarak cadde üzerinde birçok esnafla sözlü fikir alışverişi yaparak esnafların taleplerini aldık. Esnaflarımızın büyük birçoğunun bölünme şekline sıcak bakmadığını gözlemledikten sonra Balıkgözü adı verilen asfalta saplama sistemli aparatlar ile yolu ayırdık. Aslında bu çalışma bizim için uzun soluklu bir çözüm değil caddenin yapısına uygun daha kalıcı bir çalışmayı yapana kadar hizmete aldığımız bir çalışmaydı dedi.
Fen İşleri Müdürü Bahadır Jurnal, Başkan Burcu Hanımın öncülüğünde Ambaryolu ikinci kısım ile ilgili daha pratik ve kalıcı çözüm için birçok alternatif materyali gözden geçirmeye devam ettiklerini belirtti. Aslında en büyük sorunun bölgede ikinci park yapan araçlardan kaynaklandığını belirten Jurnal, Halkımız bu noktada biraz daha bilinçli olmuş olsa Ambar Yolu üzerinde sürekli akan bir trafiğin oluşacağına inandığını belirtti.
Sayın Müdürümüzün verdiği bu bilgiler aslında çok kıymetli. Çünkü Afyonkarahisar Kamuoyu, Ambar Yolu çift yöne açılırken neden beton bordür ile yol iki şeride ayrılmadı sorusunun cevabını bilmiyordu. Bu vesileyle Kamuoyu öğrenmiş oldu. Teknik olarak balıksırtı olmayan bir asfaltın ortasına bordürler ile ayırırsanız yağmur yağışlarında bordürler su tutma noktasında bir işlev sağlar.
Bu vesileyle jet hızıyla geçtiğimiz hafta yayınlamış olduğumuz yazımıza verilen bu cevap için kıymetli okuyucularım adına Afyonkarahisar Belediye Başkanlığı nezdinde Belediye Başkanı Burcu Köksal ve Fen İşleri Müdürü Bahadır Jurnal’e teşekkür ediyorum.
BAYRAM GELMİŞ NEYİME, KAN DAMLAR YÜREĞİME.
Çok bilindik bir Urfa Türküsüdür Bayram Gelmiş Neyime Türküsü. İkinci kıtası Bayram Gelmiş Neyime Anam Garibem, Kan Damlar Yüreğime diye devam eder. Söz ve Müziği aynı zamanda Urfa’nın Etrafı Dumanlı Dağları türküsünü yazan ve besteleyen Cemil Cankat’a aittir.
Bu yazıya ait fotoğraflar geçtiğimiz hafta Ramazanın ilk orucu için sahura kalkılacak olan Cuma günü, Fatih Mahallesi Cuma Pazarında çekildi. Fiyatları gördüğümde yok artık dedim pazarda kime sorsam herkes şoktaydı ve geçen hafta fiyatlar böyle değildi diyorlardı.
Fotoğraflara bakıp domates, patlıcan var biberin fiyatı yok demeyin sakın. Rahmetli Barış Manço’nun kemikleri sızlamasın istedim çünkü.
Pazarcı esnafı ve pazarcı esnafına gelene kadar tedarik sistemi zincirinin tüm halkaları olan yani halciler, nakliyeciler, çantacılar vs vs kimler varsa hepsine soruyorum şimdi.
Vatandaşlara Bayram Gelmiş Neyime Dedirtmeye gerek var mı? Geçen bir hafta içerisinde seraların çoğu dondu mu ya da sel mi bastı? Bir hafta içerisinde İhracat çoğaldı arz azalıp, talep mi arttı? Devlet bir hafta içerisinde Mazota ciddi anlamda bir zam mı yaptı?
Biz Pazar esnafı olarak son satıcıyız müsaade edin bizde üstüne bir iki lira kar koyarak satalım deme hakkına sahip misiniz tabi ki sonuna kadar evet. Akşama kadar soğukta ayakta durmak herkesin harcı değildir. Bu konu da kimse fedakârlığınızı sorgulamıyor çünkü.
Ama nerde problem, nerde aksaklık, bu fiyat nerde böyle davul gibi şişiyor ya da normalse fiyatlar bunu da bize biri açıklasın bizde Gazeteciler olarak Vatandaşlarımıza aktaralım arkadaşlar.
Bu nokta da bağlı olduğunuz Oda dâhil tüm yetkilileri dinleyerek insanları aydınlatmamıza ve Yöneticilere neler yapılabilir konusunda bilgi verelim. Gerçekten çok yüksek fiyatlar herkes için.
O kadar çok soru var ki ilk aklıma gelenler bunlar. Bir şey diyemiyorum, çünkü şu zamanda her şey o kadar sakal bıyık hesabı oldu ki arada kalan hep biz Vatandaşlar oluyoruz. Hayırlı Ramazanlar size.
