Bir Kalbin Gördükleri ve Hissettikleri
Merhaba değerli okurlarım!
Bugün sizlere, yüzyıllardır dilden dile dolaşan, basit ama bir o kadar da derin bir sözden bahsetmek istiyorum: “İyilik yap, sıhhat bul.” Bu kadim öğüdü duyduğunuzda, belki de “Klasik bir nasihat işte,” diye düşünmüşsünüzdür. Oysa gelin, bu cümlenin ardında saklı bilime, huzura ve hayatın ta kendisine, benim penceremden bir kez daha bakalım. Benim dünyamda renkler, şekiller, mesafeler belki farklı algılanıyor; ama iyiliğin o pırıl pırıl ışığı, her zaman en net gördüğüm, en derinden hissettiğim şey oldu.

*Ruhumuza Dokunan Şifa: İyiliğin Derin İzleri
İyilik yapmak, sadece bir davranış değil; o, ruhumuza işleyen bir şifa, kalbimize bahşettiğimiz tarifsiz bir zenginliktir. Birinin yüzünde, sizin sayenizde açan o içten gülümsemeyi hayal edin. Düşene uzattığınız bir elin sıcaklığını, dertli bir kalbe verdiğiniz tesellinin huzurunu düşünün. Tüm bunlar, aslında en büyük iyiliği kendimize yapmaktır. Nasıl mı? Çünkü iyilik, içimizdeki o kemirici stresi, o sırtımızdaki kaygı yükünü, hatta modern zamanların en büyük hastalığı olan yalnızlık hissini alıp götürüyor.
***
Birine yardım ettiğimizde, beynimizde adeta bir şenlik yaşanıyor; endorfinler, oksitosin, dopamin gibi “iyi hissetme” hormonları salgılanıyor. Hani o içimizi ısıtan, hafifleten, dünyayı daha yaşanılır kılan his var ya, işte tam da o! Benim dünyamda, birinin sesindeki tebessümü hissetmek, bir elin güven veren sıcaklığını kavramak, bir çocuğun kahkahasını duymak o kadar değerli ki… Ve biliyorum ki bu hisler, herkesin ruhuna aynı derecede iyi geliyor. İyilik, bizi birbirimize bağlıyor, güçlü bir aidiyet duygusu veriyor ve hayata anlam katıyor. Belki de hepimizin aradığı o eksik parça, bir başkasının hayatına küçük bir dokunuşla tamamlanıyordur, kim bilir? İyilik, bizi kendi içimizdeki şefkat ve merhametle de yüzleştirir, böylece kendimize karşı daha affedici ve anlayışlı olmamızın yolunu açar.
*Bedenimize Yansıyan Sağlık: Bilimin Aydınlattığı Yol
İyiliğin sadece ruhumuza iyi geldiğini düşünmek, onun etkilerini küçümsemek olur. Bilim dünyası, iyilik yapmanın fiziksel sağlığımız üzerindeki şaşırtıcı etkilerini her geçen gün daha fazla kanıtla destekliyor. Hani derler ya, “Sağlam kafa sağlam vücutta bulunur,” ben de derim ki, “Şefkatli bir kalp, tüm bedene sıhhat dağıtır.”
İyilik yaptığımızda, vücudumuzdaki stres hormonu kortizolün seviyesi gözle görülür şekilde düşüyor. Bu da kan basıncımızın dengelenmesine, kalp sağlığımızın korunmasına yardımcı oluyor. Düzenli olarak iyilik yapan insanların bağışıklık sistemlerinin daha güçlü olduğu, hastalıklara karşı daha dirençli hale geldiği bilimsel çalışmalarla ortaya konmuş. Hatta bazı araştırmalar, iyilik yapmanın kronik ağrıları azaltmaya, uykusuzlukla mücadeleye yardımcı olabileceğini bile gösteriyor. Şaşırıyor musunuz? Bence şaşırmayın. Çünkü pozitif duygular ve cömertlik, her hücremize nüfuz eden birer şifa kaynağıdır. Sosyal bağları güçlü olan, çevresine el uzatan, topluma faydalı olan bireylerin daha uzun ve kaliteli bir yaşam sürdüğü de bilimsel olarak destekleniyor. Ne dersiniz, sadece bir “iyilik” kelimesi, koca bir eczaneden daha etkili olabilir mi? Benim tecrübelerime göre evet, fazlasıyla olabilir.
*Engelleri Aşan İyilik: Gözler Kalpte Saklıdır
Bazıları, “Nasıl iyilik yapabilirim ki, benim de bir sürü derdim var,” diye düşünebilir. Oysa iyilik yapmak için gözlere, servete veya kusursuz bir bedene değil, kalbe, niyete ve samimiyete ihtiyaç var. Benim için iyilik, bir ses tonundaki sıcaklığı yakalamak, bir elin tereddütsüz uzanışını hissetmek, dinlemeye hazır bir kulak olabilmek. Görmesem de, hissederim birinin yorgunluğunu, hüznünü; ve bilirim ki bir tebessüm, bir nazik söz, bazen bin ilaçtan daha iyidir.
Unutmayın, iyilik devasa bir bütçe veya dünya çapında büyük bir eylem gerektirmez. Bazen kapıyı açmak gibi küçücük bir jest, bazen otobüste yer vermek, bazen sadece dinlemek ve empati göstermek, bazen de birine doğru yolu göstermek bile yeterlidir. Her küçük nezaket eylemi, aslında bir kelebek etkisi yaratır ve dalga dalga yayılarak hem sizin hem de çevrenizdekilerin hayatını güzelleştirir. İyilik fırsatları her an etrafımızda, yeter ki onları görmek için kalbimizi açalım, dış görünüşün ardındaki insanı fark edelim.
*Bir Yaşam Felsefesi Olarak İyilik: Kendimize En Büyük Hediye
Sevgili okurlarım,
“İyilik yap, sıhhat bul” sözü sadece bir atasözü değil, adeta bir yaşam felsefesidir. Bu felsefeyi benimsemek, hem kendi iç huzurumuza hem de fiziksel sağlığımıza yapacağımız en değerli yatırımdır. İyilik, bir eylemden öte, bir bakış açısıdır; hayata, insanlara, hatta kendimize karşı geliştirdiğimiz bir tavırdır. İyilik yapmak, her birimizin sahip olduğu ve ücretsizce dağıtabileceği, değeri paha biçilemez bir hazinedir.
Gelin, bu kadim bilgeliği hayatımızın merkezine alalım. Her bir iyilik tohumu, hem kendi iç bahçemizi hem de yaşadığımız dünyayı yeşertsin. Çünkü biliyorum ki, bu dünyada en net görünen, en dokunaklı hissettiren şey, kalpten yapılan iyiliklerdir. Ve bu iyilikler, bize hem ruhsal hem de bedensel sıhhat olarak katlanarak geri dönecektir.
Siz de iyiliğin gücüne inanıyor musunuz? Hayatınızdaki en güzel iyilik anı neydi? Belki de size iyi gelen bir iyilik hikayesini bizimle paylaşmak istersiniz? Yorumlarınızı bekliyorum.
’’İYİLERİN ve İYİLİKLERİN HEP VAR OLMASI DİLEĞİMLE.’’
Kalın Sağlıcakla.
