Ana Sayfa Arama Video Yazarlar
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Helin Aygün
Helin Aygün

Gelecek için güçlü alternatif: Yenilenebilir enerji

Mal ve hizmet üretimindeki artış, nüfusun hızla çoğalması, toplumların enerjiye olan talebini artırdı. Türkiye’deki elektrik talebi son 20 yılda yaklaşık üç katına çıktı. Doğalgaz, petrol, kömür gibi fosil yakıtların tükenmekte olan rezervleri, enerji talebini karşılamakta yetersiz kalıyor. İklim değişikliği açısından olumsuz etkileri nedeniyle de birçok ülke, temiz enerji kaynaklarına yöneliyor, fosil yakıtları terk ediyor. Daha çevreci ve sürdürülebilir enerji kaynaklarına yönelim artıyor. Rüzgar ve güneş, bu alandaki en güçlü alternatiflerden…

Artan enerji ihtiyacının doğaya zarar vermeden, daha ekonomik bir şekilde karşılanması, hatta enerjide dışa bağımlılığın “yenilenebilir enerji” kaynakları ile aşılması mümkün.

Peki, nedir bu yenilenebilir enerji kaynakları?

Yenilenebilir enerji, güneş ışığı, rüzgar, yağmur, gelgitler, dalgalar ve jeotermal ısı gibi karbon nötr doğal kaynaklardan elde edilebilen ve doğal olarak yenilenen kaynaklardan elde edilebilen enerjiye denir.  Güneş panelleri aracılığıyla güneş ışığı elektrik enerjisine dönüştürülüyor. Rüzgar türbinleri sayesinde rüzgarın mekanik enerjisi elektrik enerjisine çevriliyor. Su enerjisinde, barajlar veya akarsular aracılığıyla suyun kinetik enerjisi elektrik enerjisine dönüştürülüyor. Jeotermal enerji ise yer altındaki termal enerji kaynaklarından elde ediliyor.

Yenilenebilir enerji kaynakları hem enerji verimliliğinin artmasına yardımcı oluyor hem de hava kirliliğini azaltıyor. Diğer enerji sistemlerine göre yüksek teknoloji gerektirmediğinden kolayca kurulabiliyor. Ömür boyu kullanım sağladığından uzun vadede oldukça ekonomik bir enerji çözümü olarak karşımıza çıkıyor.

Türkiye yüksek potansiyele sahip

Türkiye, özellikle güneş enerjisi açısından yüksek potansiyele sahip. Coğrafi konumu nedeniyle ülkemizde yıllık güneşlenme süresi ortalama 2 bin 737 saat… Yıllık ortalama güneş enerjisi potansiyeli ise bin 527 kWh/m2. Türkiye bu değerlerle birçok Avrupa ülkesini geride bırakıyor. Özellikle Güneydoğu Anadolu, Akdeniz ve İç Anadolu Bölgeleri güneş enerjisi santrali kurmak için oldukça uygun.

Yenilenebilir enerji, ülkemizde de son yıllarda daha çok kullanılmaya başlandı. Temiz enerjinin mevcut kurulu gücümüz içindeki payı yüzde 60’a çıktı. Uluslararası Yenilenebilir Enerji Ajansı verilerine göre, yenilenebilir enerji kurulu gücünde Avrupa’da beşinci, dünyada on birinci sırada yer alıyoruz. Türkiye’nin 2025’te Avrupa’da ilk üçe, dünyada ise ilk dokuz ülke arasına girme hedefi var… Güneş santrallerinde kullanılan aksamlarda yüzde 75, rüzgar santrallerinde ise kule, kanat ve jeneratörde yüzde 70’in üzerinde yerlilik seviyelerine ulaştık.

Son yıllarda lisanssız güneş enerjisi santrallerine (GES) yönelik yatırımlar hız kazandı, özellikle tarım ve sanayi bölgelerinde güneş enerjisi kullanımı giderek yaygınlaştı.

 

Dışa bağımlılığı bitirebilir

Temiz ve yenilenebilir kaynakların kullanımı, enerjide dışa bağımlı olan Türkiye için hayati öneme sahip. Dünyadaki enerji krizinden en fazla etkilenen ülkelerden biri olan Türkiye’de kullanılan enerjinin yüzde 70’ini Rusya, İran ve Irak gibi ülkelerden ithal ediliyor.  Uluslararası piyasada enerji fiyatlarında yaşanan artış da Türkiye’nin enerji maliyetini arttırıyor. Bu durum ülke ekonomisi açısından risk oluşturuyor.

Enerji ithalatı için Türkiye yılda 40-50 milyar dolar harcıyor. Bu da cari açığın en büyük sebeplerinden biri. Rüzgar-güneş gibi yerli ve sınırsız kaynaklara yapılan yatırımlar artarsa, ithal edilen enerji miktarında önemli bir düşüş sağlanabilir. Böylece jeopolitik krizler, fiyat dalgalanmaları, arz kesintileri gibi nedenlerle oluşan riskler bertaraf edilebilir.

YEKA modeli yatırımları hızlandıracak

Yenilenebilir enerji kaynaklarının teşvik edilmesi amacıyla, Türkiye’de çeşitli yasal düzenlemeler ve destek programları devreye alındı. Örneğin, Yenilenebilir Enerji Kaynak Alanları (YEKA) projeleri, güneş ve rüzgâr enerjisi alanlarında büyük ölçekli yatırımları teşvik ediyor ve enerji üretiminde yerli katkıyı artırmayı hedefliyor. YEKA’nın bir diğer önemi ise yenilenebilir enerji santrallerinden satın alınan enerjinin maliyetinin düşürülmesi. YEKA tesislerinin bazılarında güneş enerjisi panellerinin üretiminde yüzde 70’in üzerinde yerlilik bulunuyor. Bu da Türkiye’nin enerji üretiminde dışa bağımlılığını azaltma çabaları açısından önemli bir adım.

Türkiye’de geçen yıl sonunda güncellenen YEKA yönetmeliği ve şartnamesiyle Türkiye, yenilenebilir enerji projelerinin hayata geçirilmesini hızlandırmayı hedefliyor.

Geçtiğimiz aylarda, yüksek enerji talebinin temiz enerji ağırlıklı karşılanması için “Yenilenebilir Enerji 2035” yol haritası açıklanmıştı. Yaklaşık 108 milyar dolarlık yeni bir yatırım ve reform süreci hayata geçirildi. Bu yol haritasıyla önümüzdeki 11 yılda rüzgar ve güneş kurulu gücünün dört katına çıkarılması hedefleniyor. Rüzgar ve güneş enerjisinde mevcut 32 gigavatlık kapasitemizin, 2035’te 120 gigavata çıkarılması amaçlanıyor.

Verified by MonsterInsights