Ana Sayfa Arama Video Yazarlar
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Öznur Kırman
Öznur Kırman

EKİM’DEN, KASIM’A İNSANLIK KÖPRÜSÜ

Sevgili Okurlarım;

Takvim yaprakları, Cumhuriyetimizin coşkusundan yeni çıkmışken, 29 Ekim’de başlayan Kızılay Haftası ile 3 Kasım’da start alan Organ Bağışı ve Nakli Haftası’nın kesiştiği önemli ve kritik bir döneme işaret ediyor. Bu günler, sadece birer anma değil; birbirine kenetlenmiş, eşsiz bir insani dayanışma ,vicdanın ve yaşamın mirasını temsil ediyor.

Bu haftadaki yazımı bu haftaların amacı, önemi ve farkındalık bilinci misyonu üzerine  sosyal sorumluluk almamız  gerektiğini anlatmaya çalışacağım. İyi okuma lar.

Hayatın ikinci şansına açılan tarihler arasında, 3-9 Kasım ve Kalbimizdeki Umut

 

Şu an bu satırları okurken, Türkiye’de binlerce insan bir listede, nefes almak, yürümek, yaşamak için bir telefon sesini bekliyor. Böbrek yetmezliği, kalp hastalığı, karaciğer sirozu… Onların hepsi, bir meçhul kahramanın ‘Evet’ diyeceği o kritik karara bağlı. Bu bekleyiş, ertelediğimiz hayatların, yitirilen umutların ve tükenen zamanın ağırlığını hissettirir. Oysa organ bağışı, bir insanın diğerine sunabileceği en büyük armağandır:

 

İkinci bir hayat. Bir can yitirilirken, başka bir cana can katmak… Bundan daha yüce, daha anlamlı bir miras olamaz. Beyin ölümü gerçekleşen birinin kalbi, böbreği veya karaciğeri, toprak altında çürümesi yerine, bir başka insana “ikinci bir doğum günü” armağan edebilir.

***

 

Organ bağışı sorumluluk gerektiren bir karardır. Bu karar, genellikle en acı ve zor anda, yaslı aileden bekleniyor. Bu nedenle, en büyük sorumluluk hayattayken bize düşüyor: Kararımızı net bir şekilde ifade etmeliyiz. Ailemize, sevdiklerimize dönüp cesurca şunu söylemeliyiz:

“Benim hayatım sonlandığında, organlarım başka bir hayatı kurtarsın istiyorum. Bu benim vasiyetimdir.”

Organ bağışı konusundaki çekinceler genellikle dini inançlardan kaynaklanıyor. Oysa Diyanet İşleri Başkanlığı net bir şekilde organ bağışının caiz olduğunu, aksine bunun en büyük hayırlardan biri sayıldığını belirtiyor. Kalbin, böbreğin, karaciğerin vb. organların toprak altında çürümesi yerine, bir başka insanın vücudunda yaşamaya devam etmesi, sadece tıbbi bir olay değil, aynı zamanda manevi bir hediyedir.

 

     “Konuşulan” Bağış, “Kurtarılan” Hayat Olsun…

 

   Ne yazık ki istatistikler organ bağışı konusunda bizim acı  gerçeğimizi adeta yüzümüze bir şamar gibi vuruyor: Türkiye’de organ bağış oranları hâlâ çok düşük. Neden? Çoğu zaman bilgi eksikliği değil, ‘konuşulmamış bir karar’ yüzünden.

 

***

      İnsaniyetin Teminatı: Kızılay Haftası (29 Ekim – 4 Kasım)

 

3 Kasım’ın içine denk gelen, 29 Ekim’de başlayıp 4 Kasım’a kadar süren Kızılay Haftası ise, organ bağışının bireysel ve yaşamsal kurtuluşuna ek olarak, toplumun geniş kesimlerine yayılan kolektif yardımlaşmanın simgesi olmuştur.

 

Türk Kızılay’ı: Sadece kan bağışı çadırları değil, afetlerde  ilk koşan, savaşta yarayı saran, yoksullara gıda ulaştıran, yani insanlığın olduğu her yerde elini uzatan dev bir gönüllüler ordusudur. Kızılay, dil, din, ırk ayrımı gözetmeksizin, felaket anlarında devlet ile millet arasında köprü kurmaktadır. Onun için Kızılay haftasında, Kızılay’ın yürüttüğü o devasa yardım ağının farkına vararak, bu ağa destek olalım.

   Unutmayalım ki, bir ünite kan bağışı (Kızılay’ın temel misyonlarından sadece biri), bazen bir organ nakli kadar kritiktir; ameliyatta olan bir hastanın hayata tutunmasını sağlar. Kızılay’a destek olmak, çorbada tuzumuzun olması, sadece vicdani bir görev değil, aynı zamanda ulusal bir sorumluluğumuzdur.

Mirasımız İyilik Olsun!

Ekim’in sonunda başlayıp Kasım’ın ilk haftasına yayılan bu dönem, bize insan olmanın en temel erdemlerini hatırlatıyor: Merhamet ve Paylaşım.

Organ bağışı ile bir kişinin hayatına ikinci bir şans verelim.

  Kızılay’a destek ile toplumun en zor anlarına güven ve umut taşıyalım.

 Bu iki haftanın ortak mesajı aynıdır .”Beklemeyin, harekete geçin!”

Gelin hep birlikte, bu yıl bu iki önemli haftayı sadece takvimde kutlamakla kalmayalım. Ailemizle organ bağışını konuşalım, en yakın kan bağışı noktasına gidelim ve Kızılay’ın yardım kampanyalarına destek olalım.

   Geleceğe bırakabileceğimiz en değerli miras ne mal ne de mülktür; en değerli miras, kurtardığımız ve dokunduğumuz hayatlar olsun.

Unutmayın! organ bağışı yapmanın bir bedeli yoktur, ancak ertelemenin bedeli bir insanın hayatıdır.

   3-9  Kasım’ı sadece bir farkındalık bilinci ile, hayatları değiştiren kararların alındığı, sessiz çığlıkların umut dolu bir nefese dönüştüğü bir dönüm noktası yapalım. Kalbimizdeki merhamet, bir başkasının kalbinde atmaya devam etsin!

 Hayat Kimseyi Organ Nakli beklemek Zorunda Bırakmasın…Bırakırsa da bağışçıları çok olsun.

** Organ Bağışı hakkında detaylı bilgileri, İl Sağlık Müd., Devlet ve Üniversite Hastaneleri, Toplum Sağlığı Merkezlerinden öğrenebilirsiniz.

YORUMLAR

Bir yanıt yazın

Verified by MonsterInsights