Yenilerde bir yazı okudum. Aklımda kalanlardan bir buket sunmak istiyorum siz okuyucularıma.
Yazıda unutkanlık normal mi? İsimleri hatırlamakta zorlanıyor musun? Evinde bir odaya gidip neye gittiğini unutuyorsan, Demansa doğru seferin başlamıştır diyor, makale.
Eski anıların hep canlı!
Akşam yediğin yemeği hatırlayamıyorsan, uzun ince bir yola düşmüşsün diyor yazı. Onun içindir ki yaşlılar evlerinden hiç ayrılmak istemez! Avucunun içi gibi evin her bölümünü kendi yapmış gibi hiç sıkıntı çekmez. Onun için derler ki: ölürsem evimde öleyim.
Sadece evi değildir onu ayakta tutan; komşuları, mahallesi, çöpçüsü, bekçisi, kasabı, bakkalı. Hatta mahalleye yeni gelenlere ilk ziyaretleri onlar yapar, tanış, biliş olurlar.
Makalede:
Beyin yaşlanmıyor, beyin sıkılıyor!
Rutinler, tekrarlar, heyecansızlık, duygusal doğurganlık, hayatın tekdüzeliği demansı hızlandırıyor. Nörolojik gerileme tekdüzelikten besleniyor. Hayata temassız kalma, şaşırmayı, beyin küçülür ve geriler.
Her gün aynı yolu yürümek, aynı insanlarla konuşmak, aynı duyguların içinde dönmek, rutinlere sıkışmak, beyne “Çok çalışmana gerek yok!” mesajı veriliyor bir bakıma. Beyin kış uykusuna yatar.
Halbuki:
“Yeni insanlar, yeni ülkeler, yeni kültürler beyni açar. Hikaye anlatmak, tartışmak, kahkaha atmak, bir derdi paylaşmak, beynin iç kablolarını yeniden döşer.”
İnsan beyni insan sesiyle canlanır…
Atalarımız, “insan insanı ağusunu alır” eleştirmek, dedi kodu yapmak, insan beynini güçlendirir.
Yaşlılar konuşacak arkadaş bulamayınca ekrana bağlı yaşamayı, uzun süre hareketsiz kalarak bağımlı oluyorlar ekrana. Beyni büyüten ekran değil, eylemdir. Onun için atalarımız “Nerde hareket, orada bereket” diyerek ne güzel özetlemişler, kısaca. Okumak, yazmak, yürümek, yeni bir dil öğrenmek, uğraşmak beyni ateşler.
Affetmeyen insanın beyni hızla çürümeye başlar. Bizim dinimizde “Küslük üç gündür” diyerek uzun süre eksik yaşamayı uygun bulmuyor. Affetmediğin kişiden önce küslük, dargın olmak kişinin kendisine zarar verir.
Kırgınlık, öfke ve kin nörolojik toksindir diyor makale.
Yine peygamberimiz (S.A) “İki günü aynı olan benim ümmetim değildir.” Her gün farklı ve üreterek yaşamayı öğütlüyor…
Planlı yaşamak, gelecek için kurgular yapmak, meşguliyet beyni geliştirir…
Bir yol, bir arkadaş, yeni bir ses, en güçlü beynin genç kalma ilacıdır…
Demans bize bir uyarıdır:
“Yeni bir şey yap,
Yeni biriyle konuş,
Yeni bir sayfa aç kendine,
Hayata bağlan ve yaşa…
Yaş değil, yaşam biçimi belirliyor hayatı…
Sıkılmasına izin vermeyin beyninize…
Mutlu kalınız…

YORUMLAR