Ana Sayfa Arama Video Yazarlar
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Veli CENGİZ
Veli CENGİZ

BAYRAMLAR ÇOCUKLARA MI ?

 

Bayramı karşılamak ve yaşamak tatlı bir telaş, sonunda mutlu olmak diyebiliriz.

Özgür olmadan mutlu olabilir mi insan? Mutluysa özgür müdür insanoğlu?

Bu iki soru, Yumurta mı tavuktan çıkar yoksa tavuk mu yumurtadan çıkar gibi bir şey!…

Özgür olmadan da mutlu olabilir insan; bundan dört yıl önce cezaevi doktoru sn. Sevilay Mara, “Bana cezaevinde tutuklu kadın mahkumların 0-6 yaş arası çocukları, mahkum olmamalarına rağmen anneleriyle berber dört duvar içinde mahkum hocam. Bu çocuklara oyuncak yardımı yapabilir miyiz?”

Hiç düşünmeden, tereddütte düşmeden, derhal yapabiliriz! Demiştim. Önce çocuk sayısı ve yaşlarını öğrenmiştik. Sonra oyuncakçı dükkanlarını dolaşmıştık arkadaşlarla; konuştuk, anlattık, pozitif dönüşler almıştık esnaf kardeşlerimizden. Her sosyal projeye destek veren iyi yürekli insanlara anlattık olayı…Onlar bizlerden daha heyecanlı ve arzulu çıktı; iki günde koliler dolusu oyuncak toplamıştık.

Çocukları mutlu edecektik, ya anneler! Onlara da Türk klasik hikaye ve romanları ve dünya klasik roman, öykü kitaplarını kitap evlerinden, kırtasiye dükkanlarından ve yardımsever halkımızdan temin etmiştik.

Arife günü gidip teslim etmiştik sorumlulara. Fotoğrafları görmüştük de “çocuklara yıldız gözlü!” demiştik te nerede çocukların mutluluğunu görsem, gözlerindeki yıldızı hep görmüşümdür…

Annelerin, kitaplar hakkındaki düşüncelerini öğrenememiştik! Onların düşüncelerini bu bayram yaklaşırken öğrendik. Bir görevli beni aradı bayram öncesi ve:

“Hocam, kadınlarımız sizin getirdiğiniz kitapları ilgiyle, sevgiyle okudular bitirdiler. Kadın mahkum sayımız çok arttı, yine kitap yardımı yapabilir misiniz?” diye, sormuştu da “ Derhal!” demiştim. Arada kopukluk oldu, beni arayacaktı bir daha dönemedi!

Beni tanıyanlar bilir; dönemeseler de arar bulur onu; aradım buldum; izne ayrılmış, yeni dönmüş o da beni arayacakmış. Uzun uzun konuştuk; çocukların yaşları ve ayakkabı numaralarına kadar aldım. 15 çocuk kadın açık cezaevinde, 10 çocukta kapalı ceza evinde barınıyorlardı.

Annelerin istedikleri kitapları tek tek temin ettik kitap evlerinden. Çocuklar için oyuncak, ayakkabı, giysi, çeşit çeşit temin edildi.

Çocuk ve cezaevi denildi mi bana uçurtmayı vurmasınlar filmi gelir aklıma dört yıl önce biz oyuncakları dağıtıktan sonra akşama Kanal 3 “Uçurtmayı vurmasınlar.” Filmini yayınlamıştı da, ertesi günü beni aramıştı vatandaşlarımız…

Tunç Başaran’ın 1989 yapımı bir filmi; cezaevinde doğan beş yaşındaki bir çocuğun mahsun ahalinin filmiydi. Baş rolleri Nur Surer ve çocuk oyuncu Ozan Bilen paylaşmıştı. 2024 yılında, yani 35 yıl sonra bir araya gelip o günleri anlatmışlardı bizlere….

Bizim bu kampanyamıza, Medrese Kitap Evi, Kocatepe Kitap Evi, Elif Kırtasiye, Onur Kitap Evi/ Sandıklı, Gül Anneler Dernek Başkanı sn. Halise Saygı, Türk Anneler Derneği onursal Başkanı Sn. Seviye Özsoy, Gönül Köprüsü Bankanı Sn. Lütfiye Polat, Sare Palalı okul kurucusu Sn. Önder Artuk Beye, Ali İhsan Özcan Kitapevine, Royal ve Ali Rıza Azeri çiftine, İnci ve Kadir Altınkaya kardeşlere, Aylin Şekerlemeye ve ADD yönetim kuruluna binlerce teşekkürler…

Bizim bu yardımı yapmamıza imkan sağlayan Sn. Cumhuriyet Başsavcımız Fatih Karabacak’a, Açık Cezaevi Müdürü Sn. Emine Kocamemik’e ve Cezaevi görevlisi Ülkü Yüre ‘nin çabalarıyla çocuklara bayramı yaşatacağız diye mutlu oldum. Birde anaokulu açılmış Açık cezaevine, başsavcım beni gezdirdi. Orayı görünce devletimize şükranlarımı arz etmek birinci görevim oldu. Cezaevinde dahi olsa hiç kimse kimsesiz değil.

Evet, her koşulda Bayram çocuklara…

Mutlu kalınız…

 

Verified by MonsterInsights