Geçtiğimiz hafta yerel bir haber internet sitesinde, BDDK tarafından her ay düzenli yayınlanan, İllerin Toplam Bankalardaki Mevduat Rakamlarında, İlimize ait olan toplam “66 Milyar TL” lik mevduatın çarşıda halka sorulması ile ilgili bir haber yayınlandı.
ZENGİNİN PARASIDIR NE OLACAK
İlimizde yaşayanlara 66 Milyar TL Afyonun Bankalarda Mevduat parası varmış ne düşünüyorsunuz diye sorulan videoda çoğu vatandaş zenginin parasıdır, garibanın durumu ortadadır, bende yok emekliyim gibi klasik ritüelde cevaplar veriyorlar. Öte yanda 66 Milyar TL ne kadarlık bir yer kaplar, kaç tır dolusu yapar ve bu paradan ne kadarı sizin gibi sorulara video içerisinde yer verilmiş. İnsanların ister istemez belki de varken birbirlerine yok deme durumunda kaldıkları bu ortamda mikrofona kim şu kadar Bankada param var, yastık altında şu kadar dövizim var der sizce?
BENİM AKLIMA GELENİ VATANDAŞ SORMUŞ
Ortalama 15 dakika süren bu video destekli haberi izlerken ne anlamamız gerektiği sorusunu kendime tam sorarken bir anda videonun 12. Dakikasında bir Vatandaş röportajı yapan muhabire bu soruyu sormakla ne amaçladınız ben anlamadım diyor. Benim aklıma gelen soruyu aslında vatandaşta soruyor. Mevzunun şahıs nezdinde toplumsal cevabına bakarsanız “Nefis” denilen bir kavram vardır. Olmayanın, olana sitem edeceği hatta bazen dozajı isyan seviyesine getireceği gibi. Öte yanda olanın, olmayana elinden geldiğince daha fazlasını verdiği ya da basireti bağlanarak hiç vermediği gibi.
NEDEN OLAMAZIN CEVABI
Kısaca, doğadır bu. İnsan kavramının ilk yaratılmasıyla başlayan ve devam eden bir hikmettir. Bir nevi insan odaklı “Beşerdir” mevzusudur yani. Bu doğrultu da sokaklarda bu şehrin bu kadar parası var ne düşünüyorsunuz diyerek röportaj yapmak; olmayanın, olana sitem edeceği bir yöne doğru doğal bir eğilim gösterebilir. Bu noktada, duygusal anlamda yokluğun verdiği stres devreye girebilir. Naçizane 1994 yılından bu yana Gazetecilik ile uğraşan birisi olarak söylüyorum. OLAMAZ.. Neden olamaz sorusunun cevabını müsaadelerinizle açıklayayım.
85 MİLYON İKTİSAT MEZUNU DEĞİL.
Türkiye’de yaşayan 85 Milyon insanın oldukça büyük ama büyük bir çoğunluğu Üniversitelerin İktisat Bölümü mezunumu? Tabi ki değil. Öte yanda ABD, AB ve Gelişmiş Ülkeler gibi Toplumsal Finansal Okur Yazarlık temelinde nüfusumuzun büyük bir bölümü Ülke olarak ciddi bir alt yapı ve bilgi birikimine sahip mi? Ne yazık ki değil. Keşke olsaydık ama ne yazık ki değiliz. Şimdi buradan yola çıkarak detaylara doğru hep birlikte yol alalım isterseniz.
BDDK VARYASYONLU YAYINLAR
Bugün itibarıyla 81 şehrin Bankalarındaki mevduatlar Kamuya açık bir şekilde BDDK tarafından her ay düzenli olarak Türk Kamuoyu ve Halkı ile paylaşılarak yayınlanır. BDDK bu verileri İktisat Biliminin ön gördüğü şekilde diğer varyasyonları ile birlikte tek bir modülde yayınlar. O modülün diğer varyasyonlarını da her bir şehir için ya da Türkiye geneli için önüme getir dediğinizde; veriler önünüze çıkar. İşte o verileri analiz ederek ve yorumlamakla başlar teknik olarak her şey.
AFYON’UN KREDİ BORCU NEDİR PEKİ?
Şimdi “66 Milyar TL” İlimizin toplam parası var ne düşünüyorsunuz ve yanında bu para kaç tır dolusu eder diye sorarken; teknik olarak BDDK’ nın mevduatlar modülünde eş zamanlı verdiği varyasyondaki veriyi de sormak lazımdır. Varyasyondaki o veri nedir peki? İlimizde toplanan 66 Milyar TL lik toplam mevduatın ne kadarı bu zamana kadar İlimiz de kredilere kullandırılmıştır?
BEN SÖYLEYEYİM 68 MİLYAR KÜSUR
Bir üst konu başlığında gördüğünüz gibi “68 Milyar 250 Milyon TL.” Yani eksi “2 Milyar 250 Milyon TL” bir fark var. Peki, bu ek finansı İlimizde ki Banka Şubeleri nasıl sağlamıştır? Tabi ki diğer mevduatı yüksek olan şehirlerden ya da farklı finans kaynaklarından Genel Müdürlük nezdinde finanse etmişlerdir. Ekonomi camiası ve akademisyenlerinin yakından bildiği bir işleyiştir bu aslında.
ŞÜKÜRLER OLSUN AFYON BORCUNA SADIK
Sistem budur. Önemli olan toplanan mevduatın, krediye dönüştürüldükten sonra ki tahsil edilemeyen kısmıdır. Şükürler olsun ki şehrimiz bu konuda çok az bir rakamla oldukça iyi bir konumdadır ve Banka kredi borçlarını ödeme alışkanlığı noktasında onlarca şehirden başarılıdır ve borcuna sadıktır.
TÜM PARA ZENGİNLERİN YOK BÖYLE BİR ŞEY
Asıl bilinmesi gereken şudur. Bu güzel şehirdeki toplam mevduatın büyük ama büyük bir çoğunluğu mevduat hesapları düşük olan hesapların adeta bir imece usulü ile birleşerek büyümesiyle oluşmaktadır. Sanmayın ki Afyonkarahisar Bankalarında ki tüm mevduat zenginlerin yok öyle bir şey.
Maddi durumu yüksek olan kişilerle birlikte bugün kenara biriktirdiği 5-10-20 Bin TL vs yi, mevduat hesabında kara gün olur, hastalık, olur, ölüm olur bankada kalsın diyen yüz binlerce hesabın bir araya gelmesiyle 66 Milyar TL büyüklüğüne gelen bu şehrin toplam mevduatı ve gücüdür bu para.
ASIL DÜŞÜNÜLMESİ GEREKEN
Sonuçta düşünülmesi gereken bir şehrin Mevduatından fazla toplam kredi borçlarının varlığıdır. Mevcut borcun kısa ve uzun vade de geri ödenmesindeki başarıdır. Bu nokta da tüm borçlulara sabırla ve hayırlısıyla borçlarını ödeme duasını buraya bırakıyorum. Allah tüm borçluların yardımcısı olsun.
Hele ki bunu bir sokak röportajı ile yaparak zaten günün sıkıntılı ekonomik koşullarında vatandaşla böyle bir duygu durum değerlendirmesi yapılması zaman açısından uygun değildir. Önemli olan Afyonkarahisar olarak gücümüzü bilmektir ve daha fazla güçlenmek için çalışmaktır.
GÖNLÜ ZENGİNDİR BU ŞEHRİN DERT ETMEYİN
26 yıldır bu güzel şehirde yaşayan, aslen Eskişehir doğumlu olan ve orada büyüyen bir Gazeteci olarak söylüyorum. Afyonkarahisar’ın gönlü zengindir, parası da bu şehrin insanları içindir. Kredi geri ödemelerindeki bu şehrin başarısı ortak emanete verilen değerin anlamlı bir göstergesidir zaten.
9 GÜNDÜR ŞÖFÖRLER ODASI BAŞKANINA TAKILDI KALDI BEYNİM
Manşeti doğru okudunuz gerçekten koskoca 9 gündür takıldı kaldı beynime Şöförler Odası Başkanı İbrahim Karataş’ın yaptığı açıklama. Bilindiği gibi geçtiğimiz Pazar günü Veysel Eroğlu Spor Salonu önünde dolmuşçular arasında bir kavga çıktı. Pompalı Tüfek ve Bıçakların araya karıştığı kavgada şükürler olsun can kaybı olmadı ama tatsızlık yaralanmalar ile son buldu.
Bu apayrı bir konu ondan daha farklı olan konu ise Sevgili Başkanın yaptığı o açıklama. Kavgaya girişen iki tarafında geçmişten gelen bir husumeti yoktur, olay tümüyle trafikte yaşanan bir durumdur demesi oldu. Bu açıklamayı gördüğümde dedim ki İnşallah bu açıklama, Sevgili Başkanın beklemediği bir an ve farkında olmayarak boşlukta yaptığı açıklama olsun dedim. Gerçekten de öyle olsun ki benim aklım 9 gündür bu açıklamaya takılıp kaldı bozuk plak misali.
Şehir içi ulaşımın ciddi anlamda bel kemiği pozisyonunda olan Dolmuşlardan bahsediyoruz. Eşimizi, çoluğumuzu çocuğumuzu, kendimizi emanet ettiğimiz Dolmuşçulardan bahsediyoruz. Bir Dolmuşun içinde Pompalı Tüfek nasıl taşınır, bıçak nasıl taşınır hala anlamış değilim ben 9 gündür. O kavgada çıkan gerginliğe şahit olan bir çocuk, kadın ve yaşlılar için normal bir karemidir o görüntü.
İlimiz Dolmuş Duraklarının çektiği sıkıntıyı ara ara bu sayfasından dile getiren özellikle Özdilek Dolmuş Durağının geçtiğimiz aylarda Park Hayat Hastanesi karşısında başına gelen tatsız durumun ardından dolmuşçuların iç dünyasını da dinlenmesi gerek diyerek objektif Gazetecilik gereği seslerini duyurmaya çalışan bir Gazeteci olarak bu haber karşısında dondum kaldım ben. Hadi sonuna kadar yanlış ve kanunen yasak olmasına rağmen; Pompalı Tüfek bir Dolmuştan nasıl çıkar.
Bu noktada olayın geçtiği süre içerisinde 9 gündür gelişen durumlara bu yazıda yer vermedim. Lakin Birlik nezdinde ESOB Başkanı Cengiz Üstün, Oda nezdinde Şoförler Odası Başkanı İbrahim Karataş’ın el ele vererek bu tür olayların tekrar yaşanmaması nezdinde gerekli önlemleri alacaklarını, gerektiğinde radikal kararları hayata geçireceklerini yürekten diliyorum. Tabi ki bu noktada, İlimiz Emniyet Müdürlüğünün denetimleri artacak. Yakın zamanda yapılan toplantıda bunun haberi de geldi zaten. Ayrıca Afyonkarahisar Belediyesinin mevzuatları tekrar derinlemesine elden geçireceği açıklamasını da duyduk. Valilik şoförlerin eğitimi noktasında kolları çoktan sıvamaya başladı.
Şimdi şöyle sesli olarak bir şey düşünüyorum. Aslında bakın sesli düşüncemin bile ne kadar gereksiz, yersiz ve saçma sapan olduğunu şimdi anlayacaksınız. Sesli olarak düşündüğüm şu. Genel trafik akışı içinde normal bir şeyse bu tür kavgalar, binek araç şoförleri yani bizler ve diğer ticari araç sahiplerinin araçlarında ağır makineli silah mı taşıması gerekecek; var mı böyle bir saçmalık. Böyle bir saçmalık olamayacağına göre bir tek dolmuşun içinden bırakın pompalı tüfeği bir tek çakı bile çıkmayacak.
Bu nedenle her birinin emeğini ve çabasına değer verdiğim, bu zor şartlar altında evlerine ekmek götürmek için çaba sarf ettiklerine inandığım ve aralıklarla sayfamdan sorunları ve taleplerini ilgili Kurumlar ve Kamuoyuna yansıtmaya çalıştığım dolmuş esnaf kardeşlerimizden; böyle kareleri bu şehre tekrar yaşatmamasını diliyorum. Görüldüğü gibi bir arkadaşınızın anlık öfkesinin faturası sizi de zaman açısından sıkıntıya sokma sürecine doğru ilerliyor. Bir daha böyle bir şeye müsaade etmeyin.
OEDAŞ AFYON İL MÜDÜRLÜĞÜNE ÖZEL TEŞEKKÜRLERİMİ SUNUYORUM
Sayfamızı her hafta takip eden okuyucularımız hatırlayacaklardır. 2 hafta önceki sayımızda yer verdiğimiz Osmangazi Tedaş’dan rica edelim adlı bir yazımız olmuştu. Bu yazımızda özellikle Çevre Yolunun tüm güzergahlarında geceleri yanmayan bazı refüj aydınlatma lambalarına dikkat çekerek, İl Müdürlüğünden okuyucularımız adına arızaların giderilmesi noktasında arzda bulunmuştuk.
Yazının yayınlandığı gün Osmangazi Elektrik Dağıtım AŞ Afyonkarahisar İl Müdürü Cafer Demir okuyucularımız adına yaptığımız nazik arzdan dolayı şahsıma telefon görüşmemizde teşekkür ederek, Kurum olarak yazımızda belirttiğim noktalarda ki problemleri yakinen bildiklerini özellikle Çevre Yolu noktasında arızalara müdahale yönünde sorumlu diğer kurumlarla eş zamanlı bir çalışma ve prosedürün işlediğini belirtti.
Yani koskoca Çevre Yolunda hemen bir aydınlatma direğine Tedaş’ın merdiven kaldırarak arızayı gidermek istemesi kolay değil. Bu noktada Karayolları ve mücavir alanlarına göre Emniyet ve Jandarma ile eş zamanlı çalışmak gerekiyor genel trafik akış güvenliği açısından.
Bu doğrultuda en fazla 15 gün içinde başta çevre yolu aydınlatma lambaları ve diğer noktalardaki aydınlatma sistemlerinde problemlerin ortadan kalkacağını belirten Sayın İl Müdürü Cafer Demir’e, samimi yaklaşımı ve bilgi verme noktasında ki içtenliği nedeniyle siz değerli okuyucularım adına kendilerine huzurlarınızda yürekten teşekkür etmek istiyorum.
Muhtemelen bu yazımızı yayınladığımız gün ve haftasında büyük bir ihtimalle Çevre Yolundaki tüm aydınlatma lambalarının ışıl ışıl olacağını söyleyebiliriz. Bu arada Afyonkarahisar’ın tümünde İlçe, Köyler dâhil 101 binden fazla karayolu, cadde ve sokak aydınlatma direğinin bulunduğu bilgisini sizlere aktarmak istiyorum. Bu vesileyle Afyonkarahisar OEDAŞ çalışanlarına selamlarımı iletiyorum.
BİR ÖMÜR BOYU MUTLULUKLAR SEVGİLİ BÜŞRA VE BERKAY
Hafta sonu eşim Şule Akarçay ile birlikte yakın aile dostumuz Mustafa Eyvazoğlu ve Melek Eyvazoğlu’nun oğlu Berkay Eyvazoğlu ve değerli dünürleri Mehmet Ödemiş ve Müjdelife Ödemiş’in kızı Büşra Ödemiş’in çok güzel bir ortamda gerçekleşen söz merasimine davetliydik.