Okuyucularımın da yakından bildiği gibi İlimizde ki önemli gündem konularının bazılarını, Kamuoyu izdüşümleri ve İlimiz Basın Mahallesindeki yansımalarını birkaç hafta takip ettikten sonra yazmaktayım. Şimdi bu yazıyı okuyan bazı okuyucularım bana belki tepki verecekler ama vermelerine kesinlikle gerek yok. Yukarıda manşetin son bağlacında dediğim gibi “Araştırmacı Gazetecilik” gereği dikkatimi çeken bir detayı ifade etme gibi mesleki anlamda görevimi ifa ediyorum. Vaktiniz varsa buyurun araştırın biraz sonra vereceğim bilgilerin doğruluğunu teyit ederseniz zaten.
CEVAP BEKLENTİM KESİNLİKLE YOK
Bu nedenle yazmış olduğum bu yazıya cevap bekliyorum gibi bir beklentimde kesinlikle yok. Tüm herkesle birlikte, Belediye Başkanı Burcu Hanım, Başkan Yardımcıları, başka Belediye yetkilileri ola da bu yazıyla ilgili cevap hakkımız doğdu derler ise; tabi ki dinlemek bir Gazeteci olarak benim görevim öte yanda aktarılanları bir sonraki sayfamızda yer vermekte EKONOMİA Sayfamız okuyucuları adına bir sorumluluk ve gerekliliktir benim için. Bu kesinlikle göz ardı edilmesin lütfen.
ELEŞTİRİ MÜDAVİMLERİMİN ÖNEMLE DİKKATİNE
Bu arada eleştiri müdavimim olan sekiz-on kadar trol tiryakilerim var. Öncelikle onlara sonuna kadar bugünkü yazıyı önce okumalarını ardından bana dilerlerse mesaj atmalarını hatırlatmak istiyorum. Geçtiğimiz aylarda yazmış olduğum bir kaç yazıda yaptığınız gibi lütfen yazının ortasına gelip sonra tren rayları gibi eleştirilerinizi döşemeyin bana. Birde bunu açıkça söylüyorsunuz ya bana, ona çok takılıyor kafam. Yazının tümünü okuyup mu mesaj attınız diye soruyorum size? Verdiğiniz cevap yok daha yarısını okuduk hemen mesaj attık sana şeklinde oluyor. Bu muhalefetlik değildir arkadaşlar. Bugünkü yazıyı sonuna kadar okumayı başarırsanız eğer; bana eleştirel bir mesaj atmazsınız zaten.
BANA GÖRE BÜLENT ECEVİT KİMDİR
Öncelikle olarak üç tanesi koalisyon olmakla birlikte; toplam 5 kez Hükümet kurma görevi almış Türkiye Cumhuriyeti Başbakanıdır. Her türlü farklı siyasi görüşte olan birçok insanın mütevazı, kibar ve dürüst nitelikleri ile anımsadığı Türk Siyaset Tarihinin önemli figürlerinden birisidir. Asıl Mesleği bilindiği gibi Araştırmacı Gazeteciliktir. Basın Yayın Enformasyon Genel Müdürlüğü ve Londra Büyükelçiliği Basın Ataşeliği başta olmak üzere 1950 yılından 1988 yılına kadar Gazetelerde Köşe yazarlığı yapmış ve yayınlandığı dönemlerin en çok okunan dergilerini çıkarmıştır. Milletimin bana verdiği Devlet Yetkilisi vazifesi gereği vefat ettiğimde kabrim muhakkak Ankara Devlet Mezarlığında olmalıdır demiş ve 5 Kasım 2006 yılında vefat ettiğinde çıkarılan bir Kanunla, Ankara Devlet Mezarlığına defnedilen ilk Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı olmuştur. Allah’tan Rahmet Diliyorum.
ADININ MİLLET BAHÇESİNE VERİLMESİ KONUSU
Bu konuda Afyonkarahisar Belediye Meclisi kararı alınıp, alınmadığını bilmiyorum. Sonuçta alınmış olsa bile Meclis çoğunluğu nedeniyle karar rahatlıkla çıkardı zaten. Verilen isme karşı mıyım tabi ki değilim. Bu nokta da, o alanda ki projeye ilk kazma vuruluşunun başlamasından bu yana isminin “Garnizon Millet Bahçesi” olarak adlandırılması öte yanda tüm resmi yazışmalar, belgeler ve yürütülen emeklerin bu isimle anılması sürecine bakacak olursak; çeşitli olumlu-olumsuz tepkiler geleceği ve geldiği izlediğimiz bilinen bir gerçek.
BÜLENT ECEVİT YAŞASA VE AÇILIŞA GELSEYDİ
Gelelim yavaş yavaş benim gözlem ve düşüncelerime. Farzı Misal yani örnek veriyorum. Eğer ki Bülent Ecevit yaşasaydı ve bugün itibarıyla 80 li yaşlarda olsaydı ve Burcu Köksal, Chp Genel Başkanı Özgür Özel’i açılışa davet ettiği gibi Bülent Ecevit’i kendi isminin verildiği Millet Bahçesinin açılışına davet etseydi ve kendisi de sağlık imkânları el verip açılışa gelseydi kibar ve nazik bir dille ne derdi? Ne diyeceğini sizlere belge niteliğinde sayfada fotoğrafını gördüğünüz 1950-1960 yılları arasında çeşitli Gazetelerde kaleme aldığı Köşe Yazılarında kullandığı başlıklardan sadece dört tanesiyle ispat etmeye çalışacağım. Ecevit’in daha çok yazısı var ama sadece bu dört yazının manşetleri bile zaten anlatmak istediğimi sizlere ziyadesiyle anlatacaktır. Yazıların manşetlerine bakın lütfen ve dikkat edin hepsi MİLLET konulu.
NEDEN GİRİŞTE MİLLET BAHÇESİ KÜÇÜK YAZILMIŞ DERDİ
Gazetecilik hayatı boyunca çeşitli yayın kuruluşlarında toplam 1.392 adet köşe yazısı kaleme alan Bülent Ecevit’in yazdığı her 5 yazıdan birisinde tema konunun Millet ve Halk adına oluştuğunu kendi köşe yazılarının yayınlandığı Vakıf Sitesinin özetler bölümünde dilediğiniz zaman inceleyebilirsiniz. İşte bundan dolayı üstüne basarak diyorum, Genel Başkanlık yaptığı Siyasi Partiler ve Başbakanlık görevini yaptığı dönemlere kadar Millet ve Halk kavramını ağzından düşürmeyen bir insan; kendi isminin verildiği Millet Bahçesinin açılış törenine katılsaydı muhtemelen benim adım neden “MİLLET BAHÇESİ” kelimesinden büyük yazılmış, MİLLET BAHÇESİ neden en alta o kadar küçük yazılmış diye bir Gazeteci gözüyle tepkisini verirdi. Nerden biliyorum, köşe yazılarında ki okuduğum Milet düşkünlüğü doktrininden. Sizinle fotoğrafını paylaştığım 4 yazısını açın internetten bulun, okuyun sizde doğru dersiniz.
MADEM İSMİNİ VERDİNİZ LÜTFEN OLMASI GEREKENİ YAPIN
Bülent Ecevit Parkı ve Millet Bahçesinin giriş kapısı yapımı son günlerde aceleye geldi. Bu detayı gözden kaçırmış arkadaşlar derseniz lütfen olması gerektiği gibi tekrar değiştirin. Çünkü sizlerin gerçekten ve yürekten sevdiğinize inandığımız bir isim olan Bülent Ecevit, Halkçı ve Millet düşkünü bir siyasetçiydi. Kendi adını taşıyan ve projenin adında MİLLET olan bir kelimenin aksine yok gibi küçük yazılması savunduğu siyasi fikrin doğasına tümüyle aykırıdır çünkü. Tasarım ekibinin bunu atlaması ayrıca oldukça üzücü. Davası Halk ve Millet olan bir insanın isminin altına MİLLET kelimesi ile başlayan ve BAHÇESİ ile biten bir isim bu kadar küçük mü yazılır. Biz aslında bu isim kavramına karşıyız ve takmış durumdayız diyorsanız alttaki o küçük ibareyi gidip oradan kaldırmanız daha net anlaşılır olur. Zaten gece ışıklandırmasında bile led ile desteklenmemiş.
SON OLARAK MUSTAFA EKLEMEYİ UNUTMAYIN
Aynı zamanda, Rahmetli Başbakanın ismi Mustafa Bülent ECEVİT tir. Kimliği ile ilgili birçok nokta da “Bülent Ecevit olan ismimin başında Mustafa var; bu çok önemli benim için, atlamayın lütfen” dediği yakınlarının hatıratlarında bulunmaktadır. “Mustafa” ismine verdiği özel değerin anlamını ifade etmeme gerek yok sanırım zaten açıkça anlaşılıyor. Birde son not vereyim İmzası “M” harfi ile başlıyor Ecevit’in. Araştırın bakın hatta bir resmini de verdim bu sayfaya bakın. Velhasıl kerem giriş kapısındaki detayları tamam değiştireceğiz derseniz atlamayın lütfen.
KIZACAK OLANLAR KIZMASIN SAKIN BANA
Siyasi pencereden bakmayın, siyasi inanış gözlüğüyle bakın. 1954 yılından 2002 yılına kadar sürdürdüğü siyasi hayatında; işi, gücü, derdi, Millet ve Halk olan bir insanın isminin altında “Millet” kelimesi ile başlayan ve Bahçesi kelimesi ile sona eren bir isim o kadar yok hükmünde küçük yazılmaz. Sonuçta MİLLET dir, bir diğer adı ULUSTUR. 84 Milyon Vatandaşın sahip olmuş olduğu topraklarda “BİZ” oluşunun demografik adı ve şaşmaz bir imzasıdır. Patenti biz zatî bu halka aittir. İki kere iki dört kadar da net bir gerçektir. Bu nedenle gidin lütfen Bülent Ecevit’inde hakkını vererek giriş tabelasında ki Millet Bahçesi ismini kendisinin Millet ve Halkçı olarak tanınan misyonunun saygısal devamını sağlayarak orantısal olarak büyütün. Yazmış olduğum bu yazıyla da bizim fark etmediğimiz detayları, incelikleri ve gözümüzden kaçan açıkları Murat AKARÇAY bize oldukça kibar ve yapıcı bir dille ifade etmiş diyerek algılayın ve altında sakın bir çapanoğlu aramayın. Son olarak 2 Hafta sonra da Parkın içinde yine atlanılan başka bir detayı okuyucularım huzurunda bilgilerinize arz edeceğim.