30 Ağustos: Bir Ulusun Dirilişi ve Geleceğe Yürüyüşü

 

Tarihler vardır; sadece takvim yapraklarına kazınmaz, milletlerin kalbine işlenir. 30 Ağustos 1922, işte o günlerden biridir. Türk milletinin azmiyle, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün önderliğinde, vatan toprağını işgalden kurtaran Büyük Taarruz’un zaferle taçlandığı gündür. Bu zafer, sadece bir askeri başarı değil, aynı zamanda bir milletin bağımsızlık iradesinin, inancının ve kararlılığının sembolüdür.

Aradan 103 yıl geçse de 30 Ağustos’u kutlarken sadece geçmişimizi anmıyoruz; aynı zamanda bugünü ve geleceği de konuşmamız gerekir. Çünkü bir zaferin anlamı, onu ne kadar yaşattığımız ve ne kadar ileri taşıyabildiğimizle ölçülür. Zafer Bayramı, tarihe duyulan saygının ötesinde, bugünün sorumluluğunu ve yarının umudunu da içinde taşır.

Peki ya bugün?

Bugünün Türkiye’si, genç bir nüfusa, güçlü bir potansiyele, zengin bir mirasa sahip. Teknolojide, bilimde, sanatta, sporda ve daha birçok alanda gençlerimizin ortaya koyduğu başarılar, ülkemizin gelecek yolculuğunun ne kadar umut verici olduğunu gösteriyor. Ancak unutmamalıyız: Bu ülke kolay kurulmadı, bu bayrak kolay dalgalanmadı.

Gençler, gözler sizin üzerinizde…

30 Ağustos’un anlamını gerçek manasıyla kavrayabilmek için, onu sadece bir tatil günü olarak değil, bir sorumluluk günü olarak görmek gerekir. Bu topraklar; özgürlük, eşitlik ve bağımsızlık için canını feda edenlerin mirasıdır. Ve bu miras, en çok da gençlerin omuzundadır.

Sevgili gençler,

Bugün sizlerin görevi; ülkenizi tanımak, sorunlarına çözüm üretmek, farklılıklara saygı duyarak bir arada yaşamak, bilimle ilerlemek ve çağın gereklerini yakalayarak Türkiye’yi muasır medeniyetler seviyesinin de ötesine taşımaktır. Unutmayın, Atatürk’ün en çok güvendiği sizlersiniz. “Bütün ümidim gençliktedir” sözü, sadece bir temenni değil, bir gerçeğin itirafıdır.

30 Ağustos, bir bitişin değil, bir başlangıcın adıdır. Bir milletin ayağa kalkışıdır. O gün kazanılan zaferin ruhunu yaşatmak ise, ancak her gün yeniden çalışarak, üreterek ve sorumluluk alarak mümkündür.

Bu büyük zaferin yıl dönümünde başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları olmak üzere tüm şehitlerimizi rahmet, minnet ve saygıyla anıyor; bu topraklara sahip çıkma kararlılığımızı bir kez daha yineliyoruz.

Çünkü bu vatan; geçmişiyle gurur duyan, bugünü doğru anlayan ve geleceğe umutla bakanların vatanıdır.

Zafer Bayramımız kutlu olsun.