Ana Sayfa Arama Video Yazarlar
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Ekonomia Ekstralar
Ekonomia Ekstralar

24 TEMMUZ BASIN BAYRAMI DENİR AMA BAYRAM DEĞİLDİR ASLINDA

 

 

Bugün 24 Temmuz Basın Bayramı. Basın Bayramı veya Gazeteciler ve Basın Bayramı, tarihi konusunda üzerinde anlaşmazlık bulunsa da Türkiye’de Türk basınında sansürün kaldırılmasının yıl dönümü olarak her yıl 24 Temmuz tarihinde kutlanan önemli gündür. Son yıllarda Protokolün Basınla bir araya geldiği gün olsa da bugünün adı Basın Bayramı değildir günüdür aslında. Gelin hikayesine hep birlikte göz atalım isterseniz.

  1. ABDÜLHAMİD VE İSTİDBAT DÖNEMİ

Osmanlı İmparatorluğu zamanında çıkan tüm gazeteler sansür memurlarının kontrol ve denetiminden geçtikten sonra yayınlanıyordu. Türk basınında sansürün ilk uygulandığı tarih ise 10 Mayıs 1876’dır. 24 Temmuz 1908 tarihinde İkinci Meşrutiyet yürürlüğe girdikten sonra bu uygulamaya son verilmesi günümüzde “sansürün kaldırılması” olarak adlandırılmaktadır. Padişah II. Abdülhamit‘in saltanatı sırasında “İstibdat Dönemi” diye adlandırılan dönemde gazetelerin ancak sansür memurlarının denetiminden geçtikten sonra yayımlandığı bir dönem vardı. 24 Temmuz 1908 günü, İstanbul’da çıkan bir avuç gazete, kendi aralarında sansürcüleri içeri sokmama ve gazetelerini sansüre yollamadan basma kararı vermişlerdi. Bu olay, 24 Temmuz’un “Basın Bayramı” olarak kutlanılmasına vesile oldu.

FALİH RIFKI ATAY SON NOKTAYI KOYDU

Öte yanda, 10 Haziran 1946 yılında kurulan Türkiye Gazeteciler Cemiyeti, bir basın günü oluşturmayı planlamıştı. Türkiye’de ilk gazetenin çıkış tarihine göre düzenlenmesi planlanan bu güne “Basın Bayramı” adı verilecekti. Ancak ilk gazete konusunda çeşitli görüşler bulunduğundan dolayı bir görüş birliği sağlanamamış, daha sonra Falih Rıfkı Atay tarafından bayramın her yıl 24 Temmuz tarihinde kutlanılması fikri ortaya atılmış ve kabul edilmişti. İlk gazetenin çıkışı konusundaki tartışmalarda ise bazı kişiler, Osmanlı İmparatorluğu sınırları dâhilinde ilk Osmanlı Türk gazetesi olan Takvim-i Vekayi’nin yayınlandığı 1831 çıkış tarihini doğru olarak kabul etmişlerdi. Ancak Takvim-i Vekayi’nin resmi gazete olmasından dolayı ilk çıkan Türkçe gazete olmadığını savunanlar da bulunmaktaydı. Bu öngörüyü savunanlar ise ilk Türkçe gazetenin 1861 yılında yayınlanmaya başlanan Tercüman-ı Hakikat olduğunu iddia ettiler. Sonunda 24 Temmuz 1908 tarihinde meydana gelen sansürcüleri sokmama konulu tarihi gün 24 Temmuz Basın Bayramı olarak kutlanmaya başladı.

 

TAM 22 YIL BASIN BAYRAMI OLARAK KUTLANDI

Türkiye’de Basın Bayramı 1948 yılından itibaren Türkiye Gazeteciler Cemiyeti önderliğinde Bâb-ı Âli merkezli olarak kutlanmaya başlanılmış ve her il ve bazı ilçelerde de Basın Bayramı’nın ayrı ayrı kutlanmasının önü açılmıştır. Kutlamalar tam tamına 22 yıl boyunca Basın Bayramı adı altında sürmüş ve ülke genelinde basın özgürlüğünün önemi üzerine çok önemli kazanımlar sağlanmıştır.

 

1971 YILINDA BAYRAM KALDIRILDI GÜN OLDU

Türkiye Gazeteciler Cemiyeti 12 Mart 1971 Muhtırası’nın yayınlanması ile birlikte artık Türk basın sektöründe gelinen noktanın aynı 24 Mart 1908 tarihindeki İstidbat dönemine benzediğini yani sansür kavramının yayınlanan muhtıra ile tekrar Türk basın hayatına girdiğini deklare etmiştir. Cemiyet aldığı karar ile 1971 yılından itibaren 24 Temmuz Basın Bayramı ifadesini kaldırmış ve 24 Temmuz gününün “Geleneksel Gazeteciler Günü ve Basın Özgürlüğü için Mücadele Günü” olarak adını değiştirmiştir. Günümüzde ne kadar her yılın 24 Temmuz tarihi bilinçaltı Basın Bayramı olarak bilinse de aslında bayram değildir, çünkü o ibare kaldırılmıştır. 24 Temmuz Basın Bayramı, ülkemizde 1971 yılından bu yana gün olarak kutlanmaktadır.

 

AÇIK AÇIK YAZMAM GEREKİRSE

Bugün itibarıyla bu günün anlamı nedir diye sorulursa bana göre değerli bir anlam teşkil etmiyor. Çünkü basın bana göre bugün itibarıyla gazeteciler nezdinde tarafsızlığını yitirerek fanatik tarzda siyasi gazetecilerinin türediği bir sektör haline gelmeye hızla devam etmektedir. Tarafsız basın, objektif basın kavramı sayıları günden güne azalan gazeteciler ile kalmaya başlamış bir kavramdır. Ben bir gazeteci olarak şunu derim. Ben gazeteci olarak bir konuyu yazıyorsam her siyasi görüşten insanın o yazıyı okuma ihtimaline göre yazmalıyım. Bu nokta da propaganda yapamam, yön gösteremem, taraf olamam. Ancak objektif, doğal ve tarafsız olarak bir yazı ya da haberi kaleme alır ve okuyucularımın kendi yorum ve istişarelerine bırakırım. Bugün A kurumunun yapmış olduğu güzel bir çalışmadan dolayı övmek ve öne çıkarmak, A kurumunun yapmış olduğu o güzel çalışmayı kamuoyuna mal etmek demektir. Aynı şekilde yine aynı A kurumunun yapmış olduğu bir yanlış çalışmayı eleştirmekte kamuoyu adına o kurumu bilgilendirmektir. A kurumunun bu noktada bu gazeteciyi duruşuyla ayırması ve değer vermesi önemlidir. Kısaca gazetecilik budur ve bende tam bunu yapıyorum. Bazen birilerini kızdırmış olsam da takdir edilsem de bunu yapıyorum

YORUMLAR

Bir yanıt yazın

Verified by MonsterInsights