Dürziler, Suriye, Lübnan, Ürdün, İsrail ve işgal altındaki Golan Tepeleri’nde yaşıyor. Suriye’deki varlıkları yüzyıllar öncesine dayanırken, bugün bu ülkedeki Dürzilerin büyük çoğunluğu Şam’ın güneyindeki Süveyda vilayetinde yaşamını sürdürüyor. Dürziler ayrıca İdlib ve çevresindeki bazı kırsal köylerde de varlık gösteriyor.
İnançları gereği dış dünyaya kapalı yaşayan Dürziler, dini bilgileri yalnızca sınırlı sayıda kişiye açıyor. Yüzyıllar boyunca zulme uğramamak için dini kimliklerini koruma içgüdüsüyle hareket eden bu topluluk, çoğu zaman siyasetin dışında kalmayı tercih etti. Ancak bu duruş onları çatışmaların dışında tutmaya yetmedi.
Osmanlı döneminde zaman zaman isyan eden, zaman zaman da Osmanlı ile işbirliği yapan Dürziler, 1925’te Fransız işgaline karşı başlatılan Büyük Suriye İsyanı’nda ön saflarda yer aldı. Bugün Suriye’de sayılarının 700 bine ulaştığı tahmin ediliyor.
İsrail işgali altındaki Golan Tepeleri’nde ise yaklaşık 23 bin Dürzi yaşıyor. Bu topluluk, İsrail vatandaşlığını büyük ölçüde reddediyor ve halen Suriye’ye bağlılıklarını sürdürüyor. İsrail’in iç bölgelerinde yaşayan 150 bin civarındaki Dürzi ise topluma entegre olmuş durumda; bu kesim askerlik de yapıyor.
Suriye iç savaşında tarafsız kalmaya çalışan Dürziler, sadece kendi bölgelerini korumak adına yerel silahlı komiteler kurdu. Ancak 2012-2015 yılları arasında Nusra Cephesi ve IŞİD gibi radikal grupların saldırılarına maruz kaldılar. İdlib kırsalındaki Kalb Lovze köyünde yaşanan bir çatışmada 20 Dürzi hayatını kaybetti. Bu saldırıların ardından Dürzi köylerinde güvenlik kaygıları tırmandı.
Uluslararası insan hakları kuruluşlarının raporlarına göre, 2012-2022 arasında Dürzilerin yaşadığı bölgelerde 50’nin üzerinde kaçırma olayı gerçekleşti. Heyet Tahrir el-Şam’ın bu olayların önemli kısmından sorumlu olduğu belirtildi. Dürziler ayrıca mülklere el konulması ve dini baskı gibi insan hakları ihlallerine maruz kaldı.
Suriye’de silahlı çatışmaların azaldığı 2023 yılında bile Dürziler sessizliğini bozdu. Süveyda’da başlayan protestolarda, rejime yakın duran Şeyh Yusuf Carbu hariç dini liderlerin desteğiyle halk sokağa çıktı ve Beşar Esad’ın istifasını talep etti. Protestolar, Dürzi direnişinin sembol ismi Sultan el-Atraş’ın türbesinin bulunduğu Karama Meydanı’nda yoğunlaştı.