Yapay zeka teknolojisi günlük hayatın her alanına hızla yayılırken, toplumların bu dönüşüme tepkileri ülke bazında büyük farklılıklar gösteriyor. Pew Research Center’ın 2025 baharında gerçekleştirdiği ankette, 25 ülkeden 28 bin 333 yetişkinle görüşüldü. Katılımcıların medyan yüzde 34’ü yapay zekanın artan rolünden “daha çok endişeli” olduğunu ifade ederken, yüzde 43’ü hem endişe hem heyecan duyduğunu, yalnızca yüzde 16’sı ise “daha çok heyecanlı” hissettiğini söyledi. Bu sonuçlar, yapay zekanın potansiyel riskleri karşısında temkinli bir küresel tutumu yansıtıyor.
En Endişeli Ülkeler Listesi
Ankete göre, yapay zekadan en çok kaygı duyan ülkeler yüksek gelirli ekonomilerde yoğunlaşıyor. ABD ve İtalya listenin zirvesinde yer alırken, endişe oranları yüzde 50’ye ulaşıyor. ABD’de katılımcıların yalnızca yüzde 10’u tamamen heyecanlıyken, İtalya’da bu oran yüzde 12. Kanada’da ise heyecan oranı yüzde 9’a kadar düşüyor. İşte yapay zekadan en çok endişe duyan ilk 10 ülke:
ABD – yüzde 50
İtalya – yüzde 50
Avustralya – yüzde 49
Brezilya – yüzde 48
Yunanistan – yüzde 47
Kanada – yüzde 45
Birleşik Krallık – yüzde 39
Arjantin – yüzde 39
İspanya – yüzde 39
Polonya – yüzde 37
Bu ülkelerde yapay zeka, yenilikten ziyade iş kaybı, gizlilik ihlalleri ve dezenformasyon gibi riskler olarak algılanıyor. Özellikle Avrupa ülkelerindeki yüksek kaygı, regülasyon ihtiyaçlarını öne çıkarıyor.
Türkiye, yapay zekaya yönelik tutumunda daha dengeli bir profil çiziyor. Ankete katılan Türklerin yüzde 26’sı daha çok endişeli olduğunu belirtirken, yüzde 35’i hem meraklı hem çekimser bir yaklaşım sergiliyor. Yüzde 19’u ise teknolojiyi tamamen heyecan verici buluyor. Bu oranlar, Türkiye’yi en az endişe duyan ülkeler arasında altıncı sıraya yerleştiriyor; Güney Kore (yüzde 16), Hindistan (yüzde 19), İsrail (yüzde 21), Nijerya (yüzde 24) ve Japonya (yüzde 28) gibi ülkelerin ardından geliyor. Uzmanlar, Türkiye’de yapay zekanın günlük hayata henüz tam entegre olmaması ve genç nüfusun internet kullanımının yüksek olması nedeniyle bu dengeli tutumun oluştuğunu belirtiyor. Eğitim ve gelir seviyesi arttıkça güven de yükseliyor; gençler ve ağır internet kullanıcıları yapay zekayı fırsat olarak görüyor.
Ankette dikkat çeken bir diğer nokta, demografik farklılıklar. 35 yaş altındaki gençler, 50 yaş üstüne kıyasla yapay zekayı daha fazla biliyor ve heyecan duyuyor. Örneğin, İsrail’de gençlerin yüzde 46’sı daha çok heyecanlıyken, yaşlılarda bu oran yüzde 15’e düşüyor. Cinsiyet bazında ise kadınlar, erkeklere göre daha endişeli. İnternet kullanımının yoğun olduğu gruplar, teknolojiye daha olumlu yaklaşıyor.
Regülasyon konusunda ise katılımcıların yüzde 55’i kendi ülkelerine güveniyor, ardından Avrupa Birliği geliyor. ABD ve Çin’e duyulan güven ise düşük; özellikle ABD’de hükümetin yapay zekayı etkili regüle edeceğine inananların oranı yüzde 44’te kalıyor. Bu bulgular, küresel ölçekte yapay zeka yönetişimine yönelik tartışmaları alevlendiriyor.