Demokrat lider Uysal, yaptığı paylaşımda şu ifadeleri kullandı: “1960 yılında Türkiye’de darbelere, organize tüm kötülük ve vesayetlere emsal olmuş darbe, Türk Silahlı Kuvvetlerine mensup bir avuç cuntanın, bir avuç cumhuriyet ve millet düşmanının cürmü idi. Zira bu dar suç şebekesi, Milletimizin 10 yılda kat ettiği mesafeden, Milletimizin hürriyetlerine ermesinden, haklarını temin etmesinden, kalkınmadan ve demokrasi fikri ile güçlenen bir cumhuriyetten rahatsızdı. Açıklamaları, beyanları ve hatta darbeyi ilanları dahi cumhuriyetten, hürriyetten bahsetse de aksine bu şebeke Demokrat Parti iktidarına darbe yapıyor görünse de Demokrat Parti ile temsil edilen milletin iktidarına darbe yaptı.”
“TARTIŞILMASI GEREKEN ŞEY METİNLER DEĞİL O METİNLERİ KALEME ALAN ZİHİNLER, UYGULAYACAK BİREYLERDİR”
“Ülkenin kalkınmasını durdurma talimatı almış ve hırsları ile tüm memleketi ateşe atmış bu şebeke muhakkak ki emir aldıkları mahfillere bağlılıklarını ispat etmek için bu ülkenin seçilmiş başbakanını, bakanlarını idama yolladı” diyen Uysal, “27 Mayıs’ta silahların arkasına sığınarak Milletin iradesini sorgulayan, sonra yargılayan bu suç örgütü bedenlerin fani, fikirlerin baki olduğunu unutacak kadar kördü. Nitekim bugün bu darbeciler telin edilirken, bir Millet ve memleket bu ihanetin mesullerine ilenirken Demokrat Parti’yi, iktidarını, şehit başbakanımızı, bakanlarını rahmet ve minnetle anıyor. Nitekim bugün o darbecilerin isimleri anılmazken Demokrat Parti’nin şerefi ile, onuru ile Milleti için idamı dahi göze alan isimleri abide birer şahsiyet olarak yaşıyor. Buradan bir kez daha ilan etmek isteriz ki; darbelerle mücadelenin yolu daha fazla demokrasi ve işler bir adalet mekanizmasıdır. Bugün yeniden gündeme sokulan ‘Yeni Anayasa’ lakırdıları üzerine Türkiye’nin bir ‘yeni’ye değil işleyecek bir demokrasiye ve işletilecek bir anayasaya ihtiyacı olduğunu hatırlatmak isteriz. Demokratik olan bir metin değil zihniyettir. Kısaca ülkemizden darbelerin izlerini silecek, darbelere ve her türlü vesayete tevessülü engelleyecek olan demokrasi kültürüdür. Tartışılması gereken şey metinler değil o metinleri kaleme alan zihinler, uygulayacak bireylerdir” dedi. >>>Haber MERKEZİ