Ziya Gökalp ve Sosyolojisi Sempozyumu Atatürk Kongre Merkezinde başladı. 3 gün sürecek sempozyum kapsamında gerçekleştirilecek oturumlarda bilim insanları ve akademisyenler bildirilerini sunacak. Türk Tarih Kurumu, Afyon Kocatepe Üniversitesi ve İstanbul Üniversitesi Sosyoloji Araştırma Merkezi iş birliğinde düzenlenen, Afyon Kocatepe Üniversitesi’nin ev sahipliği yaptığı sempozyumun açılış konuşmasını Afyon Kocatepe Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mehmet Karakaş yaptı.
“ZİYA GÖKALP, ÇAĞDAŞ TÜRK DÜŞÜNCE VE SİYASET DÜNYASININ ÖNDE GELEN AKTÖRLERİNDEN BİRİDİR”
Rektör Karakaş, konuşmasında, “Ölümünün 100. Yılında andığımız Ziya Gökalp, çağdaş Türk düşünce ve siyaset dünyasının önde gelen aktörlerinden biridir. Aynı zamanda Türk toplumunun sosyolojiyle tanışmasına da öncülük etmiştir” dedi. “Onu ve fikirlerini yeniden değerlendirmek, sadece yakın tarihimizde yaşanan siyasal ve toplumsal konuları değil, günümüz sorunlarını anlama ve yorumlama açısından da önemlidir” diyen Karakaş, “Ölümünün 100. Yılında Gökalp’i anmak ve görüşlerini yeniden değerlendirmek amacıyla düzenlediğimiz bu sempozyumda; 72 katılımcı, 61 bildiri sunacaktır. Açış ve Değerlendirme oturumları hariç, 3 salonda eş zamanlı olarak 16 oturumda Gökalp’in fikirleri, uzmanları tarafından masaya yatırılacak ve müzakere edilecektir” diye konuştu.
“GEÇTİĞİMİZ YÜZYILDAKİ ÖNCÜ ŞAHSİYETLERİMİZ ARASINDADIR”
Sempuzyumun paydaşlarından Türk Tarih Kurumu’nu ise Başkan Yardımcısı Doç. Dr. Yunus Pustu temsil etti. Pustu, konuşmasında (Türk tarihçiliği, dil ve edebiyatı ile toplum bilimi üzerine kıymetli eserleriyle Türk siyaset ve düşünce hayatına yön veren simalardan olan Ziya Gökalp, bu yönüyle geçtiğimiz yüzyıldaki öncü şahsiyetlerimiz arasındadır” ifadelerine yer verdi.
“GÖKALP, BATI SOSYOLOJİSİNİN KAVRAMLARINI MİLLİ DEĞERLERİMİZLE HARMANLAMIŞTIR”
Sempozyumun açılışında konuşan Afyonkarahisar Valisi Kübra Güran Yiğitbaşı ise Ziya Gökalp’in Düşüncelerinin temelinde Türk toplumunun kendine has ahlaki ve kültürel değerleriyle Batı’dan aldığı bazı değerleri sentezleme çabası olduğunu dile getirdi. “Ziya Gökalp yeni Türk Devleti’nin inşasında önemli bir rol oynamıştır.” İfadelerini kullanan vali yiğitbaşı, “Osmanlı Devleti’nin son dönemlerinde yetişen ve Cumhuriyet’in kuruluş aşamasında önemli bir figür olan Gökalp, Batı sosyolojisinin kavramlarını milli değerlerimizle harmanlamıştır. İmparatorluk sürecinden Ulus-Devlete geçiş döneminde yaşayan Gökalp’in, karşılaşılan sorunlar ve bunalımların da etkisiyle Türk toplumu ve Türk kültürü üzerine ortaya koymuş olduğu sosyolojik, kültürel ve siyasal teori ve değerlendirmeler bugün de gerçekliğini devam ettirmektedir” dedi.
“TÜRKİYE’DE SOSYOLOJİNİN AKADEMİK BİR DİSİPLİN HALİNE GELMESİNE ÖNCÜLÜK ETMİŞTİR”
Vali yiğitbaşı, konuşmasının devamında şunları kaydetti: “Ziya Gökalp, Türk milletinin ideallerini ve hedeflerini Kızıl Elma olarak simgelemiş, çağdaşlaşma yolunda ilerlerken geçmişten gelen zengin mirasın unutulmaması gerektiğini vurgulamıştır. Fikirlerini ‘Türkleşmek, İslamlaşmak, Muasırlaşmak’ şeklinde özetleyerek Türk Devleti’nin modernleşme sürecinde milli benliğimizi ve manevi bütünlüğümüzü korumanın önemini vurgulamıştır. Milli ve manevi değerlerimizden taviz vermeden modernleşmenin mümkün olduğunu göstermiştir. Türk düşünce, kültür ve siyaset tarihinin önemli simalarından biri olan ve Türk sosyolojisinin temellerini atan, Ziya Gökalp, toplumsal olayların bilimsel bir yaklaşımla incelenmesi gerektiğini savunmuş ve Türkiye’de sosyolojinin akademik bir disiplin haline gelmesine öncülük etmiştir.”
“ZİYA GÖKALP, ZOR BİR ZAMANDA ÇETİN BİR KONJONKTÜRDE ÖNEMLİ ÇALIŞMALARA İMZA ATMIŞTIR”
Sempozyuma katılması beklenen ancak sağlık nedenleri dolayısıyla katılamayan Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun’un mesajı okundu. Fahrettin Altun, Ziya Gökalp gibi entelektüel isimleri anmak, onların fikirlerini günümüz koşullarında ulusal ve uluslararası kamuoylarının gündemine getirmek için yapılan çalışmalara büyük önem atfettiklerini, bu türden nitelikli çalışmalara her zaman destek olmaya gayret ettiklerini bildirdi. Altun, mesajında şu ifadeleri kullandı: “Ziya Gökalp, zor bir zamanda çetin bir konjonktürde önemli çalışmalara imza atmıştır. Bu sebeple Ziya Gökalp ile ilgili yapılacak araştırmalar Osmanlı son dönemi ve Cumhuriyetin kuruluş döneminin toplumsal ve siyasal meselelerinin daha iyi anlaşılmasına katkıda bulunacaktır. Örneğin Ziya Gökalp’in entelektüel dünyamıza önemli katkılarından olan kültür-medeniyet tartışması üzerinden yeni dönem modernleşme tecrübemizin nasıl sorunsallaştırılabileceği mühim bir soru olarak önümüzde durmaktadır. Yine çağdaş Türk düşüncesi içerisinde sol Kemalizmin Gökalp’in tezlerini ihmal etme, yahut güdümlü şekilde okuma ısrarından neşet eden dogmatizmin yol açtığı fikri kuraklığın ne tür sonuçlar doğurduğu sorusunu tartışmak yararlı olmaz mı? Elbette Gökalp’in fikirlerini yeni nesil ulus-ötesi kimliklenmeler ve küreselleşme tartışmaları bağlamında da yeniden ele almamız gerekir. Türkiye’nin öncülüğüyle Türk dünyasının yeni bir küreselleşme paradigması inşa gayreti içinde olduğu bir dönemde Gökalp’in milli kimlik tezi yeniden sosyolojik eleştiri konusu yapılabilir.”
“SEMPOZYUMUN PAYDAŞI OLMAKTAN BÜYÜK BİR MEMNUNİYET DUYUYORUZ”
Altun, sempozyumda birbirinden değerli konu başlıklarının masaya yatırılacağına işaret ederek, şunları kaydetti: “Şahsım adına burada sunulacak tebliğ metinlerini okumayı büyük bir merakla, tecessüsle bekliyorum. İletişim Başkanlığı olarak, bu önemli sempozyumun paydaşı olmaktan büyük bir memnuniyet duyduğumuzu da ifade etmek istiyorum. Ziya Gökalp gibi entelektüellerimizi anmak, onların fikirlerini günümüz koşullarında ulusal ve uluslararası kamuoylarının gündemine getirmek için yapılan bu çalışmalara büyük önem atfediyor, bu türden nitelikli çalışmalara her zaman destek olmaya gayret ediyoruz. Türkiye’nin entelektüel birikimini, fikri müktesebatını nazarı itibara almanın bugünü ve geleceğimizi kurmamızda büyük bir önemi olduğuna inanıyoruz.” Konuşmaların ardından Sempozyumun Açılış oturumu gerçekleştirildi. Rektör Karakaş’ın başkanlık ettiği oturumda Prof. Dr. İsmail Coşkun, Prof. Dr. Kurtuluş Kayalı, Prof. Dr. Hacı Bayram Kaçmazoğlu bildirilerini sundu. Sempozyum pazar günü sona erecek. >>>Şahan KARTAL