Gözyaşları içinde o geceyi anlatan Gülşen, oğullarının evde olduğunu sandığını, ancak acı haberi ortanca oğlundan aldığını dile getirdi. “Anne yanıma otur dedi. Şoklandım. Ağır yaralı geliyorlar deyince ölüm var dedim. Allah söyletti…” sözleriyle yaşadığı şoku paylaştı.
Acısını dindiremediğini söyleyen Gülşen, gece saatlerinde bile mezarlığa giderek çocuklarının mezar taşlarına sarıldığını anlattı. “Oturup konuştum, ağladım. Uyuyakalmışım. Kendimi evde sanıyordum. Gece mezara gidilir mi? Ama duramadım. Onlarla konuşmak istedim” diyerek tarifsiz acısını dile getirdi.
Evinde her gün karşısına çocuklarının fotoğraflarını koyarak onlarla vakit geçirdiğini söyleyen Gülşen, “Başka yere oturamıyorum. Hep onların gözü önünde olmak istiyorum” dedi.
Türkiye’nin dört bir yanındaki şehit aileleri gibi Muzaffer Gülşen de 15 Temmuz’un yükünü yüreğinde taşımaya devam ediyor. Gülşen’in dirayeti ve gözyaşları, hain gecenin unutulmayan sembollerinden biri olarak hafızalara kazınıyor.